Erişilebilirlik

13 Şubat Amerikan Basınından Özetler


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Amerika’ya yönelik sözlerinin yankıları sürüyor. Washington Post’a göre, Putin’in tek amacı sadece Amerika’nın Ortadoğu’da yaşadığı sıkıntıları kendi avantajına kullanmak değil. Gazetenin yorumuna göre, Putin Rusya’yı yeniden bir süper güç haline getirmeyi amaçlıyor:

“Putin’in asıl amacı, Rusya’yı yeniden Amerika’ya karşı denge oluşturacak bir süper güç haline getirmek. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasını bir felaket olarak tanımlayan Putin, Soğuk Savaş dönemini özlediğini gösteren ifadeler kullanıyor. Artan petrol gelirleri, Avrupa’nın enerji konusunda Rusya’ya bağımlılığı, modern nükleer silahları, İran, Suriye ve Suudi Arabistan gibi ülkelere nükleer teknoloji ve silah temin etmesi Rusya’yı Amerika’nın kendisine danışmadan adım atmaktan korkacağı bir ülke haline getirecek. İşte, Putin’in asıl amacı bu.”

Boston Globe ise Putin’i ikiyüzlülükle suçluyor. Rus liderin Amerika’yı tek kutuplu bir dünyanın patronu olmaya çalışmakla suçladığını hatırlatıyor ancak Putin’in Çeçenistan, Gürcistan, Moldova, Ukrayna ve Belarus’ta izlediği politikaların çok farklı olmadığını vurguluyor:

“Putin, tek bir otorite, tek bir güç ve tek bir karar merkezi olmasından şikayet ediyor. Bu sözler, tam da Putin’in Rusya’da kurduğu sisteme uygun düşen ifadeler. Putin’in yakın çevresi ve KGB dönemindeki dostları Rusya’daki enerji ve bankacılık şirketlerini, büyük medyayı, bölge valiliklerini ve Rus Parlamentosunu ellerinde tutuyorlar. Eğer modern dünyada tek kutuplu bir iktidarın ne demek olduğunu bilen birisi varsa, o da Putin’in kendisidir.”

Los Angeles Times gazetesi Putin’in Amerika’ya yönelik sert eleştirilerini NATO’nun Rusya sınırına kadar genişlemesiyle ilişkilendiriyor. Gazete, Gürcistan ve Ukrayna’nın da NATO’ya katılması olasılığının Kremlin’de büyük tepki yarattığına dikkat çekiyor:

“NATO’nun genişlemesi on yıl önce Amerika’da o kadar da fazla önemsenen bir konu değildi. Ama Amerikalılar, artık bu tarihi hatanın Rusya tarafından nasıl yorumlandığını anlamalıdır. Bu, bütün anti demokratik politikalarına rağmen Putin gibi bir milliyetçinin Rusya’da niçin hala popüler olduğunu anlamamıza da katkıda bulunur. Putin’in sert açıklamalarıyla ilgili şaşırtıcı tek nokta, bu kızgınlığın bu kadar geç ifade edilmiş olmasıdır.”

New York Times Bush yönetiminin İran’a karşı izlediği politikayı eleştiriyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bazı Amerikalı yetkililerin, İran’ı Irak’taki Şii milislere silah sağlamakla suçladığını kaydeden gazete, bu iddiaların İran yönetimini suçlamaya yeterli olmadığı görüşünde:

“Eğer Bush, İran’ın Irak’ta daha da kanlı bir iç savaşı kışkırtmasından endişe duyuyorsa, ki duymalıdır, İran’da rejim değişikliği fantezisinden vazgeçmeli ve İranlı yetkilileri Irak’taki kargaşanın sona ermesine yardımcı olmaları için ikna etmenin bir yolunu bulmalıdır. Eğer Bush, Amerika’ya yönelik tehditler hakkındaki açıklamalarının Amerikalılar tarafından inandırıcı bulunmamasından kaygı duyuyorsa, ki duymalıdır, Irak felaketinin asıl sorumlusunun kim olduğunu anladığını göstermelidir. Ve Amerikan askerlerini daha da büyük bir savaşa sokmadan nasıl geri çekmeyi planladığını da açıklamalıdır. Amerikan halkı asıl bu konuda aydınlanmak istiyor ve bu işi de en yetkili Amerikalının yani Başkanın yapmasını istiyor."

XS
SM
MD
LG