Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye raporunun tartışıldığı oturuma katılan Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, reform süreci ve Ek Protokol konusunda adım beklediğini net bir şekilde vurguladı
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye raporu konusunda düzenlenen oturumda konuşan Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Brüksel – Ankara arasında güven kaybı olduğunu ima ederek karşılıklı güven ortamının bir an önce oluşturulmasını istedi. Rehn, bunun sağlanmasının müzakereler açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Kıbrıs konusuna değinen Rehn, Türkiye’nin Ek Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi ve bunun Türk liman ve hava limanlarının Rum bandıralı gemi ve uçaklara açılması olduğunu hatırlattı. Bunun yapılmaması halinde ilgili başlıkların açılmayacağı uyarısını yineleyen Rehn, “Eğer sonbaharda ciddi bir problemi aşmak istiyorsak Türkiye sözüne bağlı kalmalı” dedi.
Ciddi bir kazanın alternatifi olduğunun altını çizen Rehn, geçmişteki adaletsizlikler yerine geleceğe yönelik pragmatik çözümler üzerinde çalışılmasını istedi. Rehn, AB’nin de Kıbrıs Türk toplumunun izolasyonunu sona erdirmek için kararlı olduğunu daha iyi göstermesi gerektiğini söyledi. İzolasyon konusuyla Ek Protokol konusu arasında bağlantı bulunmadığı da Rehn’in altını çzidiği unsurlar arasında yer aldı. Türkiye’nin Rum Kesimi’yle ilişkilerini normalleştirmesi gereği üzerinde duran Rehn, “Uluslararası örgütlere üyeliğin veto edilmemesi bir ilk adım olabilir” diye konuştu.
Müzakere sürecinde olan bir ülke olarak AB’nin Türkiye’den beklentilerinin yükselediğini belirten Rehn, bu bağlamda müzakerelerdeki ilerlemenin sadece başlıklarla değil reform süreciyle de bağlantılı olacağını söyledi. “Üç yıl süren kapsamlı yasal düzenlemelerin ardından reform sürecinin momentumunu kaybetmiş olmasından endişeliyim” diyen Rehn, bu yıl sonuna kadar elle tutulur ilerleme kaydedilmesi gereği üzerinde durdu.
İki taraf arasında sertleşen tona da dikkat çeken Rehn, reform sürecinin yeniden hızlandırılmasının bu tonu düşürücü etki yaratacağını belirtti. Rehn, “Karşılıklı güven ortamının yeniden oluşturulması şart. Buna müzakere sürecinde çok ihtiyaç var. Bu sağlanamazsa müzakerelerin genelini etkiler” dedi.
Hollandalı parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan Türkiye raporu ise eleştiri dolu. Nihai halini eylülde alması öngörülen rapor taslağında gelişmelerden memnun olunan alanlar işkenceye karşı sıfır hoşgörü, yolsuzlukla mücadele, gözaltı şartlarının iyileştirilmesi ve kadın hakları olarak sıralanıyor. Reform sürecinin yavaşladığı belirtilerek temel hak ve özgürlüklerde sınırlı ilerleme sağlandığının dile getirildiği raporda diğer alanlarda eksikler ve beklentiler net bir şekilde sıralanıyor.
Talat ve Papadopulos Biraraya Gelecek
Kıbrıs Türk ve Rum Cumhurbaşkanları, geçmiş çatışmalarda kayıp iki bin kişinin akıbetini belirlemek için gelecek ay biraraya gelecek.
Rum hükümeti sözcüsü, görüşmenin sadece kayıp kişilerle sınırlı olacağını açıkladı.
Mehmet Ali Talat ve Tasos Papadopulos, Rum tarafının 2004 yılında Birleşmiş Milletler barış planını reddettiği görüşmelerden buyana ilk kez biraraya gelecek.
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye raporu konusunda düzenlenen oturumda konuşan Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Brüksel – Ankara arasında güven kaybı olduğunu ima ederek karşılıklı güven ortamının bir an önce oluşturulmasını istedi. Rehn, bunun sağlanmasının müzakereler açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Kıbrıs konusuna değinen Rehn, Türkiye’nin Ek Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi ve bunun Türk liman ve hava limanlarının Rum bandıralı gemi ve uçaklara açılması olduğunu hatırlattı. Bunun yapılmaması halinde ilgili başlıkların açılmayacağı uyarısını yineleyen Rehn, “Eğer sonbaharda ciddi bir problemi aşmak istiyorsak Türkiye sözüne bağlı kalmalı” dedi.
Ciddi bir kazanın alternatifi olduğunun altını çizen Rehn, geçmişteki adaletsizlikler yerine geleceğe yönelik pragmatik çözümler üzerinde çalışılmasını istedi. Rehn, AB’nin de Kıbrıs Türk toplumunun izolasyonunu sona erdirmek için kararlı olduğunu daha iyi göstermesi gerektiğini söyledi. İzolasyon konusuyla Ek Protokol konusu arasında bağlantı bulunmadığı da Rehn’in altını çzidiği unsurlar arasında yer aldı. Türkiye’nin Rum Kesimi’yle ilişkilerini normalleştirmesi gereği üzerinde duran Rehn, “Uluslararası örgütlere üyeliğin veto edilmemesi bir ilk adım olabilir” diye konuştu.
Müzakere sürecinde olan bir ülke olarak AB’nin Türkiye’den beklentilerinin yükselediğini belirten Rehn, bu bağlamda müzakerelerdeki ilerlemenin sadece başlıklarla değil reform süreciyle de bağlantılı olacağını söyledi. “Üç yıl süren kapsamlı yasal düzenlemelerin ardından reform sürecinin momentumunu kaybetmiş olmasından endişeliyim” diyen Rehn, bu yıl sonuna kadar elle tutulur ilerleme kaydedilmesi gereği üzerinde durdu.
İki taraf arasında sertleşen tona da dikkat çeken Rehn, reform sürecinin yeniden hızlandırılmasının bu tonu düşürücü etki yaratacağını belirtti. Rehn, “Karşılıklı güven ortamının yeniden oluşturulması şart. Buna müzakere sürecinde çok ihtiyaç var. Bu sağlanamazsa müzakerelerin genelini etkiler” dedi.
Hollandalı parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan Türkiye raporu ise eleştiri dolu. Nihai halini eylülde alması öngörülen rapor taslağında gelişmelerden memnun olunan alanlar işkenceye karşı sıfır hoşgörü, yolsuzlukla mücadele, gözaltı şartlarının iyileştirilmesi ve kadın hakları olarak sıralanıyor. Reform sürecinin yavaşladığı belirtilerek temel hak ve özgürlüklerde sınırlı ilerleme sağlandığının dile getirildiği raporda diğer alanlarda eksikler ve beklentiler net bir şekilde sıralanıyor.
Talat ve Papadopulos Biraraya Gelecek
Kıbrıs Türk ve Rum Cumhurbaşkanları, geçmiş çatışmalarda kayıp iki bin kişinin akıbetini belirlemek için gelecek ay biraraya gelecek.
Rum hükümeti sözcüsü, görüşmenin sadece kayıp kişilerle sınırlı olacağını açıkladı.
Mehmet Ali Talat ve Tasos Papadopulos, Rum tarafının 2004 yılında Birleşmiş Milletler barış planını reddettiği görüşmelerden buyana ilk kez biraraya gelecek.