Erişilebilirlik

3 Nisan Amerikan Basınından Özetler


Washington Post Basra’daki çatışmalar sırasında, Şii lider Mukteda el Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’na karşı Irak hükümetinin kendi birliklerini kullanmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Ancak gazete, ülkedeki milis güçlerinin silahsızlandırılması konusunda hükümetin yetersiz kaldığını da ekliyor.

'Basra’daki çatışmalar, Maliki hükümetinin ve ona bağlı ordunun, henüz Mehdi Ordusu veya diğer milis güçler karşısında güç kullanarak kendi otoritesini kurabilecek noktada olmadığını gösterdi. Sadr’ın ateşkesi kabul etmesinde Amerikan birliklerinin hükümete tam destek vermesi önemli bir rol oynadı. Bir başka deyişle, Amerikan askerlerinin çekilmesi çok daha kanlı bir kavgayı başlatabilir ve bu kavganın Mehdi Ordusu tarafından kazanılması Amerika’nın Orta Doğu’daki çıkarlarına zarar verebilir. Ancak yine de beceriksiz ve uyuşuk olarak görülen Irak hükümetinin Şii milislerle çatışabilir duruma gelmesi doğru yönde atılmış bir adımdır.'

New York Times Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın son Orta Doğu ziyareti sırasında oluşan iyimser havanın yerini hızla umutsuzluğa bıraktığını yazıyor. Gazete, İsrail ve Filistin arasında kalıcı bir barış sağlanabilmesi için Washington’u daha aktif bir politika izlemeye çağırıyor.

'Washington, bir uzlaşmanın olmazsa olmaz koşullarını kabul etmeleri için taraflara en kararlı biçimde baskı yapmadıkça, İsrail ve Filistin'in masaya oturması bir anlam ifade etmeyecektir. Başkan Clinton tarafından 2000 yılında ifade edilen bu koşullar, İsrail’in güvenliğinin sağlanması, kabaca 1967 yılındaki sınırlar içinde kurulacak olan Filistin devletinin ekonomik açıdan varlığını sürdürebilir durumda olması ve Kudüs konusunda makul ödünler verilmesidir. Eğer Washington böyle bir uzlaşma konusunda ısrarlı davranmazsa, zaten güçsüz olan İsrail ve Filistinli liderlerden gerçekçi bir anlaşma için siyasi risk almalarını bekleyemez.'

Los Angeles Times yazarı Rosa Brooks Başkan Bush ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’ın haftasonunda yapacağı görüşme öncesinde Rus-Amerikan ilişkilerini masaya yatırıyor. Makalede, iki ülke ilişkilerindeki gerginliğin giderek arttığı vurgulanıyor.

'Amerika, Rusya’nın bir düşman haline gelmesini kaldıramaz. Bu nedenle Bush Pazar günü yapacağı ziyaret sırasında, ilişkilerin daha sağlıklı bir güzergaha oturmasına çalışmalıdır. Bu, çok zor olsa da imkansız değil. Fransa ve Almanya’nın NATO’nun genişlemesine karşı çıkması, Bush’un da Putin’le görüşmesi sırasında bu konuyu gündemin arka sıralarına itmesine fırsat sunuyor. İlişkilerin gelişmesinde en önemli adım, Bush’un füze savunma sistemi konusundaki inatçı tavrından vazgeçmesi olacaktır. Eğer Bush bu konuda esnek davranabilirse, Rusya ziyareti gerçekten de diplomatik bir kaza değil bir fırsat olarak tarihe geçebilir.'

Washington Times ise NATO’nun Afganistan konusundaki tavrının ittifakın geleceği konusunda belirleyici olacağı görüşünde. Afganistan savaşının yükünü büyük ölçüde Amerika’nın taşıdığını hatırlatan gazete, eleştiri oklarını özellikle Fransa’ya yöneltiyor.

'NATO üyelerinin ittifakın geleceğine ilişkin ciddiyetinin ölçütü Afganistan savaşıdır. Bu konuda Bush yönetimi ile Fransa, Almanya ve İngiltere’nin tavırlarını iyi değerlendirmek gerekir. Bu, özellikle Fransa için daha da geçerli bir yaklaşımdır. Çünkü Fransa, NATO’nun askeri kanadına da tekrar girerek liderlik rolü üstlenmek istiyor. Fransa, bu konudaki ciddiyetini Afganistan’daki asker sayısını artırarak gösterebilir. Çünkü, Afganistan savaşı NATO açısından yaşamsal bir önem ve öncelik taşıyor.'

XS
SM
MD
LG