USA Today Amerika Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral John Abizaid’in Kongre’de yapılan Irak’la ilgili oturumda işlerin kötüye gitmesine rağmen savaşı savunduğunu ve zaman istediğini yazıyor. Ancak gazete, Abizaid’in somut bir strateji çizemediğine dikkat çekiyor.
"Abizaid, hırslı, kararlı ve ikna ediciydi. Ancak gelinen noktada hem o, hem de Bush yönetimi altı aylık bir zaman isteyecek duruma düştü. Bunun karşılığında ise işlerin düzeleceğini umuyorlar. John Abizaid, umutsuzluğun bir strateji olmadığını söylerken haklıydı ve söylediklerini göz ardı etmemekte fayda var. Ancak bazen umutla umutsuzluk arasında değil; ulaşılamaz bir hedefe ulaşma çabasıyla; gerçekleri kabul edip bir çıkış yolu bulma arasında tercih yapmak gerekir."
Christian Science Monitor Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in petrol ve doğal gaz kaynaklarını komşu ülkelere karşı bir silah olarak kullanmasını eleştiriyor. Gazete, Rusya’nın diğer doğal gaz üreticisi ülkelerle birlikte OPEC gibi bir kartel oluşturma girişiminin Batı’da kaygı yarattığını da ekliyor.
"Enerji kaynaklarının jeopolitik denetim aracı olmaktan çıkartılarak sadece ticari bir mal haline gelmesi nasıl sağlanabilir? Rusya’nın yatırım ve uzmanlık eksiği, ülke içinde doğal gaz sıkıntısına neden oluyor. Bu da, Rusya’nın enerji üretiminde yabancı yatırıma daha fazla izin vermesine yol açabilir. Ancak Rusya’nın uluslararası yatırım kurallarına uygun davranmasını sağlamak için Avrupa’nın birlikte hareket etmesi gerekir. Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği de bir başka zorlayıcı unsur olabilir. Soğuk Savaş biteli çok oldu ama boru hatlarını kendine silah edinen bir ülke de tehlikeli olabilir."
Washington Post, Amerikalı seçmenin Cumhuriyetçi Parti’nin ekonomik önceliklerine karşı çıktığı görüşüne yer veriyor. Ancak gazete, Demokratların da ekonomide popülist ve milliyetçi yaklaşımlar geliştirmesine karşı çıkıyor.
"Demokratların ekonomik büyümeye darbe vurmadan ekonomik eşitsizliği çözecek politikalar üretmesi gerekiyor. Bu noktada belki de vergi reformundan başlamak en doğru yol olabilir. Mevduat, emlak ve sağlık alanlarında halen yürürlükte olan vergi indirimleri, devlet kasasından milyarlarca dolar harcanmasına neden oluyor ve bu indirimlerden zenginler faydalanıyor. Bu vergi indirimlerinin yeniden yapılandırılması, bütçe açığını azaltacağı gibi Demokratların ekonomik hedefleri için bir kaynak da yaratabilir. Ayrıca Bush yönetimi de vergi reformunu destekliyor. Bu, partiler üstü bir yönetim için de bir fırsat sunuyor."
Los Angeles Times Güney Afrika’nın eşcinsel evliliğini yasal hale getirmesini ayrımcılığa karşı atılan önemli bir adım olarak yorumluyor. Gazete, eşcinsel evliliğine izin verilmesinin toplumsal bir hareket sonunda değil, ayrımcılığı yasaklayan anayasa maddesi nedeniyle kabul edildiğinin de altını çiziyor.
