Erişilebilirlik

Rumsfeld'e İstifa Çağrısı


Altı emekli general Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Irak Savaşını yönetim biçimini şiddetle eleştirerek istifasını istedi. Amerika’da ordu ve sivil liderler arasında zaman zaman, özel durumlarda, kamuoyunun önüne çıkmayan anlaşmazlıklar yaşandı.

Ancak ordu ve sivil liderler arasında kamuoyu önünde tartışma çıkması ender rastlanan bir durum. Bu tür sivil asker anlaşmazlığının ülke savaş halindeyken kamuoyuna yansıtılmasının örneği de yok gibi.

Generallerin, sivil yöneticileri aleyhine kouşması yeni değil fakat çok ender görülen bir durum. Harvard Üniversitesi’nde ders veren eski savunma bakan yardımcılarından Joseph Nyne, Donald Rumsfeld’in Vietnam Savaşı sırasında generallerin eleştirisine hedef olan Savunma Bakanı Robert Mcnamara’nın akibetine uğradığını belirtiyor: “Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de tıpkı Robert Mcnamaara gibi halkın desteğini kaybetmiş bir savaşı yönetiyor. Bu bakımdan böyle bir durumun ortaya çıkması sürpriz değil.”

Askeri yorumcular emekli generallerin eleştirilerini, savaşın devam ettiği bir ortamda açıkça yapmış olmalarını, yadırganacak bir gelişme olarak niteliyor.

Eleştiriyi yapan eski generallerden John Batiste, Savunma Bakanlığı’nın sivil yöneticilerini ayrıntılı savaş planı yapmamak ve Irak’taki komutanlardan gelen istek ve uyarıları dinlememekle suçladı. Irak Savaşı’nda görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan General Batiste işgalin daha çok sayıda askerle yapılması önerisinin dikkate alınmadığını ve savaştan sonra ortaya çıkan isyan hareketi için de yeterli ön hazırlığın yapılmadığını savunuyor: “İşbaşındaki liderlerimiz ordudan gelen profesyonel askeri tavsiyeleri dinlemediler, gerçek uzmanların 12 yılda hazırladığı mükemmel planlar ihmal edildi, tarihten alınacak derslere bakılmadı ve Irak’a daima hakim olan gayet karmaşık etnik, feodal ve dini ayrıntılar üzerinde durulmadı. Böylece rejimi devirdik fakat barışı kuracak olan kaynakları kullanamadık.”

Başkan Bush ise Savunma Bakanı Rumsfeld’in istifasını isteyen çağrıları reddederek kendisine tam bir güven beslediğini ifade etti: “Her görüşü dinliyorum. Fakat nihai kararı ben veririm. Donald Rumsfeld iyi bir iş yapıyor.”

General Batiste sessiz kalmaya vicdanının elvermediğini ve düşüncelerini dile getirmekten hiçbir kazancı olmadığını söyledi: “Kitap yazmıyorum. Adaylığımı koymayacağım. Daima Cumhuriyetçi partili oldum. Benim sorumluluğum, çok zor bir işi yapmakta olan ordu mensuplarına karşıdır. Askerlerimiz Savunma Bakanlığı’ndan uzman bir sivil liderlik bekliyor. Bu bakanlığın geçmişinde de bizi bu günkü duruma sokan bu denli kötü stratejik kararların örneklerini göremezsiniz.”

Genel Kurmay Başkanlığından geçen yıl sonunda emekli olan Orgeneral Richard Myers ABC televizyonundaki konuşmasında emekli subayların sivil yöneticilerin kararlarını sorgulamasının doğru olmadığını savundu: “Üniformalı iken uyguladığımız standartlar, emekli olduğunuz zaman da geçerlidir. Askerlerin sivil yöneticileri eleştirmesi doğru değil. Ülke çok kötü günler geçirdi. Emir komuta zincirine göre, savunma bakanını eleştirdiğiniz zaman baş komutan olan Başkan Bush’u da eleştirmiş oluyorsunuz.”

Savunma Bakanlığı’nda yüksek kademede hizmet verdikten sonra Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde danışmanlık yapan Michelle Flournoy, emekli generallerin ordu üzerindeki sivil kontrolü sorgulamadığına işaret ediyor: “Bugünkü gerginlik savaşın ve askeri birliklerin yönetiminde büyük hataların yapılmış olmasından ortaya çıkıyor. Ordu sivillerin kontrolünü ilke olarak kabul etmiştir ve buna da uyuyor. Emekli generaller belli bir bakanın liderliğini ve komutanlığını sorguluyor.”

Bu görüşü kabul eden general Batiste de, demokrasilerde ordunun mutlaka sivillerin yönetimi altında olması gerektiğini belirtiyor. Batiste, ”işinin ehli, sağlam askeri önerileri reddetmeyen, sindirme metoduyla yönetmeyen ve her iki tarafın da birbirine saygı göstermesinin değer ve gereğini anlayan liderlere ihtiyacımız var” diyor.

XS
SM
MD
LG