Erişilebilirlik

31 Ekim Amerikan Basınından Özetler


Los Angeles Times gazetesi, Irak’ta sivillerin öldürülmesine karışmakla suçlanan özel güvenlik görevlilerine dokunulmazlık sözü verilmesini skandal olarak yorumluyor. Gazete, Blackwater şirketinin çıkarlarını korumaya yönelik bu tavrın, Amerika’nın ulusal çıkarlarıyla çeliştiğini vurguluyor.

"Blackwater olayı, Iraklılar açısından haklı olarak bir ulusal egemenlik sorunu olarak algılanıyor. Irak, ya kendi toprakları üzerinde işlenen cinayetleri yargılama hakkına sahip egemen bir ülkedir ya da galiplerin adaletine tabi olan işgal altındaki bir ülkedir. Amerika, kendi hukuk sistemini Iraklılar için de örnek bir model olarak sunmuştu. Ancak bir savaş bölgesinde kamu ve özel güvenlik hizmetlerinin iç içe geçmesi, eğer Amerika’nın öldürme yetkisi verdiği özel güvenlik görevlilerinin adil biçimde soruşturulmaması ve yargılanmaması anlamına geliyorsa, Amerika’nın o çok övündüğü adalet sisteminin de bir anlamı yok demektir."

New York Times, Washington’un Irak ve Afganistan’da Amerikan askerlerine yardımcı oldukları için hayatları tehlikeye giren insanlara daha fazla yardım etmesi gerektiğini vurguluyor:

"Amerikan askerlerine ve diplomatlarına hizmet eden binlerce kişi militanların hedefi haline geldi. Mevcut yasaya göre, her yıl Amerikan ordusuna çalışmış olan Iraklı ve Afganlardan sadece 500’üne özel göçmen vizesi veriliyor. Bu sayının düşüklüğü utanç vericidir. Ayrıca vize almayı başarsalar bile bu insanların büyük bir kısmı göç için gerekli on binlerce dolara sahip değil. Mülteci olarak Amerika’ya gelenlere seyahat ve barınma yardımı yapılıyor. Ancak özel vizeyle Amerika’ya gelen Iraklı ve Afganlara bu yardım yapılmıyor. Amerikalılara yardım ettikleri için hayatları tehlikeye giren bu insanlara çok daha fazlasını borçluyuz."

Washington Post ise Kongre’yi Uluslararası Deniz Sözleşmesi’ni onaylamaya çağırıyor. Sözleşmenin Amerika’nın güvenliğine ve ekonomik çıkarlarına uygun olduğunu kaydeden gazete, Kuzey kutbundaki doğal kaynaklardan yararlanmanın yolunun da bu sözleşmeden geçtiğini vurguluyor.

"Amerikan kamuoyunda sözleşmenin onaylanmasına yönelik büyük bir destek var. Bunun en önemli nedenlerinden biri de sözleşmenin küresel ısınma nedeniyle eriyen Kuzey kutbundaki deniz altı zenginliklerden yararlanma imkanı vermesi. Bu bölgede diğer doğal kaynakların yanı sıra milyarlarca varil petrol bulunduğu tahmin ediliyor. Rusya, Danimarka ve Kanada Kuzey Kutbuyla ilgili egemenlik iddialarında bulunuyor ve bu iddialar uluslararası bir mahkeme tarafından karara bağlanacak. Amerika, bu sözleşmeyi onaylamadan ne Alaska kıyılarının açığındaki yüz binlerce millik bölgeyle ilgili kendi iddialarını kabul ettirebilir ne de diğer ülkelerin iddialarına doğrudan karşı çıkabilir."

USA Today, Kongre’nin kabul ettiği etik reformunun, milletvekili ve senatörlerin lobi şirketlerinden aldıkları hediye, bağış veya maddi yardımları engellemeye yetmediğini yazıyor. Gazete, Kongre’de yoğun eleştirilere uğrayan yolsuzluk kültürünün hala etkisinin sürdürdüğünü savunuyor:

"Yapılan reformun en büyük eksikliği, getirilen kuralların uygulanmasını sağlayacak bağımsız bir kurumun olmayışıdır. Tamamen Kongre üyelerinden oluşan Senato ve Temsilciler Meclisi Etik Komiteleri, kendi meslektaşlarını soruşturma konusunda yeterince istekli davranmıyor. Ocak ayından bu yana Temsilciler Meclisinin görevlendirdiği bir komisyon, bağımsız bir kurumun gerekli olup olmadığını araştırıyor ancak bu komisyon çok yavaş hareket ediyor. Eğer reformların kabul edilmesinden sonra yaşananlar, bundan sonra yaşanacakların da bir örneğini oluşturuyorsa, gerçekten de dışarıdan birilerinin kongreye reform kelimesinin anlamını öğretmesi gerekiyor."

XS
SM
MD
LG