Başkan Bush, “Birliğin Durumu” adıyla bilinen geleneksel konuşmasını bu akşam yapacak.
Bush’un, konuşmasında, Irak savaşı ve terörle mücadelenin yanı sıra iç meselelere de değinmesi bekleniyor.
USA Today gazetesine bir demeç veren Bush, konuşmasında AİDS hastalığıyla mücadeleye kaynak ayırmaya devam edilmesini isteyeceğini söyledi.
Her yıl Ocak ayında yapılan “Birliğin Durumu” konuşmasında, Başkan, Kongre'nin her iki kanadına politikaları hakkında bilgi veriyor.
Birliğin Durumu Konuşması
Her yıl Amerikan Kongresine, Bakanlar Kuruluna, Anayasa Mahkemesi üyelerine ve kamuoyuna hitaben yapılan bu konuşma, yönetimin politikalarına açıklık getirmeyi amaçlıyor.
Yani, birliğin – veya ülkenin durumunu değerlendiriyor.
Birliğin Durumu konuşması, yasama organıyla yürütme organı arasındaki geleneksel iletişimin en önemli parçası.
Amerikan anayasasına göre, başkanlar, ülkenin durumu, icraatları ve diğer önemli konularda Kongre’ye bilgi vermekle yükümlü.
Bu yükümlülük, bir gelenek haline gelmiş; ve Amerika’da başkanlar, her yıl, “Birliğin Durumu” konuşması yapmaya başlamış.
Bu gelenek, ilk Başkanla – George Washington’la başladı. Washington, Kongre’ye gider ve ülkenin durumu hakkında bilgi verirdi. Daha sonraki yıllarda Başkanın Kongre’ye gitme geleneği bozuldu. Tarihçilere göre, Amerika’nın üçüncü başkanı Thomas Jefferson, Kongre’ye gidip böyle bir konuşma yapmanın Kraliyet geleneklerini andırdığını düşünürmüş. Washington'daki Amerikan Üniversitesi tarih profesörü Alan Lichtman şöyle diyor: “Bu nedenle Jefferson, 1801 yılında Kongre’ye bizzat gitmemeye ve birliğin durumunu yazılı olarak sunmaya karar verdi. Bu gelenek, ta Woodrow Wilson dönemine kadar sürdü. Wilson ise, bizzat Kongreye gitme kararı aldı...”
Başkan Woodrow Wilson 1913 yılında Kongre’ye gitti ve ekonomik denetlemeyle ilgili planını savundu. Daha sonra, Başkan Franklin Roosevelt’in yaptığı Birliği Durumu konuşması radyodan naklen yayınlanan ilk konuşma oldu.
Başkanlık Tarihi uzmanı, Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Stephen Wayne anlatıyor: “Birliğin durumu konuşmasıyla Başkan gündemi belirlemiş oluyor. Amerikan halkına başarılarını, umutlarını aktarıyor. Bu siyasi bir gelenek. Siyasi olarak başkanın da işine yarıyor.”
Örneğin, Başkan Abraham Lincoln, 1862 yılındaki Birliğin Durumu konuşmasında köleliğe son vereceğinin sinyalini vermişti. Başkan Franklin Roosevelt ise, Birliğin Durumu konuşmasında, “ekonomik haklardan” söz etmişti. Başkan Harry Truman, sosyal kalkınma programının ana hatlarını belirlemişti. Başkan Lyndon Johnson ise, 1960’lı yıllarda, medeni hakların temellerini atmış; yoksullukla mücadele edeceğini söylemişti....
Başkan Bush, Cumhuriyetçiler’in 2006 Kongre seçimlerinde yenilgiye uğramasından sonra partisine destek toplamaya çalışacak. Gözlemcilere göre, demokratların Kongre’de kontrolü ele geçirdiği Kasım seçimleri, Başkan Bush için bir referandum niteliği taşıyordu.
Bush’un, konuşmasında, Irak savaşı ve terörle mücadelenin yanı sıra iç meselelere de değinmesi bekleniyor.
USA Today gazetesine bir demeç veren Bush, konuşmasında AİDS hastalığıyla mücadeleye kaynak ayırmaya devam edilmesini isteyeceğini söyledi.
Her yıl Ocak ayında yapılan “Birliğin Durumu” konuşmasında, Başkan, Kongre'nin her iki kanadına politikaları hakkında bilgi veriyor.
Birliğin Durumu Konuşması
Her yıl Amerikan Kongresine, Bakanlar Kuruluna, Anayasa Mahkemesi üyelerine ve kamuoyuna hitaben yapılan bu konuşma, yönetimin politikalarına açıklık getirmeyi amaçlıyor.
Yani, birliğin – veya ülkenin durumunu değerlendiriyor.
Birliğin Durumu konuşması, yasama organıyla yürütme organı arasındaki geleneksel iletişimin en önemli parçası.
Amerikan anayasasına göre, başkanlar, ülkenin durumu, icraatları ve diğer önemli konularda Kongre’ye bilgi vermekle yükümlü.
Bu yükümlülük, bir gelenek haline gelmiş; ve Amerika’da başkanlar, her yıl, “Birliğin Durumu” konuşması yapmaya başlamış.
Bu gelenek, ilk Başkanla – George Washington’la başladı. Washington, Kongre’ye gider ve ülkenin durumu hakkında bilgi verirdi. Daha sonraki yıllarda Başkanın Kongre’ye gitme geleneği bozuldu. Tarihçilere göre, Amerika’nın üçüncü başkanı Thomas Jefferson, Kongre’ye gidip böyle bir konuşma yapmanın Kraliyet geleneklerini andırdığını düşünürmüş. Washington'daki Amerikan Üniversitesi tarih profesörü Alan Lichtman şöyle diyor: “Bu nedenle Jefferson, 1801 yılında Kongre’ye bizzat gitmemeye ve birliğin durumunu yazılı olarak sunmaya karar verdi. Bu gelenek, ta Woodrow Wilson dönemine kadar sürdü. Wilson ise, bizzat Kongreye gitme kararı aldı...”
Başkan Woodrow Wilson 1913 yılında Kongre’ye gitti ve ekonomik denetlemeyle ilgili planını savundu. Daha sonra, Başkan Franklin Roosevelt’in yaptığı Birliği Durumu konuşması radyodan naklen yayınlanan ilk konuşma oldu.
Başkanlık Tarihi uzmanı, Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Stephen Wayne anlatıyor: “Birliğin durumu konuşmasıyla Başkan gündemi belirlemiş oluyor. Amerikan halkına başarılarını, umutlarını aktarıyor. Bu siyasi bir gelenek. Siyasi olarak başkanın da işine yarıyor.”
Örneğin, Başkan Abraham Lincoln, 1862 yılındaki Birliğin Durumu konuşmasında köleliğe son vereceğinin sinyalini vermişti. Başkan Franklin Roosevelt ise, Birliğin Durumu konuşmasında, “ekonomik haklardan” söz etmişti. Başkan Harry Truman, sosyal kalkınma programının ana hatlarını belirlemişti. Başkan Lyndon Johnson ise, 1960’lı yıllarda, medeni hakların temellerini atmış; yoksullukla mücadele edeceğini söylemişti....
Başkan Bush, Cumhuriyetçiler’in 2006 Kongre seçimlerinde yenilgiye uğramasından sonra partisine destek toplamaya çalışacak. Gözlemcilere göre, demokratların Kongre’de kontrolü ele geçirdiği Kasım seçimleri, Başkan Bush için bir referandum niteliği taşıyordu.
