Erişilebilirlik

Barroso Kapatma Davasını Eleştirdi


Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Adalet ve Kalkınma Partisi için açılan kapatma davasını eleştirerek, Avrupa’nın sadece demokratik bir Türkiye’yi kabul edebileceğini açıkladı. Barroso, bu açıklamayı Türkiye ziyareti öncesi Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında yaptı.

Parlamentoda çoğunluğa sahip bir parti için dava açılmasının normal olmadığını belirten Barroso, laikliğin zorla dayatılamayacağını söyledi.

Barroso, üç günlük ziyareti sırasında Türk hükümetinden reformları hızlandırmasını isteyeceğini de vurguladı.

Barroso, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi daveti üzerine yarın önce Ankara, ardından İstanbul’da temaslarda bulunacak.

Barroso Türkiye'ye Gidiyor

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Ankara-Brüksel hattı açısından büyük önem taşıyan ziyaretine yarın (Perşembe) başlıyor. Çok önceden planlanmış ve rutin bir niteliğe sahip olmasına karşın Türkiye’de yaşanan son gelişmeler dikkate alındığında önemi bir kat daha artan ziyaret hem destek hem de uyarı amaçlı. Barroso ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, reformlar konusunda destek verecek ve Ankara’ya süreçte kalması uyarısında bulunacak.

Barroso, ziyareti öncesinde Brüksel’den önemli mesajlar verdi. Avrupa Birliği’nin Türkiye’de herhangi bir partiye destek olmasının söz konusu olmadığının altını çizen Barroso, ilişkinin demokratik yollarla seçilmiş yetkililerle yürütüldüğünü belirterek “Bu ilişki, AB ve Türkiye Cumhuriyeti arasında. AB Komisyonu, bir partiye destek veriyormuş gibi algılanmamalı. Biz Türkiye’ye destek veriyoruz. Tabii ki bunu yetkililerle, Cumhurbaşkanı’yla, Başbakan’la diyalog içinde yapıyoruz. Türk hükümetini biz değil Türk seçmenler seçti” dedi. Barroso, AB’nin desteklediği şeyin Türkiye’deki reformlar olduğunun anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.

AKP’nin Türkiye’yi İslam devletine çevirmek gibi bir gizli gündeme sahip olduğunu düşünmediğinin altını çizen Barroso, laiklik konusunda zaman zaman iyi anlaşılamamaktan yakındı. Her demokratik modern devlette din ve devlet arasında ayrıma gidilmesinin önemli olduğunu vurgulayan ve teokratik nitelikli devletlere karşı olduklarını söyleyen Barroso, “Laiklikten anlaşılan, din ve devlet işlerinin ayrılmasıysa biz bundan yanayız. Yani demokratik sekülarizmden yanayız. Ancak bir dinin empoze edilmesine ya da din devletine karşı olduğumuz gibi laikliğin de güç zoruyla empoze edilemeyeceğine inanıyoruz. Laiklik yeni bir din haline getirilmemeli” diye konuştu.

AKP hakkında açılan kapatma davasını, “Avrupa açısından sıradan ve normal olmayan, garip bir dava” sözleriyle tanımlayan Barroso, “En çok oy alan parti hakkında kapatılma davası açıldığını duyduğumuzda tabii ki endişeleniyoruz. Bu tür bir dava, normal ve istikrarlı Avrupa demokrasileri açısından oldukça garip” dedi. Barroso, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’nin kapatma davasıyla ilgili olarak vereceği karar için öngörüde bulunmaktan kaçınırken, Avrupa standartlarındaki yasal sistemlerin Venedik Komisyonu ilkeleriyle uyumlu olması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’deki tüm kanatlara sağduyu çağrısı yapan Barroso, “Hem toplumun çoğunluğunun görüşüne hem de demokratik sekülarizme saygı gösterilmeli” diye konuştu. AB’nin Türkiye’nin içişlerine karıştığı yönündeki söylemlerden de rahatsız olan Barroso, Türkiye’nin yabancı bir ülke değil aday ülke olduğunu dile getirdi ve “Müzakere sürecine başlarken bir çeşit sözleşme yaptık bu da ilgili alanların denetlenmesini gerektiriyor. Ancak bu içişlerine karışmak anlamını taşımıyor. Evlilik sözleşmesi gibi karşılıklı bir ilişki. Her iki taraf da birbirini ikna etmek durumunda” dedi.

XS
SM
MD
LG