Erişilebilirlik

11 Ocak Amerikan Basınından Özetler


New York Times başkan adaylığı için yarışan siyasetçilerin iç güvenlik konusuna yaklaşımlarını sorguluyor. Demokrat adayların Cumhuriyetçi adaylara kıyasla daha somut politikalar önerdiğini savunan gazete, yine de konunun hak ettiği ölçüde tartışılmadığını belirtiyor.

Adayların çoğunun da belirttiği gibi terör ile iç güvenlik konularını birbirinden ayırmak mümkün değil. Bunun en önemli nedenlerinden biri de Irak savaşının yeni teröristler üretmesi ve Afganistan’daki El Kaide tehdidine karşı kullanılması gereken kaynakların Irak’ta harcanmasıdır. Seçmenlerin güvenlik risklerinin azaltılması yönündeki haklı isteği, genel geçer “değişim” sloganları arasında geçiştiriliyor. Oysa, artık ayrıntılar konuşulmalıdır. Seçmenler, ülkenin güvenliğini sağlama sorumluluğunu üstlenmek için yarışan adaylardan daha net teşhisler ve reçeteler istemelidir.

Washington Post Amerikan ekonomisindeki durgunluk tehlikesine ilişkin kaygıların giderek arttığını yazıyor. Ancak gazete, henüz bir durgunluk yaşanmadığına dikkat çekiyor ve gereksiz bir panik yaşanmasının işleri daha da kötüleştireceği uyarısında bulunuyor.

Özellikle seçim döneminde, mali teşvikler yapılması yönündeki siyasi baskılar güçlü olacaktır. Ve doğru mali teşvikler, durgunluğa karşı mücadele eden Merkez Bankasının yükünü azaltabilir, güç kaybeden dolara destek sağlayabilir. Ancak, henüz bir durgunluk olduğu yönünde net bir kanıt bulunmamaktadır. Ayrıca bir durgunluk yaşansa bile bunun ekonomiyi nasıl etkileyeceği konusunda da görüş birliği yok. Herhangi bir mali teşvik ancak ekonomik göstergeler bir durgunluğu kanıtladığı anda devreye sokulmalı, teşvikler yeni mal ve hizmet alacak kesimlere yapılmalıdır.

Washington Times Başkan Bush’un Ortadoğu gezisindeki en önemli hedeflerinden birinin de Arap ülkelerinin İran’a karşı ortak bir cephe oluşturmaya ikna etmek olduğunu belirtiyor. Gazete, Hürmüz Boğazında İran hücumbotlarıyla Amerikan gemileri arasında yaşanan gerginliği de Tahran’ın Bush’a cevabı olarak yorumluyor.

Mısır, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’i ziyaret edecek olan Bush, temasları sırasında İran’ın 2003 yılında nükleer faaliyetlerini durdurduğu yönündeki Ulusal İstihbarat Raporunun neden olduğu sorunları çözmeye çalışacak. Bu raporun, Amerika’nın resmi görüşünü yansıtmadığını ve Amerika’nın Ortadoğu’da bir İran egemenliğine izin vermeyeceğini anlatacak. Son günlerde İranlı ve Suriyeli yetkililer, Bush’un barış sürecini geliştirme ve Arap ülkelerini İran’a karşı birleştirme çabalarının başarısız olacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Bush, onlara yanıldıklarını kanıtlamalıdır.

Boston Globe Bush yönetiminin İran’a karşı izlediği politikayı eleştiren bir makaleye yer veriyor. Makalede, İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurduğu yönündeki istihbarat raporunun bu ülkeye karşı uluslararası yaptırım ihtimalini azalttığı belirtiliyor, Tahran’a karşı izlenecek en iyi yöntemin diyalog ve diplomasi olduğu görüşüne yer veriliyor.

Artık ortada yakın bir nükleer tehdit olmadığına göre, Amerika’nın İran’la müzakerelerdeki uzun vadeli hedefi, İran’ı Batıyla yakınlaşmanın kendi çıkarlarına daha uygun olduğun ikna etmek olmalıdır. Böyle bir yaklaşımın sonuçları konusundaki beklentileri de abartmamak gerekir. Bu yaklaşım kısa vadede mucizeler yaratmayacaktır. Ancak İran’a karşı izlenecek dengeli ve stratejik bir yaklaşım, Ahmedinecad sonrası dönemde İranlı liderlerin Batıyla ve uluslararası toplumla daha yakın ilişkiler kurmanın kendilerine refah ve güvenlik getireceğini görmelerini sağlayacaktır.

XS
SM
MD
LG