Avrupa Parlamentosu iki gün boyunca “Türkiye ve Kürtler” başlıklı bir konferansa ev sahipliği yaptı. Dördüncüsü düzenlenen toplantıyı öncekilerden farklı kılan en önemli özellik ise Kürt kanadının bu kez sadece Türkiye’yi ve politikalarını değil aynı zamanda Avrupa Birliği’nin yaklaşımlarını da hedef almasıydı.
Avrupa Birliği’nin eleştirilmesinin ardında yatan en önemli neden ise Brüksel’in son dönemde terörle mücadele konusunda Türkiye’nin tezlerine hak veren bir yaklaşım sergilemesi. Bu durum PKK’yı olduğu kadar Demokratik Toplum Partisi’ni de rahatsız ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda Kürt sorunun çözümü konusunda Avrupa Birliği’nin izlediği politikalardan övgüyle bahseden Kürtler bu kez iki gün boyunca eleştiri üzerine eleştiri yaptılar.
Konferansın ilk gününde söz alan eski milletvekili ve Avrupa Parlamentosu’nun verdiği Sakharov Ödülü’nün sahibi Leyla Zana, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye teröre karşı kendini savunma hakkı veren ve sınırlı operasyona yeşil ışık yakan yaklaşımını “Söylem birliği sorunu ağırlaştırıyor.Çözüm Türkiye’ye özgü olmalı, ancak her şey iç dinamiklerden beklenmemeli” sözleriyle eleştirdi.
Zana’nın, Abdullah Öcalan’ı, Kürt sorununun çözümü için adres olarak göstermesi de dikkat çekiciydi. Öcalan’dan “sayın” diye bahseden Zana, terör örgütü lideriyle sağlanacak kapsamlı bir mutabakatın önemli olduğunu vurguladı. Zana, Kürtlerin tahammül sınırını aştığını da dile getirdi.
Demokratik Toplum Partisi’nin önde gelen isimlerinden olan Ahmet Türk ise 1921-1924 yılları arasında Türkler ve Kürtler arasında “asrı saadet” yaşandığını, ilk Meclis’in “Kürt-Türk karma meclisi gibi görüldüğünü” belirterek Atatürk’ün Kürtlere özel statü tanınmasından yana olduğunu ileri sürdü.
Reformların sürmesi gerektiğini, fakat bunun sadece dış dinamiklerle gerçekleştirilemeyeceğini ifade eden Türk, yerel yönetimlere yerel gelirlerden pay verilmesini ve yeni Anayasa’da farklı kültür ve benliklerin kendilerini ifadesine olanak tanınmasını istedi. Türk, partisinin demokratik çözüm isteğinde azimli ve kararlı olduğunu söyledi.
Yeşiller üyesi Avrupa Birliği – Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk ise Demokratik Toplum Partisi’nin PKK’yla arasına mesafe koyması gerektiği yönündeki görüşünü yineledi. Lagendijk, “PKK’nın stratejisinin ve saldırılarının onaylanmadığı konusunda yüzde 100 güvence verilmeli” dedi. Kürt sorunun çözümü için PKK’nın hemen ve koşulsuz olarak silahlarını tekrar eline almamak üzere bırakması gerektiği de Lagendijk’ın vurguları arasında yer aldı.
Toplantının son gününde konuşan Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Nurettin Demirtaş ise Avrupa Birliği ve Türk hükümetinin, sorunun çözümüne yönelik projelerden çok PKK’nın kınanıp kınanmayacağı konusuyla ilgilendiğini söyledi. Kürtlerin, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’ye şans tanıdığını belirten Demirtaş, hükümetin verdiği sözleri unuttuğunu ve Kürt sorununun çözümünü orduya havale ettiğini ifade etti.