USA Today gazetesi, Amerika Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in istifasından önce hazırladığı ve basına sızan Irak’la ilgili önerilerini, Bush yönetiminin Irak politikasının iflası olarak yorumluyor. Gazete, Irak’tan çekilme planlarının artık daha kapsamlı tartışılmasını istiyor:
"Irak’ta asıl düşman zamandır. Irak birliklerinin eğitimi için zaman gerekiyor. Irak hükümetinin otorite kurması için zaman gerekiyor. Dünyanın en tehlikeli bölgesinde savaş sonrası bir politika belirlemek için zaman gerekiyor. 2008 başkanlık seçimleri yaklaşırken, zaman faktörünün baskısı artacak. Amerikan kamuoyu, zafer bile getirmeyecek bir mücadelede, hayatını veren askerlerin daha ne kadar Irak’ta kalacağını daha yüksek sesle sormaya başlayacak."
New York Times gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e muhalefet edenlerin başına gelenlere dikkat çekiyor ve Batının Kremlinle ilişkilerinde zor bir dönemden geçtiğini vurguluyor:
"Batı, nükleer silahlanma ve terörle mücadele konularında Rusya’yla iyi ilişkiler geliştirmeye ve işbirliğine ihtiyaç duyuyor. Ancak, Rusya’da bir kanunsuzluk kültürü giderek yayılıyor ve Putin bu durumu önlemek için fazla bir şey yapmıyor. Tam tersine, yönetim kadrolarını eski KGB ajanlarıyla doldurarak ve Rus halkının yabancılara karşı güvensizlik duygusunu körükleyerek Rus demokrasisini zayıflatıyor. Batının Rusya’yla ve Putin’le çalışmak dışında bir seçeneği yok. Ama Kremlin’e muhalefet edenler saldırıya uğradığında veya öldürüldüğünde Batı kapsamlı ve saydam bir soruşturma yapılmasını istemelidir; suçluların cezalandırılmasını talep etmelidir."
Boston Globe gazetesi, Papa 16. Benedict’in Türkiye ziyaretinden hareketle Doğu-Batı ilişkilerini mercek altına alıyor. James Caroll imzalı yorumda, Papa’nın Doğu ile Batı arasındaki tarihsel karşıtlığın aşılması yönünde önemli bir adım attığı belirtiliyor:
"Doğu-Batı savaşını kimse galip bitiremez. Eski düşünce tarzları artık değiştirilmelidir. Bu zihniyeti, hala Avrupa’nın Hıristiyan kökenlerinden bahseden Papa'nın kendisinde görebiliyoruz. Ancak Papa, Türkiye’de değişmeye başladı; ve bu değişim de Avrupa’nın yeni umudunun, iki ayrı dünyanın buluşmaya başlamasının gücünü gösteriyor."
Christian Science Monitor gazetesinde Lübnan’daki gelişmelerle ilgili bir haber dikkat çekiyor. Haberde, Hizbullah’ın Batı yanlısı hükümeti düşürme çabalarının ardında İran ve Suriye’nin bulunduğu öne sürülüyor:
"Hizbullah’ın muhalefeti, Amerikan dış politikasının maşası olarak gördüğü hükümete yönelik güvensizliği yansıtıyor. Irak’taki Amerikan etkisinin azalmasıyla birlikte, Washington ve bölgedeki müttefikleri ile İran, Suriye, Hizbullah ve Hamas’tan oluşan Batı karşıtları arasındaki çatışmanın alanı Lübnan’a kayıyor. Eğer Hizbullah ve müttefikleri, hükümeti devirmeyi başarırsa, Lübnan’daki Amerikan nüfuzu azalacaktır. Bazı uzmanlara göre, Hizbullah’ın bu siyasi hamlesinin arkasında da bu hesaplar yatıyor."