New York Times Irak savaşını Amerika açısından Vietnam’dan buyana yaşanmış en büyük fiyasko olarak tanımlıyor. Gazete, bu fiyaskodan dolayı Başkan Bush’un değil de Irak başbakanı Nuri el Maliki’nin suçlanmasını eleştiriyor:
"Sorun, Maliki’nin dar kafalılığı veya beceriksizliği değil. Maliki, yıllarca ezilen Şiileri bilinçli olarak iktidara taşıyan ve uzun süre ülkede egemen olan Sünnileri de bilinçli olarak dışlayan bir sistemin, Amerika tarafından oluşturulan bir sistemin mantıki sonucudur. Vietnam’dan Irak konusunda çıkarılacak ders çok açıktır. Amerika, o savaşı bir çoğu Washington’dan bildirilen ve sürekli değişen Güney Vietnamlı liderlerin, bir türlü Saygon’da etkili bir hükümet kuramamasından dolayı kaybetti."
Boston Globe da Başkan Bush’u Irak’la Vietnam arasında kurduğu benzerlik dolayısıyla uyarıyor. Gazete, iki savaş arasında kıyaslamanın başlaması durumunda tartışmanın hiç de Bush’un hoşuna gitmeyecek noktalara gelebileceğini vurguluyor:
"Başkan Bush “Irak’ta ahlaki sorumluluklarımız ve stratejik çıkarlarımız çakışıyor” diye konuştu. Ama Amerika bu savaşı kazanmıyor ve Nixon’un Vietnam’daki Amerikan askerlerini geri çekmesi ve komşu ülkeleri de kapsayan diplomatik bir çözüm geliştirmesiyle kıyaslanabilecek bir stratejiden söz etmek mümkün değil. Savaştan bıkan Amerikan halkı, Bush’tan bitmek bilmeyen bir savaş yerine çözüm bulmasını istiyor."
Washington Post gazetesinin köşe yazarlarından Jim Hoagland da, Irak’ın Amerika açısından tam bir başarısızlık olduğunu savunuyor ve Bush’un Irak’ta savaşı sürdürmek için Vietnam benzetmesine sığınmasını vahim bir hata olarak tanımlıyor. Hoagland, Beyaz Saray’ın, Dışişleri Bakanlığını, Savunma bakanlığının ve Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin kendilerini kurtarmak için Irak başbakanı Maliki’yi günah keçisi haline getirdiklerini yazıyor:
"Amerikan ordusu, Sünni aşiretleri silahlı milisler haline getirerek bu milislerin aşiret bağlantısından kopmasını, ancak Maliki hükümeti yerine Amerikalı komutanlara bağlı hale gelmesini sağlıyor. Aynı şekilde CIA de, Irak’ta hükümetten hiç para almayan ve muhtemelen CIA tarafından finanse edilen bir gizli servis kurdu. CIA’in İran’a ve Türkiye’ye karşı mücadele eden Kürt isyancılara karşı harekete geçme konusundaki isteksizliği de, Irakı’n geleceğinde oynayacağı rolle ilgili ayrı bir görüşe sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir."
Los Angeles Times, Kuzey Kutbundaki doğal kaynaklar konusunda son dönemde giderek artan rekabete dikkat çekiyor ve Bush yönetimini Birleşmiş milletler Deniz Hukuku Sözleşmesini imzalamaya çağırıyor:
"Senato Demokrat Parti grup lideri Herry Raid, Deniz Hukuku Sözleşmesinin bir an önce onaylanması için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Ancak Senato aynı zamanda Kuzey Kutbunun geleceğini ve buradaki kaynakların en iyi biçimde nasıl kullanılabileceğini ve korunabileceğini de gündemine almalıdır. Fosil yakıtlara ulaşmak için zaten eriyen Kuzey Kutbunu daha da mahvetmek bütün insanlık açısından bir trajedi olacaktır."