New York Times Temmuz başında devlet başkanlığı seçimi yapılacak olan Meksika’da, seçim sürecinin alışılmadık biçimde sorunsuz gittiğini yazıyor. Gazete, diktatörlükten demokrasiye geçen diğer bir çok ülkenin aksine, Meksika’da sertlik yanlılarının etkisiz kaldığını belirtiyor. Gazetede yayınlanan anketlere göre, seçim yarışı, sağcı aday Felipe Calderon ile solcu Manuel Lopez Obrador arasında geçiyor.
"Harvard mezunu olan Calderon, Latin Amerika’nın iş dünyasına yakın adaylarının saygın bir örneği. Meksiko City belediye başkanı olan Obrador ise, solcu olmasına rağmen ne Amerika ne de Meksika için bir tehdit oluşturuyor. Amerikalılar, Meksika’da istikrarı sağlayacak ve istihdam imkanlarını artırarak göçmen sayısını azaltacak bir başkanı desteklemelidir. Meksikalıların da beklentisi aynı yönde. Calderon ve Obrador bu görev için birbirinden çok farklı ama tamamen meşru çözüm önerileri sunuyor."
Washington Post, terörle mücadele sırasında yakalananların statüsü sorununa beş yıldır hala yasal bir çözüm bulunmamasını eleştiriyor. Söz konusu kişilerin ne savaş esiri, ne de suçlu olarak kabul edildiğini hatırlatan gazete, bu kişilerin tutukluluk süresi, yargılanması, başka ülkelere iade edilmesi veya hakları konusunda hiçbir yasal düzenleme bulunmadığının altını çiziyor.
"Yönetim şu anda tutuklulara ne savaş hukukuna ne de ceza kanununa göre davranıyor. Bu nedenle keyfi tutuklamaları düzenleyen ve meşru bir zemine oturtan bir işleyiş oluşturulmalıdır. Yönetim böyle bir işleyişi kendi başına oluşturamaz. Yönetimin bunu başarması için yasama ve yargıyı da sürece dahil etmesi gerekir."
Los Angeles Times, Sudan’ın Darfur bölgesindeki isyancılarla hükümet arasında imzalanan barış anlaşmasının işe yaramadığını ve bölgedeki şiddet olaylarının yeniden tırmanışa geçtiğini yazıyor. Birleşmiş Milletler’in bölgeye müdahalesinin pek mümkün gözükmediğini savunan gazete, Amerika’nın Hartum Hükümeti’ni ikna etmek için yaptırım kozunu devreye sokmasını istiyor.
"Rusya ve Çin, Güvenlik Konseyi’nden çıkacak bir yaptırım kararına karşı uzun süredir direniyor. Ancak Başkan Bush’un kişisel olarak devreye girmesi durumunda Amerika’nın yapacağı diplomatik baskılarla bu durum değişebilir. Hartum Hükümeti, yaptırım tehdidiyle, barış gücüne izin vermesi konusunda ikna edilebilir. Darfur krizi, hem Amerika’nın hem de dünyanın en önemli diplomatik önceliklerinden biri olarak görülmelidir."
Christian Science Monitor sokakta yaşayan evsizlerin sayısını azaltmakta etkili olan yeni bir yaklaşımı okuyucularıyla paylaşıyor. Evsizlerin büyük bir kısmının akıl hastaları ile alkol ve uyuşturucu bağımlılarından oluştuğunu kaydeden gazete, barınma imkanı sağlandığı takdirde bu kişilerin topluma yeniden kazandırılabileceğini savunuyor. Yapılan yorumda, bu yöntemin toplumsal ve ekonomik maliyetinin daha düşük olduğu da vurgulanıyor.
“Önce barınma imkanı” adı verilen bu yeni yaklaşımın, evsizliğin azaltılmasında etkili olduğu görülüyor. Bu sonuçlara göre, sürekli barınma imkanı, özel ilgi ve bağımsızlık, insanların yeniden toplumsal yaşama katılmasına, bazılarının iş bulmasına ve para kazanmasına da yardımcı oluyor."