İnternet Amerika’daki siyasi kampanyalarda 1990’lardan buyana kullanılıyor. Ancak başkanlık seçim sürecinde İnternet’in önemi inanılmaz derecede arttı.
Önümüzdeki yıl yapılacak başkanlık seçimi için adayların en önemli işlerinden biri, sayıları gittikçe artan seçmenleri İnternet ortamında iknaya çalışmak.
Amerikan siyasetini 1950 ve 60’lı yıllarda televizyon değiştirdi. Şimdi de adaylar seçmenlerle İnternet üzerinden iletişim kurmaya başladı. Aynı şekilde, seçmenler de adaylarla...
Artık bu seçim yarışında adaylar reklamlarını İnternet’te yapıyor. Video mesajlarını İnternet sitelerinde yayınlıyor. Siyasiler, mesajlarını halka doğrudan ulaştırmak açısından İnterneti tercih ediyor. Bu durumda, araya bir yorumcu ya da siyasi bir rakibin açıklaması girmiyor.
İnternet üzerinden önemli miktarlarda kampanya bağışı da toplanıyor. Bağışlarla ilgili çağrılar kampanya sitelerinin baş sayfalarında yer alıyor. Yalnızca başkan adayları değil, Kongre adayları da seçmenleriyle iletişim kurmak ve bağış toplayabilmek için İnternet’i tercih ediyor.
Televizyonla karşılaştırıldığında İnternet’in en önemli farkı, aday ve seçmen arasında iletişimi iki yönlü yapabilmesi. Adaylar, seçmenlerle İnternet üzerinden sohbet ediyor.
Televizyon gibi, İnternet de, güçlü bir kampanya aracı oldu. Johns Hopkins Üniversitesi profesörlerinden Benjamin Ginsberg bu durumu şöyle açıklıyor: “Televizyon dengeyi siyasetçi yönünde değiştirdi. İstediklerini izleyiciye sunmalarını sağladı. Ama İnternet bu dengeyi bireylere doğru çevirdi. Politikacıların istenmeyen görüntüleri bir anda YouTube gibi sitelerde yayınlanıverdi.”
Profesör Ginsberg ve diğer uzmanlar, siyasi iletişim aracı olarak İnternet’in gücünün daha da artacağını umuyor. Belki de bir gün seçmenlerin İnternet üzerinden de oy vermesi bile mümkün olacak.