Erişilebilirlik

Siyasette Denetim ve Denge Eksikliği


Washington’daki Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen toplantıda, Cumhurbaşkanlığı seçimleri değerlendirildi. Panelde bir konuşma yapan eski diplomat ve eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Dış Politika Danışmanı Mehmet Ali Bayar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olacak mı? Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı engellenebilir mi? Seçimlerden sonra çıkacak tablonun olası etkileri neler? Washington’da, Brookings Enstitüsü ve TÜSİAD tarafından oluşturulan “Türkiye 2007” başlıklı projenin panelinde bu sorulara yanıt arandı.

Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris tarafından yönetilen panelde konuşan Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Hasan Bülent Kahraman, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olacağını düşündüğünü söyledi. Ancak, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) tam olarak yerleşik bir parti olmadığını söyleyen Kahraman, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasından sonra partinin dağılabileceğini, bunun Türk siyaset tarihinde örnekleri olduğunu belirtti. Toplantıda konuşan Zaman gazetesi Ankara temsilcisi Kerim Balcı, AKP tabanından Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması için baskı bulunduğunu belirtti. Süleyman Demirel’in eski danışmanı Mehmet Ali Bayar da Erdoğan’ın aday olacağını düşündüğünü söyledi: “Aday olursa da seçilir” dedi.

Ancak Mehmet Ali Bayar, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını isteyenlerin sayısının az olduğunu söyledi. Bayar, “güvenilir kamuoyu yoklamalarına göre halkın yüzde 70’i ve iş çevreleri Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor” şeklinde konuştu.

Zaman gazetesi Ankara temsilcisi Kerim Balcı, muhalefetin - veya Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını istemeyenlerin - bütün yolları denemekte olduklarını söyledi.

Balcı özetle şöyle konuştu: ‘ilk başta, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce erken seçim yapılsın istendi, olmadı; sivil toplumun girişimi olsun dendi, olmadı; Erdoğan’ın sicilinin yasal engel oluşturup oluşturmadığı sorgulandı, o da olmadı. Geriye iki yol kaldı: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görüşmelere başlanması için 367 milletvekilinin hazır bulunması gerektiği görüşüne dayanarak muhalefetin seçim günü Genel Kurula gitmemesi; veya, son olarak askeri müdahale...’

Panelde söz alanların hiçbiri, askeri müdahale olabileceğine ihtimal vermiyor. Muhalefetin, şu anda, ‘367 yöntemine’ odaklandığı belirtildi. Ancak, geçtiğimiz günlerde NTV televizyonuna konuşan Meclis Başkanı Bülent Arınç, “184’ü gördüğüm anda yoklama yapmadan gündeme geçeceğim ve oylamayı başlatacağım” demişti. Bu durumda muhalefetin Anayasa Mahkemesine başvurmasıyla, Türkiye’de anayasal bir kriz olabileceği belirtiliyor. Mehmet Ali Bayar, böyle bir anayasal krizin, askeri müdahaleden de kötü sonuçlar doğurabileceğini söylerken, Hasan Kahraman krizin aşılabileceğini belirtti.

Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu takdirde ne olacak? Katılımcılar, bu durumda, devletin farklı kademelerinin ve Erdoğan’ın uzlaşmaya varacağını belirttiler. Kerim Balcı, Erdoğan’ın ya da herhangi bir AKP üyesinin, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, altı ay gibi bir süre içinde bütün kurumlardan kabul göreceğini, aynı zamanda yeni Cumhurbaşkanının da bu kurumlara yakınlaşacağını söyledi. Hasan Kahraman da, Erdoğan’a olan tepkinin belki hiçbir zaman dinmeyeceğini ancak, sistemin işleyeceğini belirtti. Mehmet Ali Bayar, siyasetçilerin bulundukları mevkiye uymak durumunda kaldıklarını söyledi.

Katılımcılar buradaki esas sorunun, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olup olmaması değil – Türkiye’deki siyasi sistemde denetim ve denge mekanizmasının eksikliği olduğunu vurguladılar.

Mehmet Ali Bayar, “bütün siyasi gücün bir partide toplanmasıyla bir mayın tarlasına giriyoruz” şeklinde konuştu. Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Hasan Kahraman, Cumhurbaşkanlığın, Başbakanlığın, Meclis Başkanlığının ve atamalar dolayısıyla bürokrasinin tek bir partinin kontrolüne girmesinin çok büyük bir mesele olduğunu savundu. Katılımcılar bunun yanında muhalefetin eksikliğine de dikkati çektiler.

Mehmet Ali Bayar şöyle konuştu, “Sorun şu: siyasi denetim ve denge eksikliği; bunun yanında etkili bir muhalefetin bulunmaması... Neticede, AKP kısa dönemde kazançlı çıkabilir, ama bütün ülke kaybedebilir.”

XS
SM
MD
LG