Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’le Brüksel’de bir araya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat temaslarını tamamladı. İkilinin temaslarının odağında 2004 yılında alınan Avrupa Birliği kararına karşın, Rumların engellemeleri nedeniyle halen somut adım atılamayan doğrudan ticaret tüzüğü yer aldı.
Rum Kesimi doğrudan ticaret konusunda adanın güneyindeki limanların kullanılması konusundaki ısrarcı yaklaşımını sürdürüyor. Talat da bu yaklaşımın sonuca ulaşması halinde bunun doğrudan değil dolaylı ticaret olacağı görüşünde. Şu an adanın kuzeyinden Avrupa’ya bir şekilde ihracat yapılabiliyor. Ancak yaşanan iki önemli sorun var. Bunlar da sağlık sertifikası gerektiren ürünlerin ihraç edilememesi ve orijin belgesi gerektiren ürünlerin ise yüzde 14 oranında bir vergiye tabi olması. Doğrudan ticaret tüzüğünün bu sorunları ortadan kaldıracak yapıda olmasının gerekliliği Talat’ın altını çizdiği unsurlar arasında yer alıyor.
Doğrudan ticaret tüzüğü konusunda adım atılamamasında başrolü oynayan Rumlar ise itirazlarını sürdürüyor. Şu ana kadar çok somut bir adım atılmamasına karşın Talat’ın, doğrudan ticaret konusundaki olumlu yaklaşımı ise gözlerden kaçmadı. Avrupa Birliği’nin doğrudan ticaret tüzüğüyle ilgili olarak temel alacağı yasal düzenlemelerin, KKTC’nin beklentilerinin karşılanma oranı üzerinde doğrudan etki yaratacağı da Talat’ın vurguları arasında yer aldı. Talat, gelinden aşamda Komisyon’un tüzükle ilgili olarak oybirliği gerektirmeyen maddeler üzerinden hareket etmeyi planladığını ifade etti. “Avrupa Birliği’yle ilişkileri koparmama gayreti içerisindeyiz” diyen Talat’ın dönem başkanı Almanya’dan da beklentisi oldukça yüksek. Talat, Almanya’nın görev süresi içinde doğrudan ticaret konusunda bir açılım beklentisinin bulunduğunu saklamıyor ve bu konuda oldukça umutlu konuşuyor. Almanya’nın dönem başkanlığıyla birlikte tüzük konusundaki çalışmaların ivme kazandığını söyleyen Talat, tüzükte ticaretin yapılacağı limanlar konusunda herhangi bir isim atfı yapılmaması eğiliminin ağırlık kazandığını söyledi.