Erişilebilirlik

6 Nisan Amerikan Basınından Özetler


Washington Post, İran’ın 15 İngiliz askerini gözaltına almasıyla başlayan krizden Tahran’daki sertlik yanlılarının kazançlı çıktığı yorumunda bulunuyor. Gazete, İngiliz askerlerin serbest bırakılmasından sonra, Batı’da da Tahran’la diyalog politikasını savunanların konumlarını güçlendirdiği tespitinde bulunuyor.

"Bu iyimser yaklaşım, İngiliz denizciler olayındaki en önemli boyutun gözden kaçmasına neden oluyor. İran, nükleer programını ve Devrim Muhafızlarının çıkarlarına uygun diğer uygulamalarını savunmak için saldırgan ve yasa dışı faaliyetlere her an için hazır bir konumda duruyor. İngiliz denizciler gözaltına alınmadan iki gün önce, dini lider Ayetullah Ali Hamaney, İran’a yönelik uluslararası baskıyı yasadışı olarak tanımlamış ve “eğer onlar yasadışı davranıyorsa, biz de davranırız ve davranacağız” demişti. Hamaney blöf yapmıyordu ve saldırganlığın devam etmeyeceğine inanmak için hiçbir neden yok."

USA Today, Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Pelosi’nin, Bush yönetiminin karşı çıkmasına rağmen Suriye devlet başkanı Beşar Esad’la görüşerek, çizmeyi aştığını savunuyor. Gazete, Bush’un izlediği dış politikayı eleştirmekle birlikte, Pelosi’nin tavrının da çözüm olmadığını vurguluyor:

"Pelosi, Temsilciler Meclisi Başkanı sıfatıyla Şam’a yaptığı ziyaretin, Bush’un Suriye ile görüşmeme politikasıyla çelişen bir adım olarak yorumlanacağını elbette ki biliyordu. Pelosi’nin bürosundan yapılan açıklamada da, “Bush’un bu politikasının Suriye’yi daha da uzlaşmaz bir tavra itmekten başka bir sonuç üretmediği” savunuldu. Bu tespit ne kadar doğruysa, Pelosi’nin bu görüşünü açıklamak için Şam’ı seçmesi de o kadar yanlıştır. Suriye ile ilişkileri canlandırmak, Temsilciler Meclisi başkanının görevi değildir."

New York Times Kongre'de çoğunluğun Demokrat Partiye geçmesinin ardından Başkan Bush’un yaptığı uzlaşmacı açıklamaların boş çıktığını belirtiyor. Gazete, Bush’un yaptığı partizanca atamalarla, kendi yandaşlarını ödüllendirmeye devam ettiğini kaydediyor:

"Başkan Bush, eski bir siyasi hileye başvurarak, Senatonun tatilde olmasından faydalandı ve çeşitli atamalar yaptı. Bu atamalar eğer Senato gündemine gelseydi, muhtemelen hiç biri onaylanmazdı. Atanan kişilerin becerileri konusunda büyük şüpheler varken, Bush’un Senatoyu devre dışı bırakmaya çalışması da son derece anlaşılır bir şey. Ancak bunun bedelini Amerikan halkı ödeyecektir."

Boston Globe bir dönem ırk ayrımcılığına karşı uluslararası kamuoyundan aldığı destekle mücadele eden Güney Afrika’nın şimdi baskıcı rejimlerle yakınlaşmasını eleştiriyor. Gazete, Güney Afrika’nın Güvenlik Konseyi dönem başkanlığı sırasında tercihini hep baskıcı yönetimlerden yana kullandığına dikkat çekiyor:

"Güney Afrika, Zimbabve devlet başkanı Robert Mugabe’ye, Burma’daki cunta yönetimine veya Darfur’daki soykırımı destekleyen Sudan hükümetine karşı etkin bir tavır alınmasına karşı çıkmasını, yeni sömürgeciliğe karşı direnmek olarak açıklıyor. Ancak, Güney Afrika’nın Çin’le olan ticari ilişkileri bu tavrın nedeni konusunda daha inandırıcı görünüyor. Çünkü Pekin, bu üç ülkedeki dikta yönetimlerine siyasi ve ekonomik destek veriyor. Bu durum, Güney Afrika’nın diğer bir çok ülkeden daha kötü bir ülke olduğu anlamına gelmez. Ancak, Piskopos Desmond Tutu’nun da dediği gibi, Güney Afrika’nın diğer ülkelerden daha iyi bir ülke olması gerekir."

XS
SM
MD
LG