İtalya’da, Müslümanlarla hükümet arasında resmi bir dernek kurulması konusunda anlaşma sağlandı.
İtalya’da geçen yıl kabul edilen yeni göçmenlik ve yurttaşlık yasası özellikle Müslümanları hedef alıyordu. Yasada, vatandaşlık başvurusunda bulunan yabancılara İtalyanca ve İtalya tarihi bilme zorunluluğu getiriliyor ve erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesinin kadın hakları yasalarına aykırı olduğu vurgulanıyordu.
Ülkedeki çeşitli Müslüman topluluklar yasanın yürürlüğe girişinin birinci yıldönümünde, İtalya İslam Federasyonu çatısı altında birleşmeye karar verdi. Federasyonun başlıca amacı Müslümanların haklarını korumak ve radikal dinici görüşlerin cemaat içinde yayılmasını önlemek olacak.
İçişleri Bakanı Giuliano Amato, kurulacak federasyonunun İtalyan anayasası ve değerlerine inanan Müslümanları bir araya getireceğini söyledi.İçişleri Bakanı Giuliano Amato, İtalya İslam federasyonunun ülkedeki diğer dini kurumlarla işbirliği yapacağını, dinlerarası diyalog ve hoşgörü sağlanmasına çalışacağını söyledi. Bakan, İtalya’daki cami ve dini vakıfların yönetiminin de Federasyona devredileceğini bildirdi.
İtalya’daki Müslüman dernek ve kuruluşların bazıları kurulması planlanan federasyona katılmayı düşünmüyor. İçişleri Bakanı Amato, bunun değişeceğini çünkü Federasyonun Müslüman haklarının savunucusu olacağını ileri sürüyor. Bakan, camiler Federasyon tarafından yönetileceğinden kökten dinci radikal görüşlere yer verilmeyeceğine inanıyor.
Federasyonla ilgili çalışmalar yapan Profesör Carlo Cardia, İtalya’daki Müslümanların tek bir sesle konuşabilmeleri gerektiğini savunuyor.Profesör Cardia, Müslümanların resmi bir örgüt tarafından temsil edilmesi gerektiğini söylerken Büyükelçi Mario Scialoja Federasyonun dinle politikayı, Müslümanlıkla İslam ideolojisinin birbirinden ayıracağını öne sürüyor. Müslümanlığı kabul etmiş olan İtalyan diplomat, İslam dininin barış ve hoşgörü dini olduğunu ve bu mesajı en etkin bir şekilde Federasyon gibi resmi bir kurumun verebileceğini söylüyor. Mario Scialoja, federasyonun, ayrıca, dinlerarası diyalogu güçlendirebileceği; Müslümanların, Müslüman olmayanlara saygı göstermelerini sağlama görevini üstlenebileceği görüşünde.
Nüfusun olağanüstü bir bölümünün Katolik olduğu ülkede yasal ve kaçak yaklaşık 2 milyon Müslümanın yaşadığı tahmin ediliyor. Avrupa Birliği ülkelerindeki camilerin en büyüğü de İtalya’da bulunuyor.
Sözleşme belgesi Avrupa İslam Örgütleri Federasyonu tarafından hazırlandı ve Brüksel`deki gruplar tarafından onaylandı.
Arap Müslüman turist kadınlar İtalya’da haşemayı çıkartıp şık bikinilerle denize girmek ve güneş banyosu yapmak istiyor. İtalya'nın gözde turistik sahillerinden Adriyatik denizi kenarındaki Riccione Müslüman Arap turist kadınların bikiniyle denize girebileceği sahiller düzenleme kararı aldı.
Suudi Arabistan ve Arap Emirliklerinden kral, prens ve şeyh ailelerinin akınına uğradığı Riccione'nin Belediye Başkanı Daniele İmola yeni pazarlara açılmak zorunda olduklarını ve Arap ülkelerinden gelecek Müslüman turist kadınlara bikinili tatil yapabileceği, erkek gözünün girmeyeceği sahiller ayıracaklarını söyledi.
Riccione Belediye Başkanı sözcüsü Andrea Cicchetti de şehirlerine tatile gelen Müslüman kadınların ancak akşam güneş battıktan sonra haşemayla denize girebildiğini, onların gündüz haşemasız rahatça suya girmelerini sağlamak için ayrı sahil düzenleme kararı aldıklarını belirtti.
Belediye Başkanı Daniele İmola sadece kadınlara ayrılacak bu sahillerin gelecek sezondan itibaren hizmete açılacağını açıklarken, Riccione'nin en lüks oteli Grand Hotel Eylülden itibaren böyle bir sahili hizmete sokacaklarını duyurdu. Grand Hotel'in sahibi Attilio Cenni Müslüman kadınlara bin metrekarelik bir sahil açacaklarını, gelecek sezon ise Müslüman kadınlara ayrılan sahil sayısını artıracaklarını söyledi.
Parlamento öneriyi onaylarsa, evli olmayan çiftler de birbirlerinin sağlık ve sosyal güvenlik haklarından yararlanabilecek.
Miras alanında ise sadece en az dokuz yıldır birlikte yaşayan çiftlere hak tanınıyor.
Bakanlar kurulundan onay alan yasa teklifi, bazı Avrupa ülkelerinin son yıllarda uygulamaya koyduğu "medeni beraberlik" düzenlemeleri kadar kapsamlı değil.