Erbil’de bir cezaevinde mahkumların çoğunun yargı önüne çıkarılmadıkları, avukatla görüştürülmedikleri, hatta durumlarının bile incelenmediği bilidiriliyor. İnsan hakları örgütlerine göre, bu cezaevinde işkence de yapılıyor.
Erbil’deki cezaevi, daha çok bir ortaokul spor salonunu andırıyor. İki yıl önce açılan cezaevinin açık bir avlusu var. Mahkumlar avluya bırakıldıkları zaman çoğunlukla futbol oynuyor. Ancak cezaevindeki 200 mahkum, günün büyük bir bölümünü 20 kişilik koğuşlarda geçiriyor.
Tutuklulardan bazıları mahkemeye çıkarılmayı bekliyor. Ama çoğu, ne avukat görmüş, ne de durumları incelemeye alınmış.
Ali Cazim, Tikritli bir Sünni Arap. Tikrit, Kürtlerin kontrolünde değil. Cazim Amerikalıların düzenlediği bir operasyonda 20 kişiyle birlikte yanlışlıkla buraya getirildiğini savunuyor. Suçsuz olduğunu ve kendisine işkence yapılmadığını söylüyor. Cazim, “İki ayı aşkın bir süredir buradayım, ama ne suçum belli, ne de mahkemeye çıkarıldım,” diyor.
Cezaevi yetkilileri, Cazim’in terörist faaliyetlerde bulunduğunu savunuyor. Yetkililer tutuklunun durumunun incelendiğini, kısa bir süre sonra mahkemeye çıkarılacağını söylüyor:
İnsan Hakları Gözlem Örgütü, son raporunda, bu cezaevinde mahkumların kalabalık koğuşlarda ve kötü koşullarda tutulduğunu belirtiyor, temel haklardan yoksun bir şekilde kötü muameleye maruz kaldıklarını savunuyor.
Örgüt yetkilisi Eyüp Nuri bazı mahkumların işkence de gördüğünü söylüyor:
“Erbil ve Süleymaniye’nin yanısıra bölgedeki diğer cezaevlerinde tutulan 150 kişiyle konuştuk. Bu tutukluların çoğu elleri bağlı şekilde tavana asıldıklarını, dövüldüklerini, tekmelendiklerini, çok kötü muameleye maruz kaldıklarını anlattı.”
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün raporunda, tutukluların kablolar, tahta ve metal coplarla dövüldükleri belirtiliyor.
Yerel Kürt yönetimi yetkilileri iddiaları ciddiye aldıklarını söylüyor. İnsan Hakları Bakanı Yusuf Aziz, İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün raporunun cezaevlerindeki durumu abarttığını öne sürüyor. Aziz, işkencenin hiçbir şekilde kabul görmeyeceğini savunuyor:
“Bu tavrı değiştirmemiz gerekiyor. Diğer ülkelerin terör zanlılarıyla uğraşma, onları soruşturma yöntemlerinden ders almamız gerekiyor.”
Yusuf Aziz yerel Kürt hükümetinin bir süre önce 650 mahkumu serbest bıraktığını, mevcut yargı sistemlerine daha fazla avukat ve yargıç katmaya çalıştıklarını söylüyor. Bakan, hükümetinin, Irak’ın göreceli olarak daha sakin olan kuzey bölgesinde terör saldırılarını önleme çabalarına öncelik vereceğini belirtiyor.
Erbil’deki cezaevi, daha çok bir ortaokul spor salonunu andırıyor. İki yıl önce açılan cezaevinin açık bir avlusu var. Mahkumlar avluya bırakıldıkları zaman çoğunlukla futbol oynuyor. Ancak cezaevindeki 200 mahkum, günün büyük bir bölümünü 20 kişilik koğuşlarda geçiriyor.
Tutuklulardan bazıları mahkemeye çıkarılmayı bekliyor. Ama çoğu, ne avukat görmüş, ne de durumları incelemeye alınmış.
Ali Cazim, Tikritli bir Sünni Arap. Tikrit, Kürtlerin kontrolünde değil. Cazim Amerikalıların düzenlediği bir operasyonda 20 kişiyle birlikte yanlışlıkla buraya getirildiğini savunuyor. Suçsuz olduğunu ve kendisine işkence yapılmadığını söylüyor. Cazim, “İki ayı aşkın bir süredir buradayım, ama ne suçum belli, ne de mahkemeye çıkarıldım,” diyor.
Cezaevi yetkilileri, Cazim’in terörist faaliyetlerde bulunduğunu savunuyor. Yetkililer tutuklunun durumunun incelendiğini, kısa bir süre sonra mahkemeye çıkarılacağını söylüyor:
İnsan Hakları Gözlem Örgütü, son raporunda, bu cezaevinde mahkumların kalabalık koğuşlarda ve kötü koşullarda tutulduğunu belirtiyor, temel haklardan yoksun bir şekilde kötü muameleye maruz kaldıklarını savunuyor.
Örgüt yetkilisi Eyüp Nuri bazı mahkumların işkence de gördüğünü söylüyor:
“Erbil ve Süleymaniye’nin yanısıra bölgedeki diğer cezaevlerinde tutulan 150 kişiyle konuştuk. Bu tutukluların çoğu elleri bağlı şekilde tavana asıldıklarını, dövüldüklerini, tekmelendiklerini, çok kötü muameleye maruz kaldıklarını anlattı.”
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün raporunda, tutukluların kablolar, tahta ve metal coplarla dövüldükleri belirtiliyor.
Yerel Kürt yönetimi yetkilileri iddiaları ciddiye aldıklarını söylüyor. İnsan Hakları Bakanı Yusuf Aziz, İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün raporunun cezaevlerindeki durumu abarttığını öne sürüyor. Aziz, işkencenin hiçbir şekilde kabul görmeyeceğini savunuyor:
“Bu tavrı değiştirmemiz gerekiyor. Diğer ülkelerin terör zanlılarıyla uğraşma, onları soruşturma yöntemlerinden ders almamız gerekiyor.”
Yusuf Aziz yerel Kürt hükümetinin bir süre önce 650 mahkumu serbest bıraktığını, mevcut yargı sistemlerine daha fazla avukat ve yargıç katmaya çalıştıklarını söylüyor. Bakan, hükümetinin, Irak’ın göreceli olarak daha sakin olan kuzey bölgesinde terör saldırılarını önleme çabalarına öncelik vereceğini belirtiyor.