Avrupa Birliği Konseyi'nin sekiz başlıkta Türkiye ile müzakereleri askıya alma kararı Almanya’da gündemin ilk maddesini oluşturuyor.
Medyada çıkan yorumlarda, varılan uzlaşmanın her iki tarafı da memnun edeceği yönünde görüşler ağır basarken, dünkü uzlaşının mimarı olarak Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier gösteriliyor. Steinmeier’in baştan bu yana, Türkiye konusunun Dışişleri bakanları toplantısında kapanmasını ve Cuma günkü AB Zirvesi’ne taşınmamasını istediğini ve bunu başardığını ön plana çıkaran yorumlar, aynı zamanda 2007’nin ilk yarısında AB dönem başkanlığını devralacak olan Almanya için de olumlu bir ortam oluştuğunu belirtiyorlar.
Steinmeier ise zirve sonrasında bugün yaptığı değerlendirmede Kıbrıs sorununda, BM öncülüğünde nihai çözümün sağlanması için ön ayak olacağını, ayrıca AB ile Kuzey Kıbrıs arasındaki ticari ilişkiler konusunun düzenlenerek, önümüzdeki 6 ay içinde bir sonuca ulaştırılması konusunun da çözüleceğini söyledi.
Başbakan Merkel ise 8 başlığın askıya alınmasını memnuniyetle karşıladığını ve bunu akılcı olarak tanımladığını belirtti, şimdi Türkiye’nin Ankara protokolünün yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediğini açıkladı.
Almanya Başbakanı, Türkiye’de gelecek yıl yapılacak seçimlerden dolayı ülkede hızlı gelişmelerin olacağına inanmadığını da vurguladı. Merkel, ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisinin Federal hükümetinin değil, kendi partisinin görüşü olduğunu vurgulayarak Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda Dışişleri Bakanı ile arasında sorun olduğu yönündeki spekülasyonları ‘Federal Hükümet olarak söz verdiğimiz konularda güvenilir bir ortağız’ diyerek reddetti.
Avrupa Birliği’nin bir Hıristiyan kulübü olmadığını da vurgu yapan Başbakan, Perşembe günü başlayacak AB Zirvesinde Türkiye’nin üyelik perspektifinin dolaylı olarak ele alınacağını, zirvenin ana konusunun AB’nin üye ülke kabul etme sınırları olacağını söyledi.
Başbakan'a yakın çevreler dünkü AB dışişleri bakanları toplantısında Türkiye konusunda varılan uzlaşmanın Merkel’i rahatlattığını ve AB zirvesinde yeni bir kutuplaşmadan kaçınacağını ifade ediyorlar. Bunun nedeni de Merkel’in 1 Ocak 2007’de başlayacak AB dönem başkanlığında Türkiye konusuna yoğunlaşmak yerine, Ortadoğu barış süreci için yeni bir atak başlatmayı planlaması.
AB, Rusya, ABD ve BM’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nü yeniden canlandırmayı hedeflediklerini kaydeden Merkel, bu bağlamda ilk adımlarını da attı.
Dışişleri Bakanı Steinmeier’in Suriye gezisinin hemen ardından, geçen hafta sonunda Mısır Başbakanı Mübarek’i kabul eden Başbakan bugün de İsrail Başbakanı Olmert ile bir araya geldi.
Medyada çıkan yorumlarda, varılan uzlaşmanın her iki tarafı da memnun edeceği yönünde görüşler ağır basarken, dünkü uzlaşının mimarı olarak Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier gösteriliyor. Steinmeier’in baştan bu yana, Türkiye konusunun Dışişleri bakanları toplantısında kapanmasını ve Cuma günkü AB Zirvesi’ne taşınmamasını istediğini ve bunu başardığını ön plana çıkaran yorumlar, aynı zamanda 2007’nin ilk yarısında AB dönem başkanlığını devralacak olan Almanya için de olumlu bir ortam oluştuğunu belirtiyorlar.
Steinmeier ise zirve sonrasında bugün yaptığı değerlendirmede Kıbrıs sorununda, BM öncülüğünde nihai çözümün sağlanması için ön ayak olacağını, ayrıca AB ile Kuzey Kıbrıs arasındaki ticari ilişkiler konusunun düzenlenerek, önümüzdeki 6 ay içinde bir sonuca ulaştırılması konusunun da çözüleceğini söyledi.
Başbakan Merkel ise 8 başlığın askıya alınmasını memnuniyetle karşıladığını ve bunu akılcı olarak tanımladığını belirtti, şimdi Türkiye’nin Ankara protokolünün yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediğini açıkladı.
Almanya Başbakanı, Türkiye’de gelecek yıl yapılacak seçimlerden dolayı ülkede hızlı gelişmelerin olacağına inanmadığını da vurguladı. Merkel, ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisinin Federal hükümetinin değil, kendi partisinin görüşü olduğunu vurgulayarak Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda Dışişleri Bakanı ile arasında sorun olduğu yönündeki spekülasyonları ‘Federal Hükümet olarak söz verdiğimiz konularda güvenilir bir ortağız’ diyerek reddetti.
Avrupa Birliği’nin bir Hıristiyan kulübü olmadığını da vurgu yapan Başbakan, Perşembe günü başlayacak AB Zirvesinde Türkiye’nin üyelik perspektifinin dolaylı olarak ele alınacağını, zirvenin ana konusunun AB’nin üye ülke kabul etme sınırları olacağını söyledi.
Başbakan'a yakın çevreler dünkü AB dışişleri bakanları toplantısında Türkiye konusunda varılan uzlaşmanın Merkel’i rahatlattığını ve AB zirvesinde yeni bir kutuplaşmadan kaçınacağını ifade ediyorlar. Bunun nedeni de Merkel’in 1 Ocak 2007’de başlayacak AB dönem başkanlığında Türkiye konusuna yoğunlaşmak yerine, Ortadoğu barış süreci için yeni bir atak başlatmayı planlaması.
AB, Rusya, ABD ve BM’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nü yeniden canlandırmayı hedeflediklerini kaydeden Merkel, bu bağlamda ilk adımlarını da attı.
Dışişleri Bakanı Steinmeier’in Suriye gezisinin hemen ardından, geçen hafta sonunda Mısır Başbakanı Mübarek’i kabul eden Başbakan bugün de İsrail Başbakanı Olmert ile bir araya geldi.