Amerika’da yaklaşan seçimin heyecanı gazete sayfalarına da yansıyor. USA Today, seçimlerden sonra Demokratların hem Temsilciler Meclisinde hem de Senatoda çoğunluğu ele geçirebileceğini belirtiyor. Ancak gazete Demokrat Parti içinde ciddi sıkıntılar ve iç tartışmalar yaşandığının da altını çiziyor.
"Demokratlar, seçmeni cezbeden ortak politikalar üretmedikçe, kazanacakları başarı da sınırlı olacaktır. Demokratların, Irak bataklığından, mali sıkıntılardan ve Washington’daki yolsuzluklardan kurtulmak için inandırıcı projeler sunması gerekiyor. Şu ana kadar böyle bir program üretilmedi ve eğer 7 Kasım seçimlerinde Demokratların beklentileri gerçek olmazsa, parti yöneticileri arasındaki kavga daha da kızışacaktır."
New York Times ise, seçim kampanyalarında yapılan sahtekarlıklara dikkat çekiyor. Gazete, tarafların seçmenleri kendi yanlarına çekmek için etik kuralları çiğnemekten çekinmediğini vurguluyor ancak yeni açılan bir web sitesi sayesinde seçmenlerin söylenen yalanları kolayca açığa çıkarabileceğini belirtiyor.
"Google’ın başkanı Eric Schmidt, gerçekleri ortaya çıkartan bir yazılımın artık kullanımda olduğunu belirterek politikacıları uyarıyor. Bu yazılım sayesinde bilgisayar kullanan seçmenler, adayların iddialarının ne ölçüde doğru olduğunu görme şansına sahip. Seçmenler, factcheck.org adlı siteden, adayların yaptıkları açıklamalarla o konudaki gerçekleri karşılaştırabiliyor. Bu site seçmenlere, gerçekleri tüm çıplaklığıyla öğrenmesi gereken akıllı tüketiciler olarak davranılması gerektiğini savunuyor. Keşke adaylar da aynı bakış açısına sahip olsaydı."
Los Angeles Times Venezüella’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilme ihtimalinin iyice azaldığını yazıyor. Ancak gazete, genel kurulda yapılan oylamada Amerika’nın desteklediği Guatemala’nın da yeterli oy alamadığını hatırlatıyor.
"Güvenlik Konseyi üyeliğini ne Venezüella ne de Guatemala kazanırsa, bundan en fazla zararı Chavez görecektir. Amerika ise daha az zararla çıkacaktır. Çünkü Guatemala kazanmasa bile, Küba dışında hangi Latin Amerika veya Karayip ülkesi kazanırsa kazansın, Amerika’nın çıkarları daha az zarar görecektir. Ancak asıl rahatsızlık verici olan bir başka noktaya dikkat çekmek istiyoruz. Dışişleri Bakanlığının verilerine göre, geçen yıl BM üyelerinin sadece % 25’i Amerika’yla birlikte hareket etti. Bu, 10 yıl öncesine göre, yarı yarıya düşüş anlamına geliyor. Bush, bu mücadeleyi kazanabilir ama daha geneldeki diplomatik savaşı kaybediyor."
Washington Times dışişleri bakanı Condoleezza Rice’ın Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas’ı Ortadoğu sorununda bir taraf olarak gören açıklamasını eleştiriyor. İsrail ile Filistin arasındaki anlaşmazlığın sürmesinden dolayı Filistin tarafını suçlayan gazete, bu durumdan sadece Hamas’ın değil El Fetih’in de sorumlu olduğunu iddia ediyor.
"Abbas gibi başarısız olmuş, politikaları iflas etmiş liderleri Filistin davasının çözümünün bir parçası gibi göstermek, Filistinlilere bir katkı sağlamaz. Bu tür liderler, tam tersine sorunun bir parçasıdır. Amerika’nın en üst düzeydeki dış politika yetkilisinin Abbas’ı, George Washington, Abraham Lincoln veya Martin Luther King’e benzetmesi hiç yakışık almıyor."