Erişilebilirlik

28 Şubat Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor, Amerikan ve Yahudi karşıtı olarak tanımladığı “Kurtlar Vadisi: Irak” filminin Almanya’da gördüğü ilgiden hareket ederek, Avrupa’nın Müslüman göçmenlere yönelik politikasını sorguluyor. 11 Eylül sonrasında Avrupa’da yapılan yasal değişiklikler nedeniyle Müslüman göçmenlerin entegrasyonunun daha da zorlaştığını hatırlatan gazete, kıtada yabancı karşıtı partilerin de giderek güç kazandığını vurguluyor.

"Ailelerin birleşmesi, çalışma hakkı ve vatandaşlık verilmesi gibi konularda Avrupa Birliği düzeyinde bazı kurallar belirlenmelidir. Elbette ki entegrasyon yolunda ilerleyen Avrupa, bombalı saldırıları, kültür çatışmalarını ve bölücü fanatik grupları teşvik edecek adımlar atmamalıdır. Ancak, Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında gösterdiği hoşgörü, önümüzdeki döneme de damgasını vurmalıdır."

Boston Globe, Rusya ile İran arasında uranyum zenginleştirme konusunda varılan anlaşmayı mercek altına alıyor. İran’ın Amerika’dan saldırmazlık güvencesi talep ettiğini aktaran gazete, Tahran hükümetinin Washington’la müttefiklerini bölmeye çalıştığını öne sürüyor ve bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini yazıyor.

"Bush yönetimi, Kuzey Kore’ye nükleer silahlarını teslim etmesi ve nükleer programından vazgeçmesi durumunda saldırmayacağı yönünde yazılı olmayan bir güvence vermişti. Benzer bir güvence, İran’a da verilebilir. Belki böyle bir adım dinci rejimin ömrünü uzatacaktır ama İran’ın nükleer programı sorununa barışçı bir çözüm bulunması, askeri bir çözüme göre çok daha tercih edilir bir yöntemdir."

Nükleer silahlanma konusu Amerika’nın Hindistan’la ilişkilerini de etkiliyor. New York Times, Başkan Bush’un Hindistan’a yapacağı ziyaretin hem stratejik hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıdığını yazıyor ancak Hindistan’ın nükleer silahlarla ilgili tavrının ziyaret gölge düşürdüğünü vurguluyor. Gazete, Bush’un nükleer teknoloji ihracatı yasağını Hindistan için kaldırma girişimini de eleştiriyor.

"Nükleer Silahsızlanma Anlaşması, nükleer teknoloji ithal etme imkanı olduğu halde nükleer silahlanmaya gitmeyen ülkeleri ödüllendirmeye dayanıyor. Bu ülkelerin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasını içeriyor. Amerika’nın izlediği bu politika sayesinde Güney Kore, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi nükleer silah üretebilecek veya alabilecek ülkeler, bundan uzak durdu. Şimdi Bush, Hindistan için farklı bir tutum izlenmesini istiyor. Böyle bir adım, diğer ülkelere de kötü örnek olacaktır. Kongre, bu anlaşmaya onay vermemelidir."

24 Nisan yaklaşırken, Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili tartışmalar da tekrar gündeme taşınıyor. Los Angeles Times, PBS’in hazırladığı ve Ermeni iddialarını doğru bulmayan bir belgeselin Ermenilerin tepkisine yol açtığını yazıyor. Haberde, PBS’in California’daki kanalı olan KCET-TV’nin bu belgesel yerine Ermeni iddialarını içeren bir Fransız filmini yayınlayacağı da belirtiliyor.

"Belgeselin arkasından yayınlanacak açık oturumda, Colgate Üniversitesinden Peter Balakian ve Minnesota Üniversitesinden Taner Akçam, yaşananların bir soykırım olduğunu savunuyor. Lousville Üniversitesinden Justin A. McCarthy ve ODTÜ’den Ömer Turan soykırım yaşandığını reddediyor. Amerika’daki Ermeniler ise, Yahudi soykırımıyla ilgili bir belgeselin ardından hiçbir zaman soykırımı inkar eden kişilerle bir açık oturum yapılmadığını savunarak, PBS’i protesto ediyor. PBS program sorumlusu Jacoba Atlas ise Almanya’nın Yahudi soykırımını kabul ettiğini belirterek, bu benzetmenin yersiz olduğunu vurguluyor."

XS
SM
MD
LG