Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Amerika’nın Orta Doğu barış sürecini yeniden canlandırmak için Annapolis’te düzenleyeceği konferansa ‘en geniş katılımın sağlandığını,’ konferansta Suriye’nin de yeralacağını söyledi. Konferansın Orta Doğu barışı için önemli bir ‘kilometre taşı’ olacağına inandığını belirten Babacan, İsrail-Filistin arasında başlaması öngörülen müzakerelerin konferansta somut takvime bağlanmasını istediklerini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan başkanlığındaki Türk heyeti Annapolis konferansına büyük umutlarla katılıyor. Konferansa katılmak için Türkiye’den ayrılmadan önce açıklama yapan Bakan Babacan, konferansın Ortadoğu barış süreci için ‘önemli bir fırsat penceresi’ olacağını söylerken, konferansa Suriye dahil tüm ilgili ülkelerin katılmasından büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Golan tepeleri yüzünden İsrail ile yaşadıkları ihtilafın da konferans gündemine alınmasında ısrar edip, aksi takdirde konferansa katılmaya çekince koyan Suriye’nin bu çekincesini kaldıran da Türkiye oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Ulusal Yönetimi Mahmud Abbas’ın Ankara’da buluştukları 13 Kasım akşamı Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile bir telefon görüşmesi yapan Bakan Babacan, bu görüşmenin ardından Annapolis konferansına ‘en geniş katılım’ın sağlanması ve özellikle Suriye’nin çekincelerinin ortadan kaldırılması için Türkiye’yi aktif olarak devreye soktu.
Son iki hafta boyunca Washington, Şam ve Ankara üçgeninde yürütülen diplomasi ile Şam yönetimi, konferansa katılım konusunda Türkiye tarafından ikna edildi. Şam’la son görüşme 24 Kasım Cumartesi akşamı gerçekleştirildi. Bakan Babacan muadili Velid Muallim ile telefon görüşmesi yaparken, Başbakan Tayyip Erdoğan da İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüştü. Görüşmelerde Ankara’nın, taraflara Annapolis’in başarısı için müzakere masasından kaçılmaması gerektiği telkininde bulunduğu ve bu telkinlere her iki taraftan da olumlu yanıt geldiği belirtildi.
Bakan Babacan, Annapolis konferansında barış sürecinde açılım sağlayacak bir belge üzerinde mutabık kalınmasını, İsrail-Filistin arasında başlaması öngörülen müzakere süreci için de ‘somut takvim’ belirlenmesini istedi. Babacan, Türkiye’nin konferansla ilgili tutumunun tüm taraflara duyurulduğunu belirtirken, bu tutumun ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve yol haritası çerçevesinde, bölgede bağımsız iki devletin varlığının ilan edilmesini öngördüğünü söyledi. “Konferanstan beklentilerimizin önemli ölçüde karşılandığını söyleyebiliriz” diyen Babacan, konferansın başarıyla sonuçlanmasını umduklarını dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan başkanlığındaki Türk heyeti Annapolis konferansına büyük umutlarla katılıyor. Konferansa katılmak için Türkiye’den ayrılmadan önce açıklama yapan Bakan Babacan, konferansın Ortadoğu barış süreci için ‘önemli bir fırsat penceresi’ olacağını söylerken, konferansa Suriye dahil tüm ilgili ülkelerin katılmasından büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Golan tepeleri yüzünden İsrail ile yaşadıkları ihtilafın da konferans gündemine alınmasında ısrar edip, aksi takdirde konferansa katılmaya çekince koyan Suriye’nin bu çekincesini kaldıran da Türkiye oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Ulusal Yönetimi Mahmud Abbas’ın Ankara’da buluştukları 13 Kasım akşamı Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile bir telefon görüşmesi yapan Bakan Babacan, bu görüşmenin ardından Annapolis konferansına ‘en geniş katılım’ın sağlanması ve özellikle Suriye’nin çekincelerinin ortadan kaldırılması için Türkiye’yi aktif olarak devreye soktu.
Son iki hafta boyunca Washington, Şam ve Ankara üçgeninde yürütülen diplomasi ile Şam yönetimi, konferansa katılım konusunda Türkiye tarafından ikna edildi. Şam’la son görüşme 24 Kasım Cumartesi akşamı gerçekleştirildi. Bakan Babacan muadili Velid Muallim ile telefon görüşmesi yaparken, Başbakan Tayyip Erdoğan da İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüştü. Görüşmelerde Ankara’nın, taraflara Annapolis’in başarısı için müzakere masasından kaçılmaması gerektiği telkininde bulunduğu ve bu telkinlere her iki taraftan da olumlu yanıt geldiği belirtildi.
Bakan Babacan, Annapolis konferansında barış sürecinde açılım sağlayacak bir belge üzerinde mutabık kalınmasını, İsrail-Filistin arasında başlaması öngörülen müzakere süreci için de ‘somut takvim’ belirlenmesini istedi. Babacan, Türkiye’nin konferansla ilgili tutumunun tüm taraflara duyurulduğunu belirtirken, bu tutumun ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve yol haritası çerçevesinde, bölgede bağımsız iki devletin varlığının ilan edilmesini öngördüğünü söyledi. “Konferanstan beklentilerimizin önemli ölçüde karşılandığını söyleyebiliriz” diyen Babacan, konferansın başarıyla sonuçlanmasını umduklarını dile getirdi.