Christian Science Monitor, Türkiye’de siyasi parti liderlerinin Güneydoğu’da milletvekili adaylarını, aşiret bağlarını hesaba katarak belirlediğini yazıyor. Ancak Yigal Schleifer imzalı haberde, bu anlayışın demokrasi önünde ciddi bir engel oluşturduğu belirtiliyor:
"1970’li yıllara kadar, aşiretler daha çok tarımsal üretimin etrafında örgütlenmiş feodal yapılar olarak bilinirdi. Ancak, köyden kente göçle birlikte aşiretler, Güneydoğudaki bir çok şehrin toplumsal ve siyasal dokusunun da bir parçası haline geldi. Siyasi parti liderleri de, aşiret üyelerinin oylarını almak için aşiret liderlerini aday gösteriyor. Ancak aşiretlerin siyasi güçlerini de giderek kaybettiği söyleniyor."
New York Times Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın evrim teorisine karşı kaleme aldığı Yaratılış Atlası adlı kitabının Fransa’dan sonra Amerika’daki bir çok profesöre de gönderildiğini yazıyor. Haberde, kitabın değerinin en az 100 dolar olduğu kaydediliyor ve böylesine yaygın bir dağıtımın milyonlarca dolar tuttuğu vurgulanıyor:
"Bitki, böcek ve hayvan fosillerinin etkileyici fotoğraflarına yer verilen Yaratılış Atlası kitabı, esas olarak, bugünkü canlıların fosillerdekinden bir farkı olmadığını savunuyor. Evrim teorisi, imkansız, yalan ve kriz içindeki bir teori olarak tanımlanıyor. Kitabın Fransızca baskısı Fransa’daki okullara, müzelere ve üniversitelere gönderildiğinde bu ülkede tartışmalara yol açmıştı. Amerika’da ise benzer bir tepki yaratmadı. California Üniversitesi’nden, Kevin Padian, “biz Amerika’da bu tür saçmalıklara alışığız” sözleriyle açıklıyor. Bu çabayı kimin finanse ettiği ise merak konusu."
Washington Post, Kuzey Kore’nin Yongbyon nükleer tesisini kapatmasını, diplomasinin bir zaferi olarak yorumluyor. Ancak gazete, Kuzey Kore’nin bütün nükleer programından vazgeçmesi gerektiğinin de altını çiziyor:
"Kendi halkından milyonlarca insanın açlıktan ölmesine göz yuman, binlerce kişiyi toplama kamplarına gönderen, gelirinin önemli bir kısmını uyuşturucu ve sigara kaçakçılığı ile sahte paradan elde eden bir diktatörlüğün böylesine büyük bir değişim geçirmesine inanmak çok zor. Pyongyang, geçmişte nükleer silahlarla ilgili görüşmeleri, para, gıda ve yakıt yardımı alabilmek için istismar etti ve bunda başarılı da oldu. Bu nedenle Amerika veya müttefikleri, başka taviz vermeden önce Kuzey Kore’nin nükleer tesislerinin tamamının kapatılması ve bunun denetlenmesi konusunda ısrarcı olmalıdır."
Los Angeles Times Katolik Kilisesinin din adamlarının karıştığı cinsel taciz olayları için, kurbanlara 660 milyon dolar tazminat vermeyi kabul etmesini yetersiz buluyor. Yapılan yorumda, taciz olayına karışan din adamlarıyla ilgili belgelerin ve bu skandalı örtbas etmeye çalışan görevlilerin kimliklerinin de açıklanması isteniyor:
"Kardinal Mahony, din adamlarının ve kilise görevlilerinin cinsel tacizde bulunmasını önlemek için gereken önlemleri alacaklarını ve böyle bir olay yaşandığında bunu güvenlik görevlilerine bildireceklerini açıkladı. Bu, kilisenin tavrında önemli bir değişiklik anlamına geliyor. Ancak, ne yazık ki bu değişiklik, tacize uğramış kurbanlar için artık çok geç. Ve bu değişiklik, ancak Kilise işlenen günahların üzerine giderse inandırıcı olacaktır."