Bugünkü gazetelerde, Kongre üyeleri ile danışmanlarının yaptıkları yurt dışı gezilerin masraflarının özel şirketler tarafından karşılanmasına ilişkin haberler dikkat çekiyor.
Washington Post gazetesi, Kamu Dürüstlüğü Merkezi’nin verilerine dayanarak, özel firmaların son beş yılda Kongre üyelerine bu amaçla yaklaşık 50 milyon dolar harcadığını duyuruyor. Haberde, Türkiye’yi ilgilendiren bazı unsurlar da dikkat çekiyor.
"Kongre üyelerinin gezilerine en büyük sponsorluğu yapanlardan biri de küçük bir firma sayılabilecek olan San Diego merkezli General Atomics şirketi. Predator isimli insansız casus uçağını üreten bu firma Kongre üyelerinin seyahatleri için savunma sanayiindeki diğer firmalardan ve bir çok büyük firmadan daha fazla para harcadı. General Atomics’in ödediği paralarla Türkiye ve Avustralya’ya giden Kongre üyelerinin danışmanları, bu ülkelerdeki hükümet yetkilileriyle yapılan Predator satışına ilişkin görüşmelere katıldı. Firmanın yöneticilerinden Tom Casiddy, Kamu Dürüstlüğü Merkezi’ne yaptığı açıklamada, “Hükümet yetkilileriyle Predator’un üstünlükleri konusunda konuşurken, etrafta Kongre çalışanlarının bulunması çok faydalı oluyordu” diye konuştu."
New York Times gazetesi, yönetmeliklerde savaş esirlerine ve düşman savaşçılara işkence yapılmasını yasaklayan maddenin kaldırılmasını, kaygı verici bir gelişme olarak yorumluyor. Amerika’nın; Irak, Afganistan ve Guantanamo’daki uygulamaları nedeniyle, Cenevre Sözleşmelerini ihlal ettiği yönünde suçlamalara maruz kaldığını hatırlatan gazete, bu gelişmenin Bush yönetiminin politikalarına duyulan güvensizliği daha da artıracağını belirtiyor.
"Uygar ülkeler, yedi asırdır savaş esirlerine karşı uygulanan politikalarda asgari standartları uyguluyor. Amerika’nın savunduğu değerleri yansıtan ve Amerikan savaş esirlerine de bir koruma sağlayan sözleşmelere, daha sonra göreve gelen 12 başkan ve bir çok komutan tarafından saygı gösterildi. Ancak Bush yönetimi, uygulamalarıyla Washington’un bu kurallara bağlılığı konusunda bütün dünyada kuşku uyandırdı."
Boston Globe gazetesi Başkan Bush’un eşcinsel evliliklerinin, Amerika için bir tehdit oluşturduğu yönündeki açıklamasını eleştiriyor. Evli eşcinsellerin Amerika için bir tehdit oluşturmadığını belirten gazete Amerika’daki terör korkusu, bütçe açığı ve telefon dinleme skandalı gibi sorunların, eşcinsel evliliklerinden kaynaklanmadığını hatırlatıyor.
"Yönetim, çocuklar için kaygı duymakta haklı. Ancak çocuklar için asıl tehdit eşcinsel evlilikler değil, yoksulluktur. Çocukları gerçekten korumak için yapılması gerekenler, daha iyi fiziki ve ruhsal gelişim olanakları sağlamak, daha iyi bir eğitim vermek, ailelerin gelirlerini artırmak, çocukların suç ve şiddete daha az maruz kalmasını sağlayacak önlemler almaktır. Yönetim, Amerika’nın ciddi ve yaşamsal sorunları çözmek için harekete geçmelidir, ama eşcinsel evlilikleri bu kategoriye girmiyor."
Christian Science Monitor gazetesi, Kanada’da 17 Müslüman’ın, terör saldırısı planlamak suçlamasıyla tutuklanmasının ardından sayfalarını Kanadalı gazeteci Rondi Adamson’a açmış. Fransa’nın aksine Kanada’da Müslümanların dışlanmadığını savunan Adamson, İslamcı gruplardan kaynaklanan terör eylemlerinin önlenmesinde asıl sorumluluğun ılımlı Batılı Müslümanlara düştüğünü yazıyor.
"Kanada, İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde yetişen insanların karıştığı terör eylemleri bu ülkelerin vatandaşlarını şaşırttı. Bence bu ülkelerdeki Müslüman liderlerden, daha fazla çaba göstermeleri istenmeli. Batılı Müslümanlar teröre karşı savaşta önemli bir müttefiktir. Bütün Müslümanların terörist olduğu doğru değil. Ancak Müslümanların da, bizi tehdit eden teröristlerin çoğunlukla Müslüman olduğunu kabul etmesi gerekiyor."