Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek olan zirve için pazarlıklar yoğun bir şekilde sürüyor.
Gelinen aşamada küçük bazı ilerlemeler sağlansa da Dönem Başkanı Almanya, üye ülkeler arasında ortak bir çizgi bulmakta oldukça zorlanıyor. Zirveden mutlaka bir uzlaşı çıkartmak isteyen Berlin, manevralarını yoğunlaştırdı. Bu çerçevede de üye ülkelere yeni bir paket sunuldu.
Almanya’nın sıkıntı yaşamasının ardında özellikle Polonya ve İngiltere’nin pozisyonlarında herhangi bir değişikliğe gittikleri yönünde bir sinyal vermemeleri yatıyor. Alman diplomatlar tartışmaların çok zorlu geçeceğini ve zirvenin cuma akşamı yerine cumartesi günü sona erebileceğini dile getiriyorlar.
Londra ve Varşova’nın tutumlarında bir değişiklik olmazken Dönem Başkanlığı özellikle Varşova konusunda endişeli. Polonya’nın hassas konulardaki stratejisinin önceden kestirilememesi ve bunun örneklerine daha önce de rastlanması endişenin temelini oluşturuyor. Londra’nın yaklaşımı ise geleneksel olarak tanımlanıyor ve dönem başkanlığı kaynakları arasında İngiltere’nin itirazlarının üstesinden bir şekilde gelinebileceği düşüncesi hakim.
Polonya, Nice Antlaşması’nda elde ettiği ve kendisine ağırlıklı bir rol veren karar mekanizmasında değişikliğe gidilmesine karşı çıkan duruşuna destek bulmakta zorlanıyor. Önceki günkü dışişleri bakanları toplantısında Polonya’ya tek destek Çek Cumhuriyeti’nden gelmişti.
Almanya ise Polonya’nın istediği unsurlara yeşil ışık yakılmasının pandoranın kutusunu açmakla aynı anlamı taşıyacağını düşünüyor. Fransa ve İspanya da Nice sisteminden avantajlı çıkan ülkeler arasında olsalar da Almanya’ya destek veriyorlar. İsveç, Finlandiya ve Danimarka gibi ülkeler de metnin özünde fazla bir değişikliğe gidilmemesinden yanalar.
Üye ülkeler arasında bir türlü uzlaşıya varılamamasının endişelendirdiği bir başka isim ise Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso. Üye ülkelerin uzlaşıya varmasının Birlik açısından bir kredibilite konusu olduğunun altını çizen Barroso, zirvede devlet adamlığının siyasetin önüne geçmesi gerektiğini söyledi.
Ortamın uzlaşı için uygun olduğunu düşündüğünü dile getiren Barroso, kendi kurumsal sorunlarını çözemeyen bir Avrupa Birliği’nin terörle mücadele ve iklim değişikliği gibi tüm dünyayı ilgilendiren konularda kararlı politikalar izlediğine diğer ülkeleri inandıramayacağını ifade etti. Avrupa Birliği liderlerine uzlaşmaya varmadan Brüksel’den ayrılmama çağrısı yapan Barroso, “Anlaşma olmazsa herkes kaybeder” dedi.