Washington Post, Amerika’nın, Sudan’ın Darfur bölgesindeki katliamları önleme çabasının başarısız olduğunu belirtiyor. Ancak gazete, Afrika turu kapsamında Hartum’a da uğrayacak olan Çin devlet başkanı Hu Jintao’nun Sudanlı yöneticiler üzerinde etkili olabileceğini vurguluyor:
“Bir Fransız yardım örgütü, dün güvenlik nedeniyle Sudan’dan çekileceğini açıkladı. Pazar günü de altı uluslararası yardım kuruluşu, çalışmalarının durma noktasına geldiğini duyurmuştu. Çatışmalar, komşu Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ne de sıçradı. Çin Devlet Başkanı Hu’nun cevaplandırması gereken asıl soru şudur: Hu, ülkesinin Darfur’daki soykırım suçuna ortak olduğu izlenimini silmek amacıyla diplomatik bir girişimde mi bulunmak istiyor yoksa gerçekten bölgeye barış gücü konuşlandırılmasını mı sağlamaya çalışıyor?”
Boston Globe İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA’nın siyasi kanadı Sinn Fein’in bölgedeki polis gücüne boykot uygulama kararından vazgeçmesini, barış açısından büyük bir adım olarak yorumluyor. Gazete, bu kararın Kuzey İrlanda’da uzun süredir tıkanıklık yaşayan barış sürecine yeni bir soluk getireceği düşüncesinde:
“Yetkililerin geçen ay yaptığı açıklamaya göre, polis gücü içindeki Katoliklerin oranı % 20’yi bile bulmuyor. Sinn Fein’in bu son kararı daha çok Katolik’in polis olmasını sağlayacaktır. Kuzey İrlanda, polis teşkilatı veya hükümetin yapısı konusunda daha fazla tartışmayı kaldırabilecek durumda değil. Barış süreci, silahların susmasını sağladı ama hem Katoliklerin hem de Protestanların birlikte yaşadığı bir toplum kurmak için politikacıların daha fazla çaba harcaması gerekiyor.”
Los Angeles Times da Sinn Fein’in bu kararıyla, Kuzey İrlanda’da daha önce düşünülmesi bile mümkün olmayan bir adım attığı görüşünde. Gazetenin yorumu şöyle:
“İngiltere ve Katolik İrlanda Cumhuriyeti tarafından desteklenen Hayırlı Cuma anlaşması, Kuzey İrlanda’nın İngilizlere mi yoksa İrlandalılara mı ait olduğu tartışmasını yumuşattı. Taraflar çok hassas bir anlaşmaya imza attı. Ancak anlaşmanın sürdürülebilmesi için, Kuzey İrlanda polisinin tarafsız davranması gerekiyor.”
Christian Science Monitor, eski Kongre üyesi ve büyükelçi Tony Hall’un Kuzey Kore’yle ilgili bir değerlendirmesine yer veriyor. Yazar, büyük ekonomik sıkıntılar yaşayan Kuzey Kore’nin nükleer programına rağmen aslında Batıyla ve Amerika’yla iyi ilişkiler kurmaya hazır olduğunu savunuyor:
“Kuzey Koreli yöneticiler, ülkelerinin içinde bulunduğu sıkıntıların farkında. Batıdan, özellikle de Amerika’dan daha fazla yardım istiyorlar. Hepsinden önemlisi de saygı ve güvenlik istiyorlar. Ama bunun, yürütülen altılı görüşmelerden değil, Amerika’yla yapılacak ikili görüşmelerden çıkacağına inanıyorlar. Eğer Amerika, Pyongyang’la doğrudan, ciddi, kapsamlı ve ön koşulsuz görüşmelere başlarsa, Kuzey Kore’nin nükleer programını askıya alma ihtimali doğabilir.”