Erişilebilirlik

13 Mart Amerikan Basınından Özetler


Rusya-Amerika ilişkilerini mercek altına alan New York Times, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in demokrasiye aykırı uygulamaları nedeniyle Amerika’daki bazı çevrelerin, Moskova’yla ilişkilerin gözden geçirilmesinden yana olduğunu yazıyor. Gazete, bazı senatörlerin Başkan Bush’tan Rusya’da yapılacak G-8 zirvesini boykot etmesini istediğini ve Dış İlişkiler Konseyi’nin hazırladığı son raporda da, Rusya’yla stratejik ilişkilerin yeniden düzenlenmesi talebine yer verildiğini hatırlatıyor.

"Amerika ile Rusya’nın terör ve nükleer silahlanma konularında sağladığı anlaşmayı veya İran’a karşı muhtemel bir işbirliğini kimse göz ardı etmiyor. Ayrıca Rusya’yla Batı arasındaki ilişkilerin 15 yıl öncesine göre çok daha iyi olduğu da bir gerçek. Ancak Dış İlişkiler Konseyi’nin raporunda Putin’in muhalefeti nasıl engellediği ve iktidarı kendi elinde topladığı yönünde ciddi uyarılar var.. Bush yönetimi, Putin’in anti demokratik uygulamalarına sessiz kalırken, Rusya’yla işbirliğini çok fazla öne çıkardı. Daha dengeli bir yaklaşım geliştirmek için rapordaki öneriler dikkate alınmalı."

Christian Science Monitor, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in ölümüyle bir dönemin kapandığını belirtiyor. Miloşeviç’in etnik ve dini düşmanlıkları körüklediğini kaydeden gazete, Avrupa’da şimdi de İslam karşıtlığının yükselişte olduğuna dikkat çekiyor.

"Avrupa’daki değişik ulusların uygarlaşma süreci hala devam ediyor. İslamiyet adına terör uygulanan bir dönemde, Avrupa kendi içindeki Müslüman azınlıklar ve onların İslami yaşam biçimleriyle birlikte varolmanın yollarını bulmalıdır. Politikacılar, Müslüman düşmanlığını iktidara gelmek ve koltuklarını korumak için kullanmamalı, Miloşeviç’in yolundan gitmemelidir. Savaş mahkemelerinde, uluslarüstü adaletin kullanılması, dünyanın uygarlaşmasındaki araçlardan biridir. Ancak, insanlık kendini diktatörlerden korumak için, sadece adalete güvenmenin ötesinde bir şeyler de yapmalıdır."

Amerikan dışişleri bakanı Condoleezza Rice Washington Post’ta yayınlanan yazısında, Hindistan’la yapılan sivil nükleer işbirliği anlaşmasını savunuyor. Rice, Hindistan’ı Asya’da giderek öne çıkan dinamik bir demokratik güç olarak tanımlıyor ve yapılan anlaşmayla uluslararası güvenliğin artacağını, enerji güvenliğinin sağlanacağını ve çevrenin korunacağını savunuyor. Yazı şöyle devam ediyor:

"Anlaşmanın uygulanması için gerekli yasal değişiklikler konusunda Kongreyle yakın bir işbirliği içindeyiz. Bu, kaçırmamamız gereken bir fırsattır. Yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda, bu anlaşmanın Amerika’nın Hindistan’la ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu göreceğiz. Asya’daki ülkeler hızla değişen bir bölgede büyük bir ilerleme kaydederken, bu değişimin öncülüğünü demokratik Hindistan yapacaktır."

USA Today, 11 Eylül saldırıları sonrasında Bush yönetiminin güvenliği sağlamak gerekçesiyle şeffaflığa son verdiğini ifade ediyor ve bunun bir ölçüde haklı bir gerekçe olduğunu kabul ediyor. Ancak yapılan yorumda, gizlilik anlayışının süreklilik kazanmasına ilişkin kuşkular dile getiriliyor ve bu durumun istismara açık olduğu vurgulanıyor.

"11 Eylül saldırılarıyla birlikte bütün dünya değişti. Amerikalılar, küresel terörün tehlikelerini görmezden gelebilecekleri gibi bir yanılmanın içinde değil. Fakat, Amerika ülke içinde özgürlük ve demokrasiyi feda ederken, bu değerleri yurt dışında nasıl savunacağını anlamak da çok zor."


XS
SM
MD
LG