Erişilebilirlik

Claudia Roth: 'PKK Koşulsuz Silah Bırakmalı'


Alman Birlik Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth geçen hafta sona eren Türkiye ziyaretinde PKK’nın koşulsuz silah bırakmasını talep etti ve ülkenin AB üyeliği perspektifinin korunması gerektiğini söyledi.

Almanya’ya döndükten sonra gezisinin bilançosunu çıkaran Claudia Roth, Alman siyasetçiler arasında Türkiye uzmanı olarak tanınıyor. Yaklaşık 25 yıldır Türkiye’deki politik arenayı ve gelişmeleri yakından takip eden Roth, Türkiye'ye yaptığı bu son ziyaret sırasında başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu’ya öncelik verdi.

Claudia Roth, Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la da görüştü. 2001 yılında o zamanların Devlet Bakanlarından Ayvaz Gökdemir tarafından "fahişe" olarak tanımlanan ve açtığı hakeret davasını kazanan Roth, geçmişte Türkiye’deki insan hakları ve Kürt sorunu konularındaki tavırları ile sıksık şimşekleri üzerine çekti.

Türkiye ziyareti sonrasında izlenimlerini değerlendiren Roth, ülkede milliyetçi bir havanın hakim olduğunu ve farklı kesimler tarafından bu akımın körüklendiğini ifade ediyor. Roth, "Türkiye’deki atmosferle bağlantılı ciddi şekilde endişe duyuyorum” diyor.

Son Schröder hükümetinde İnsan Haklarından Sorumlu Müsteşar olarak görev alan, şimdi ise eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer sonrası Almanya’da Yeşillerin en önemli ismi olan Claudia Roth, son iki yıl içinde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine destek verdi.

Bu tavır değişikliğini Türkiye'de yapılan reformlarla izah eden politikacı, ülkede yeniden artan terör eylemlerinin Türkiye’nin AB yolculuğunu zorlaştıran bir boyut aldığını ve AB içinde Türkiye'nin üyeliğine karşı olanların da bunu kullandığını belirtiyor ve terörü tırmandıran PKK’ın bir an önce ateşkes ilan ederek, silahları bırakmasını talep ediyor.

"PKK derhal ateşkese geri dönmeli ve silahları da koşulsz bırakmalıdır, bunu bekliyorum,” diyen Roth devletin de yasaları sertleştirmekle ve askeri tedbirlerle olayı çözemiyeceğini, tek yolun bir yol haritası çiyerek karşılıklı diyaloğ olduğunu savunuyor. Türkiye’nin şu an önemli bir dönüm noktasında bulunduğunu anlatan Roth, bu aşamada Avrupa’ ya büyük sorumluluk düştüğünü de söylüyor.

Özellikle Almanya’nın Türkiye’nin AB’ye giriş sürecini desteklemesinin şart olduğu üzerinde duran Roth, aksinin Türkiye’deki milliyetçi hareketi daha da canlandıracağını savunuyor. Roth, “Avrupa daha fazla çaba sarfetmek ve inandırıcı olmak zorundadır. Bu alanda hepimizin Türkiye için, siz müslümansınız bize ait değilsiniz şeklinde bir yaklaşıma değil, desteğe ve dayanışma tabanlı eleştirilere ihtiyacımız var,” diyor.

Claudia Roth, eski Başbakan Gerhard Schröder döneminde Türkiye’ye verilen desteğin şimdiki Angela Merkel hükümetinde azaldığını, hatta bazı açıklamaların yıkıcı içerikli olduğunu savunuyor ve eleştirilerini iktidardaki Birlik Partilerinin liderlerine yöneltiyor.

Roth şöyle diyor: “Stoiber’in bu tazda konuşmaması için çaba sarfetilmeli. Stoiber’in bu konuda haftada bir kaç kez yaptığı açıklamalar tamiri çok güç sonuçlar yaratıyor. Ayrıca Merkel açık bir şekilde anlaşmalara uyulacak demeli ve imtiyazlı ortaklık söylemine son vermeli. Ayrıca Federal Hükümetin İnsan Hakları sorumlusu CDU’lu milletvekili Günter Nooke, Almanya’da sürdürülen uyum tartışmasını Türkiye tartışması ile karıştırmamalı. Aksine bize inanın, sizin uyum sürecinizi istiyoruz, demokratik süreç asıl önemli olan ve Türkiye’deki sıradan insanlara güven uyandıracak girişimlerde bulunulmalı denmeli.”

XS
SM
MD
LG