"Güney Afrika mükemmel bir demokrasiyle yönetilmiyor ve başka ülkelerde olduğu gibi Güney Afrika’da da sadece hükümet kararları ayrımcılığı ortadan kaldırmaya yetmez. Başta Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki olmak üzere Güney Afrikalı liderler eşcinsellik ve AIDS konularında ilerici sayılmazlar. Bütün bunlara rağmen Salı günü alınan kararla, Güney Afrika karanlık geçmişinden uzaklaşarak insan haklarını temel alan demokratik bir yönetime doğru ilerlediğini gösterdi. "
"Abizaid, hırslı, kararlı ve ikna ediciydi. Ancak gelinen noktada hem o, hem de Bush yönetimi altı aylık bir zaman isteyecek duruma düştü. Bunun karşılığında ise işlerin düzeleceğini umuyorlar. John Abizaid, umutsuzluğun bir strateji olmadığını söylerken haklıydı ve söylediklerini göz ardı etmemekte fayda var. Ancak bazen umutla umutsuzluk arasında değil; ulaşılamaz bir hedefe ulaşma çabasıyla; gerçekleri kabul edip bir çıkış yolu bulma arasında tercih yapmak gerekir."
Christian Science Monitor Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in petrol ve doğal gaz kaynaklarını komşu ülkelere karşı bir silah olarak kullanmasını eleştiriyor. Gazete, Rusya’nın diğer doğal gaz üreticisi ülkelerle birlikte OPEC gibi bir kartel oluşturma girişiminin Batı’da kaygı yarattığını da ekliyor.
"Enerji kaynaklarının jeopolitik denetim aracı olmaktan çıkartılarak sadece ticari bir mal haline gelmesi nasıl sağlanabilir? Rusya’nın yatırım ve uzmanlık eksiği, ülke içinde doğal gaz sıkıntısına neden oluyor. Bu da, Rusya’nın enerji üretiminde yabancı yatırıma daha fazla izin vermesine yol açabilir. Ancak Rusya’nın uluslararası yatırım kurallarına uygun davranmasını sağlamak için Avrupa’nın birlikte hareket etmesi gerekir. Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği de bir başka zorlayıcı unsur olabilir. Soğuk Savaş biteli çok oldu ama boru hatlarını kendine silah edinen bir ülke de tehlikeli olabilir."
Washington Post, Amerikalı seçmenin Cumhuriyetçi Parti’nin ekonomik önceliklerine karşı çıktığı görüşüne yer veriyor. Ancak gazete, Demokratların da ekonomide popülist ve milliyetçi yaklaşımlar geliştirmesine karşı çıkıyor.
"Demokratların ekonomik büyümeye darbe vurmadan ekonomik eşitsizliği çözecek politikalar üretmesi gerekiyor. Bu noktada belki de vergi reformundan başlamak en doğru yol olabilir. Mevduat, emlak ve sağlık alanlarında halen yürürlükte olan vergi indirimleri, devlet kasasından milyarlarca dolar harcanmasına neden oluyor ve bu indirimlerden zenginler faydalanıyor. Bu vergi indirimlerinin yeniden yapılandırılması, bütçe açığını azaltacağı gibi Demokratların ekonomik hedefleri için bir kaynak da yaratabilir. Ayrıca Bush yönetimi de vergi reformunu destekliyor. Bu, partiler üstü bir yönetim için de bir fırsat sunuyor."
Los Angeles Times Güney Afrika’nın eşcinsel evliliğini yasal hale getirmesini ayrımcılığa karşı atılan önemli bir adım olarak yorumluyor. Gazete, eşcinsel evliliğine izin verilmesinin toplumsal bir hareket sonunda değil, ayrımcılığı yasaklayan anayasa maddesi nedeniyle kabul edildiğinin de altını çiziyor.
"Güney Afrika mükemmel bir demokrasiyle yönetilmiyor ve başka ülkelerde olduğu gibi Güney Afrika’da da sadece hükümet kararları ayrımcılığı ortadan kaldırmaya yetmez. Başta Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki olmak üzere Güney Afrikalı liderler eşcinsellik ve AIDS konularında ilerici sayılmazlar. Bütün bunlara rağmen Salı günü alınan kararla, Güney Afrika karanlık geçmişinden uzaklaşarak insan haklarını temel alan demokratik bir yönetime doğru ilerlediğini gösterdi. "