Erişilebilirlik

İran: 'Rusya ve Çin'den Güvence Aldık'


İran dışişleri bakanı, Rusya ve Çin’in Tahran’a yaptırımlar uygulanmasına karşı çıkacakları konusunda kendisine güvence verdiklerini açıkladı.

Manuşer Muttaki, Kayhan gazetesine yaptığı açıklamada Rus ve Çin diplomatların, ekonomik ambargo ve askeri eyleme karşı olduklarını bildirdiklerini belirtti.

Muttaki, bu açıklamayı yaparken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ile Almanya, İran'a karşı ortak bir politika oluşturmak için Paris’te toplandı.

Paris toplantısı, 9 Mayıs’ta New York’ta yapılacak bakanlar düzeyindeki toplantıya hazırlık niteliğinde.

Amerika’yla, İngiltere, Fransa ve Almanya, Birleşmiş Milletlerden İran'ı uranyum zenginleştirme çalışmalarını durdurmaya zorlayacak yasal bir karar çıkarmak istiyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Dairesinin, uranyum zenginleştirme işlemine son vermesi için İran'a tanıdığı süre 28 Nisan’da sona ermişti. 6 ülkenin temsilcileri o zamandan beri ilk kez bir araya geliyor.

İran, ABD'yi BM'ye Şikayet Etti


Bu arada İran, Amerika’yı, devletler hukuku ve uluslararası anlaşmalara aykırı tehditlerde bulunduğu gerekçesiyle Birleşmiş Milletler'e şikayet etti.

İran, bir mektupla Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’a Amerika’dan şikayetçi olduğunu bildirdi. Mektupta Amerika’nın ve bazı ülkelerin İran'ın nükleer silahlarının peşinde olduğu savunulurken, Washington da açıkça güç kullanmaktan bahsetmekle suçlandı. Bunun yanı sıra İran’a karşı yapılan tehditlerin, uluslararası hukuğa ve Birleşmiş Milletler'in prensiplerine aykırı olduğunun da altı çizilerek belirtildi.

Mektup, İran’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Cevad Zarif tarafından Annan’a gönderildi. Annan'dan ABD'nin İran'a yönelik tehditlerini durdurmasını isteyen Zarif, mektupta ayrıca ABD'ye yönelik acil önlem alınmasını talep etti.

28 Nisan’da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda Güvenlik Konseyi’nin çağrılarına uymadığını bir raporla açıklamış, Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirdiğini belirtmişti. İran ise 29 Nisan’da BM Güvenlik Konseyi raporunun ardından nükleer krizin çözümüne yönelik yeni bir öneri sunmuştu.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammed Sadi, BM Güvenlik Konseyi'ndeki İran dosyasının, yeniden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na gönderilmesi halinde ani denetimlere izin verileceğini açıklamıştı.

Muhammed Sadi, uranyum zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçilmeyeceğinin de altını çizmişti.

İran, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana ani denetimlere izin vermiyor.

ABD ile İran arasındaki gerilim, Tahran'ın 9 Ocak'ta nükleer yakıt çalışmalarına geri döndüğünü açıklamasıyla başlamıştı.

İran'ın nükleer yakıt çalışmalarına geri dönmesinin ardından ABD, AB ve İsrail sert tepki göstermiş ve Tahran yönetiminin geri adım atmaya yanaşmaması üzerine, konuyla ilgili dosyayı 4 Şubat'ta BM Güvenlik Konseyi'ne sevketmişti.

Ancak bu gelişme de Tahran'a geri adım attırmaya yetmemiş, İran yönetimi 14 şubatta uranyum zenginleştirme çalışmalarına geri döndüğünü duyurmuştu.

12 Nisan'da da İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, nükleer santrallerde yakıt için ihtiyaç duyulan uranyumu zenginleştirmeyi başardıklarını ve dünyadaki nükleer ülkeler kulübüne girdiklerini açıklamıştı.

Siyasi gözlemciler, gelinen noktadan sonra yaşanacakları 'diplomatik bir dans' olarak nitelendiriyorlar. Dolayısıyla İran’ın, bir mektupla BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a Amerika’dan şikayetçi olduğunu bildirmesi bu dansın bir parçası diye yorumlanıyor.

Fakat yaklaşık 30 yıldır İran’a zaten ekonomik tecrit uygulayan Amerika’nın gelinen noktada elinde çok fazla kartı bulunmadığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, İran'ın petrol sevkiyatının kesilmesinden terör eylemlerinin yönlendirilmesine kadar, misillemeye başvurabileceği geniş bir alan olduğunu da özellikle vurgu yapıyorlar.

XS
SM
MD
LG