Başkan yardımcısı Dick Cheney’nin baş danışmanı Lewis Libby’nin yalan söylemek ve adaleti engellemekten suçlu bulunması, Amerikan gazeteleri tarafından manşetten veriliyor. Libby’nin, CIA ajanı Valerie Plame Wilson’ın kimliğinin sızdırılmasındaki rolünü ve olayın Irak savaşıyla bağlantısını hatırlatan New York Times, işin ucunun Cheney’e kadar uzandığını öne sürüyor.
"Bush, 2003 yılındaki Birliğin Durumu konuşmasında, İngiliz hükümetinin Saddam Hüseyin’in Afrika’dan önemli miktarda uranyum aldığı bilgisine ulaştığını söylemişti. Temmuz 2003’de Joseph Wilson, New York Times'a yazdığı bir makalede elindeki bulguların bu iddiayı desteklemediğini yazdı. Ancak, Bush’un Irak’a savaş açmasında bu ülkenin nükleer silahlanmaya gittiği iddiası büyük bir önem taşıyordu. Mahkemedeki ifadeleri, Cheney’nin bu nedenle Libby ve diğerlerinin yardımıyla Wilson’ın inandırıcılığını ortadan kaldırmak için bir saldırı başlattığını gösteriyor. Bu nedenle Wilson’ın eşinin CIA’de çalıştığını gazetecilere sızdırdılar."
Gündemdeki bir başka konu da Başkan Bush’un yarın başlayacak olan Latin Amerika ziyareti. Washington Post, bu gezinin Bush’la Venezüella devlet başkanı Hugo Chavez arasında bir nüfuz mücadelesine sahne olacağını yazıyor.
"Bush, ağız dalaşında Chavez’le bir mücadeleye girerse, bu mücadeleyi asla kazanamaz. Ancak, Amerika sosyal ve ekonomik gelişme isteyen Latin Amerikalılara, Venezüella’nın sunduğundan çok daha fazlasını sunmalıdır. Bush, kendi döneminde Latin Amerika’ya büyük bir önem vereceğini söylemişti. Bu sözü vermesinin üzerinden altı yıl geçmiş olmasına rağmen, Bush hala çok geç kalmış değil."
Boston Globe ise Çin’in askeri harcamalarının giderek arttığına dikkat çekiyor. Ancak gazeteye göre, Çin’den kaynaklanan asıl tehdit, askeri temellere dayanmıyor.
"Çin’in askeri harcamalarına yönelik tepkiler, bu ülkenin devrimci bir güç olma özelliğini uzun süre önce yitirdiğini anlamamaktan kaynaklanıyor. Malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımına dayanan mevcut dünya düzeninin devamından Çin kadar kazançlı çıkacak çok az ülke vardır. Pekin’den kaynaklanan asıl tehdit enerji kaynaklarının, ticaretin ve kazancın peşinde koşarken, insan haklarına hiç önem vermemesidir."
Los Angeles Times Japonya başbakanı Shinzo Abe’nin, ülkesinin İkinci Dünya Savaşı sırasında işlediği suçlar nedeniyle özür dilemeyi reddetmesinin, bölge ülkelerinde tepkiye yol açtığını yazıyor. Bu durumun Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına da zarar verdiğini kaydeden gazete, İmparator Akihito’dan devreye girmesini istiyor.
"İmparator, bir adım daha atarak işlenen bütün suçlar için ailesi adına daha güçlü bir biçimde özür dileyebilir. Böyle bir jest, bir Japon politikacının yapacağı bir açıklamadan çok daha etkili ve anlamlı olacaktır. Artık hem Japonya’nın hem de komşularının bu konuda adım atmasının zamanıdır."
"Bush, 2003 yılındaki Birliğin Durumu konuşmasında, İngiliz hükümetinin Saddam Hüseyin’in Afrika’dan önemli miktarda uranyum aldığı bilgisine ulaştığını söylemişti. Temmuz 2003’de Joseph Wilson, New York Times'a yazdığı bir makalede elindeki bulguların bu iddiayı desteklemediğini yazdı. Ancak, Bush’un Irak’a savaş açmasında bu ülkenin nükleer silahlanmaya gittiği iddiası büyük bir önem taşıyordu. Mahkemedeki ifadeleri, Cheney’nin bu nedenle Libby ve diğerlerinin yardımıyla Wilson’ın inandırıcılığını ortadan kaldırmak için bir saldırı başlattığını gösteriyor. Bu nedenle Wilson’ın eşinin CIA’de çalıştığını gazetecilere sızdırdılar."
Gündemdeki bir başka konu da Başkan Bush’un yarın başlayacak olan Latin Amerika ziyareti. Washington Post, bu gezinin Bush’la Venezüella devlet başkanı Hugo Chavez arasında bir nüfuz mücadelesine sahne olacağını yazıyor.
"Bush, ağız dalaşında Chavez’le bir mücadeleye girerse, bu mücadeleyi asla kazanamaz. Ancak, Amerika sosyal ve ekonomik gelişme isteyen Latin Amerikalılara, Venezüella’nın sunduğundan çok daha fazlasını sunmalıdır. Bush, kendi döneminde Latin Amerika’ya büyük bir önem vereceğini söylemişti. Bu sözü vermesinin üzerinden altı yıl geçmiş olmasına rağmen, Bush hala çok geç kalmış değil."
Boston Globe ise Çin’in askeri harcamalarının giderek arttığına dikkat çekiyor. Ancak gazeteye göre, Çin’den kaynaklanan asıl tehdit, askeri temellere dayanmıyor.
"Çin’in askeri harcamalarına yönelik tepkiler, bu ülkenin devrimci bir güç olma özelliğini uzun süre önce yitirdiğini anlamamaktan kaynaklanıyor. Malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımına dayanan mevcut dünya düzeninin devamından Çin kadar kazançlı çıkacak çok az ülke vardır. Pekin’den kaynaklanan asıl tehdit enerji kaynaklarının, ticaretin ve kazancın peşinde koşarken, insan haklarına hiç önem vermemesidir."
Los Angeles Times Japonya başbakanı Shinzo Abe’nin, ülkesinin İkinci Dünya Savaşı sırasında işlediği suçlar nedeniyle özür dilemeyi reddetmesinin, bölge ülkelerinde tepkiye yol açtığını yazıyor. Bu durumun Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına da zarar verdiğini kaydeden gazete, İmparator Akihito’dan devreye girmesini istiyor.
"İmparator, bir adım daha atarak işlenen bütün suçlar için ailesi adına daha güçlü bir biçimde özür dileyebilir. Böyle bir jest, bir Japon politikacının yapacağı bir açıklamadan çok daha etkili ve anlamlı olacaktır. Artık hem Japonya’nın hem de komşularının bu konuda adım atmasının zamanıdır."