Amerika Dışişleri Bakanı’nın siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Nicholas Burns, merkezi Washington’da bulunan düşünce kuruluşlarından Atlantik Konseyi’nde Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini konu alan bir konuşma yaptı.
Washington’daki diğer düşünce kuruluşlarından uzmanların yanısıra son 20 yılda Türkiye’de görev yapmış Amerikan büyükelçilerinin neredeyse tamamı, ayrıca Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarının üst düzey yetkilileri de konferans salonundaydı. Burns’ü dinlemek için gelenler arasında Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Washington'daki Türk-Amerikan Konseyi Başkanı Brent Scowcroft da vardı.
Gelecek hafta Türkiye’de temaslarda bulunacak Burns’un bu konuşması iki ülke arasında önümüzdeki günlerde yapılacak üst düzey görüşmelerin öncesine rastlaması açısından önem taşıyor.
Türkiye’nin Amerika açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Nicholas Burns, Türkiye’de yeni bir hükümetin işbasında olduğunu ve Amerika’nın bunu ikili ilişkileri geliştirmek için bir fırsat olarak gördüğünü kaydetti.
Burns, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başkan Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile son derece iyi ilişkilere sahip olduğunu ve bu ilişkinin karşılıklı güveni esas aldığını vurguladı. Türkiye’yi dünyanın en başarılı laik demokrasisi olarak tanımlayan Burns, 10-15 yıl öncesine göre Türkiye’nin öneminin çok daha fazla arttığını ve Washington’un Ankara’yı Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden biri olarak gördüğünü söyledi. Kosova’dan Afganistan’a, Lübnan’dan Irak’a kadar birçok farklı bölgede iki ülkenin hala işbirliği yaptığına dikkat çeken Nicholas Burns, ilişkilerin mükemmel olmadığını kabul etti ve geçmişteki yanlış anlamaların ve iletişim bozukluklarının bunda etkili olduğunu savundu.
Irak’a kuzeyden Türkiye üzerinden Amerikan askerlerini geçirmeyi öngören 1 Mart tezkeresinin reddiyle gerileyen ilişkilerin geçen zaman zarfında giderek iyileştiğini vurgulayan Burns “Artık bunlar geride kaldı” dedi.
Türkiye’yi daha etkin bir enerji koridoru haline getirmeye çalıştıklarını belirten Burns, adını vermeden, Rusya’nın bölgedeki enerji tekeline karşı alternatif yaratmayı ve enerji istikrarını korumayı amaçladıklarını belirtti.
Amerika Dışişleri Bakanının siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Nicholas Burns’ün dünkü konuşmasının belki de en önemli noktası Türkiye ve İran arasında yapılan son enerji işbirliği anlaşmasıyla ilgili değerlendirmesiydi.
Burns, nükleer programından dolayı BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a karşı iki ayrı yaptırım kararı bulunduğunu, bu yaptırımlara Türkiye’nin de tam destek verdiğini ancak Türkiye ve İran arasında yapılan son enerji anlaşmasının Washington’da kaygı yarattığını, Hizbullah gibi terör gruplarını destekleyen bir ülkeyle enerji işbirliği yapmanın bu ülkeyi ödüllendirmek anlamına geleceğini söyledi.
PKK konusunda Amerika’nın kararlılığını yineleyen Burns, terörist bir örgüt saydıkları PKK’ya karşı mücadelenin belki yavaş ancak kararlılıkla ve emin adımlarla ilerlediğini vurguladı. Kıbrıs’ta bölünmüşlüğün hala sürüyor olmasını kabul edilemez olarak niteleyen Burns, tarafların BM çatısı altında yeniden görüşmelere başlamasına aracı olması için Genel Sekreter Ban ki-Moon’a telkinde bulunacaklarını söyledi.