Erişilebilirlik

14 Şubat Amerikan Basin Özetleri


WASHINGTON TIMES gazetesi, dün, Washington ile iki komşu eyalette yapılan önseçimlerin son haftalarda görülen bir eğilimi kuvvetlendirdiğini; Demokrat partide Senatör Barack Obama, Cumhuriyetçi parti de ise Senatör John McCain’in rakipleriyle aralarındakı farkı giderek açtığını yazıyor:

"Senatör Clinton, Başkentle Virginia ve Maryland eyaletlerindeki önseçimleri kaybetmesinin önemli olmadığını, çünki sadece 40 delegenin sözkonusu oldugunu söylüyor. Bu nedenle önseçimlerin sonucunu bile beklemeden kampanya yapmak için Texas’a gitti. Önde gittigi Texas ve daha sonra 4 Mart’ta Ohio’da yapılacak önseçimleri kazanacagını umuyor. Rakibinin bu kadar başarılı olmasının bir nedeni de basının Obama hayranı kesilmesi ve Senatoda’ki tutumunu incelememiş olmasıdır. National Journal dergisi tarafindan yapılan bir araştırmaya göre, Barack Obama yüz senatörün en liberali. Ayni listede Senator Clinton 16. sırada bulunuyor. Karşı tarafta ise Senatör John McCain adaylığını garantilemiş durumda.”

USA TODAY gazetesi, Beyaz Saray’ın, süresi Cumartesi günü dolacak olan istihbarat yasasını halkı korkutarak uzattırmaya çalıştığını yazıyor. Yorumda, Baskan Bush’un, uzun bir suredir yaptığı gibi , Kongre’yi yine teror tehlikesiyle tehdit ettigi ileri sürülüyor:

"Yasa, Amerikan vatandaşları hakkında bilgi toplayan banka ve diğer mali kuruluşları, gizlice konuşmalarımızı dinleyen telefon şirketlerini her türlü davadan muaf tutuyor. Bush, önceki gün yeni bir tehdit daha salladı. Eger Kongre yasanın süresini derhal uzatmaz ise Amerika 11 Eylul saldırılarından bin kat daha büyük eylemlere hedef olurmuş. Eyvah! Kimse Amerika’nın saldırıya hedef olmasına ve yetkililerin bunu önlemek için gerekli onlemleri almasına karşı çıkmaz. Nitekim 2002 yılında mahkeme kararıyla 1228, geçen yıl ise 2181 kişinin telefonu dinlenmiş. Listeyi incelediğimizde mahkemelerin tek bir başvuruyu bile reddetmedikleri görülüyor. Temel hak ve özgürlükleri yüzyıllarca süren mücadeleden sonra elde ettik. Dolayısıyla, terörü önlemek için şarttır diye bunlardan ödün verirken çok dikkatli ve hassas olmamız gerekir.”

NEW YORK TIMES da, Kongre’nin Adalet Bakanlığı’nın Bush yönetimi tarafından nasıl politize edildiğini hala soruşturmadığını yazıyor. Yorumda, celp niteliğindeki yasal davetlere rağmen Kongre üyelerine bilgi vermeyi reddeden yetkililerin şiddetle cezalandırılması isteniyor:

“Daha eski Bakan Alberto Gonzales’le ilgili soruşturma tamamlanmadan New Jersey eyaleti Federal Savcısıyla ilgili iddialar ortaya atıldı. Federal yargıç ve savcıların tarafsız olması şarttır. Ciddi bir kukuk deneyimi olmayan bir kişinin siyasi nedenlerle bu göreve atanması tüm yargıya zarar verir. Sözkonusu kişinin ihale yasalarını ihlal ederek büyük bir projeyi eski Adalet Bakanı John Ashcroft’ın firmasına vermesi de muhakkak incelenmelidir. Şu andaki Adalet Bakanı Michael Mukasey, bu kişileri Kongre’de ifade vermeye zorlayamaz ise Milletvekilleri ve Senatörler bunu mahkeme kararıyla yaptırmalıdır. Kongre celp kararlarını uygulatamazsa bu yetkisini kaybetmiş demektir.”

Washinton Post gazetesi ise “Çek Parazitlerini Kaldırın” başlıklı yorumunda özellikle Virginia eyaletinde çok sık rastlanan bir uygulamaya dikkat çekiyor ve yasanın değiştirilmesi gerektiğini savunuyor:

“Virginia Eyalet Meclisi 2002 yılında kısa dönemli borçlarda faiz haddini kaldırdı. Kaldırır kaldırmaz her köşeye kredi burosu açıldı. Bu amatör bankerlerin kurbanı ekonomik basamağın an altındaki yoksullar. Günlük ya da haftalık işlerde çalışan bu kisilerin ne banka hesapları var, ne de isverenden aldıkları çekin hesaplarına yatmasını bekliyecek paraları. Bu bürolar her 100 dolarlık çeki bozmak için 15 dolar alıyor. Bazen yüzde 400’e varan bir faizle avans verdikleri de oluyor. Ödemeyi zamanında yapamayan kişilerin borçları faiziyle birlikte bir dahaki çeke aktarılıyor. Böylece bu insanlar içinden çıkılması imkansız bir kısır döngüye giriyor. Bu durumun değiştirilmesi tefeciliğe son verilmesi şarttır”

XS
SM
MD
LG