Washington Post, Irak ve Afganistan savaşları konusunda Kongre ile Başkan Bush arasında yaşanan anlaşmazlığın Amerika’ya zarar verdiğini vurguluyor. Bush’un bu hafta Kongre yöneticileriyle bir araya geleceğini hatırlatan gazete, taraflara uzlaşma çağrısı yapıyor:
“Irak’taki Amerikan birliklerinin komutanı General David Petraeus, Washington’da zamanın Bağdat’a kıyasla daha hızlı aktığını söylemişti. Iraklı yöneticilerin, hem Kongrenin hem de Bush’un taleplerini birkaç ay içinde karşılamasını beklemek gerçekçi olmaz. General Petraeus, Irak’ta zamanı hızlandırmaya çalışırken, Washington’da ise zaman kazanmaya çalıştığını söylemişti. Bush ve Demokratlar, yapacakları görüşmede meseleyi bu açıdan ele almalıdırlar.”
New York Times küresel ısınmayla mücadelede Amerika ile Çin’e büyük sorumluluk düştüğünü vurguluyor. Bush yönetiminin bu konudaki kayıtsızlığını eleştiren gazete, son dönemde Çinli yetkililerin yaptıkları bazı açıklamaların cesaret verici olduğunu vurguluyor:
“Karbondioksit emisyonunu Kyoto sözleşmesinde belirlenen sınırlara çekmenin bir maliyeti var. Amerika bunu yapmadığı sürece, Çin’in bu acı ilacı içmesini beklemek gerçekçi olmaz. Tıpkı Bush’un Çin mazeretinin arkasına saklanması gibi, Çin de harekete geçmemek için Amerika’yı gerekçe gösteriyor. Kongrede çoğunluğu ellerinde bulunduran Demokratlar, Amerika için sağlam ve inandırıcı emisyon sınırları belirleyerek bu kısır döngünün aşılmasına ve Çin’in küresel ısınmaya karşı harekete geçmesine katkıda bulunabilirler.”
Christian Science Monitor tarım sektöründeki sübvansiyon uygulamasını eleştiriyor. Sübvansiyonlardan daha çok büyük toprak sahiplerinin yararlandığına dikkat çeken gazete, bu uygulamanın küresel ticareti de olumsuz etkilediğini belirtiyor:
“Geleneksel tarım lobisinin dışında kalan kesimler, değişim için baskı yapıyor. Amerika dışından da baskı geliyor. Amerika ile Avrupa Birliği ve diğer ülkeler arasında tarım sübvansiyonları konusunda yaşanan anlaşmazlık, uluslararası ticaret görüşmelerinin kesilmesine neden olmuştu. Tarım ihracatında Amerika’nın payı giderek düşüyor. Amerika’nın bu pazara ulaşması gerekiyor. Ve diğer ülkelerin uyguladıkları sübvansiyonları azaltmanın yolu, Amerika’nın kendi uyguladığı sübvansiyonları azaltmasından geçiyor.”
Los Angeles Times Dünya Bankası başkanı Paul Wolfowitz’in istifa etmesi gerektiğini savunuyor. Gazete, banka olanaklarını kullanarak sevgilisine iltimas yapan birinin, başka ülkelerdeki liderleri yolsuzlukla mücadeleye ikna edemeyeceğini vurguluyor:
“Wolfowitz’in Irak’ta demokrasi ve insan hakları hayali gibi, Dünya Bankasından borç alan ülkelerin yöneticilerinden hesap vermelerini istemekte ısrar etmesi de takdire değer, hatta soylu bir davranıştı. Ancak, Irak tecrübesinden de öğrendiğimiz gibi, takdire değer hedefler oluşturmak kolaydır. Zor olan bu hedefleri hayata geçirmektir. Eğer Wolfowitz, bu hedefleri hayata geçiremeyecekse, Dünya Bankası bunu yapacak bir başkasını bulmalıdır.”