Washington Post, Kosova’ya bağımsızlık verilmesi konusunda Batılı ülkeler arasında bir uzlaşma sağlandığını belirtiyor ancak Sırbistan başbakanı Vojislav Kostunica’nın, bunu önlemek amacıyla Sırp milliyetçiliğini körüklemeye çalıştığını yazıyor. Gazetenin yorumunda, Rusya’nın da Kostunica’yı destekleyerek Balkanlardaki nüfuzunu sürdürme çabası içinde olduğu vurgulanıyor. Yorum şöyle devam ediyor:
"Batı, 1990’lı yıllarda Balkanlarda yaşanan savaşların yol açtığı sorunları çözmeye ve bölgeyi 21. yüzyılın liberal Avrupa’sının bir parçası haline getirmeye çalışıyor. Ancak bu çabalar, 20. yüzyıla özgü Sırp milliyetçiliği ve Rusların 19. yüzyıla özgü güce dayalı politika anlayışı nedeniyle başarısız kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Eğer bu çabalar başarısız olursa, bunun kurbanı Kosovalı Arnavutlar değil, Avrupa’dan soyutlanmış, baskıcı ve emperyalist Rusya’nın etkisine girmiş olan Sırplar olacaktır."
New York Times, Amerika Başkan yardımcısı Dick Cheney’nin eski şirketi Halliburton’un, askeri ihaleler nedeniyle Irak savaşından en karlı çıkan şirket olduğunu ileri sürüyor. Şirketin Irak’taki ihalelerden 15 milyar dolar kazandığını kaydeden gazete, Savunma Bakanlığı’nın Halliburton dışındaki şirketlere de büyük ihaleler verme kararını olumlu bir gelişme olarak niteliyor. Yazı özetle şöyle:
"Kongre Bütçe Bürosuna göre, Irak savaşında işgal ve yeniden yapılanma için şimdiye kadar 290 milyar dolar harcandı. Büro, Amerika’nın Irak’taki varlığının niteliğine bağlı olarak önümüzdeki on yıl içinde bu rakamın 368 milyar dolara çıkabileceği tahmininde bulunuyor. Bu paranın bir kısmının Halliburton’a gideceğinden kimsenin kuşkusu yok ama yönetimin sonunda başka şirketleri de sürece katma kararı alması içimizi rahatlattı."
Asgari ücretin 1997 yılından bu yana artırılmadığına dikkat çeken USA Today, bunu yoksul nüfusun Washington’daki karar alma mekanizmalarında etkisiz olmasına bağlıyor. Buna karşılık zenginlerin politikacılara büyük bağışlar yaptığını hatırlatan gazete, Cumhuriyetçi Partinin çoğunlukta olduğu Kongre’nin tercihini zenginlerden yana kullandığını savunuyor ve devamla şunları yazıyor:
"Politikacıların seçilebilmeleri için yüz binlerce hatta milyonlarca dolar gerekiyor.. Bu paranın büyük bir kısmı zengin bağışçılardan veya iş çevrelerinden gelir. Bunlar da emlak vergilerinin ve ücretlerin düşük tutulmasında çıkarı olan insanlardır. Buna karşılık seçim kampanyalarına büyük bağışlar yapamadıkları için asgari ücretlilerin sesi Kongre binasında fazla duyulmaz."
Christian Science Monitor Eylül ayında yapılacak ara seçimler yaklaşırken, Demokrat partinin küreselleşme, Irak savaşı ve ekonomi gibi temel konularda kendi içinde bir bölünme yaşadığını yazıyor. Ancak gazete, aynı konularda Amerikan halkının da bölünmüş olduğunu vurguluyor ve bu nedenle yaşanan siyasi tartışmaların normal olduğu görüşüne yer veriyor. Yazı şöyle devam ediyor:
"Farklı görüşler olması rahatsızlık verse de yeniden iktidara gelmenin yolu bu tartışmalardan geçecek. Seçimler safların netleşmesine yardımcı olur. Demokrat partinin tekrar Beyaz Saray’ı ele geçirebilmesi ve Kongre’de çoğunluğu sağlayabilmesi için parti içindeki tartışmaların sürmesi sadece sağlıklı değil, bir şarttır."
"Batı, 1990’lı yıllarda Balkanlarda yaşanan savaşların yol açtığı sorunları çözmeye ve bölgeyi 21. yüzyılın liberal Avrupa’sının bir parçası haline getirmeye çalışıyor. Ancak bu çabalar, 20. yüzyıla özgü Sırp milliyetçiliği ve Rusların 19. yüzyıla özgü güce dayalı politika anlayışı nedeniyle başarısız kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Eğer bu çabalar başarısız olursa, bunun kurbanı Kosovalı Arnavutlar değil, Avrupa’dan soyutlanmış, baskıcı ve emperyalist Rusya’nın etkisine girmiş olan Sırplar olacaktır."
New York Times, Amerika Başkan yardımcısı Dick Cheney’nin eski şirketi Halliburton’un, askeri ihaleler nedeniyle Irak savaşından en karlı çıkan şirket olduğunu ileri sürüyor. Şirketin Irak’taki ihalelerden 15 milyar dolar kazandığını kaydeden gazete, Savunma Bakanlığı’nın Halliburton dışındaki şirketlere de büyük ihaleler verme kararını olumlu bir gelişme olarak niteliyor. Yazı özetle şöyle:
"Kongre Bütçe Bürosuna göre, Irak savaşında işgal ve yeniden yapılanma için şimdiye kadar 290 milyar dolar harcandı. Büro, Amerika’nın Irak’taki varlığının niteliğine bağlı olarak önümüzdeki on yıl içinde bu rakamın 368 milyar dolara çıkabileceği tahmininde bulunuyor. Bu paranın bir kısmının Halliburton’a gideceğinden kimsenin kuşkusu yok ama yönetimin sonunda başka şirketleri de sürece katma kararı alması içimizi rahatlattı."
Asgari ücretin 1997 yılından bu yana artırılmadığına dikkat çeken USA Today, bunu yoksul nüfusun Washington’daki karar alma mekanizmalarında etkisiz olmasına bağlıyor. Buna karşılık zenginlerin politikacılara büyük bağışlar yaptığını hatırlatan gazete, Cumhuriyetçi Partinin çoğunlukta olduğu Kongre’nin tercihini zenginlerden yana kullandığını savunuyor ve devamla şunları yazıyor:
"Politikacıların seçilebilmeleri için yüz binlerce hatta milyonlarca dolar gerekiyor.. Bu paranın büyük bir kısmı zengin bağışçılardan veya iş çevrelerinden gelir. Bunlar da emlak vergilerinin ve ücretlerin düşük tutulmasında çıkarı olan insanlardır. Buna karşılık seçim kampanyalarına büyük bağışlar yapamadıkları için asgari ücretlilerin sesi Kongre binasında fazla duyulmaz."
Christian Science Monitor Eylül ayında yapılacak ara seçimler yaklaşırken, Demokrat partinin küreselleşme, Irak savaşı ve ekonomi gibi temel konularda kendi içinde bir bölünme yaşadığını yazıyor. Ancak gazete, aynı konularda Amerikan halkının da bölünmüş olduğunu vurguluyor ve bu nedenle yaşanan siyasi tartışmaların normal olduğu görüşüne yer veriyor. Yazı şöyle devam ediyor:
"Farklı görüşler olması rahatsızlık verse de yeniden iktidara gelmenin yolu bu tartışmalardan geçecek. Seçimler safların netleşmesine yardımcı olur. Demokrat partinin tekrar Beyaz Saray’ı ele geçirebilmesi ve Kongre’de çoğunluğu sağlayabilmesi için parti içindeki tartışmaların sürmesi sadece sağlıklı değil, bir şarttır."