Erişilebilirlik

Bush 'Birliğin Durumunu' Değerlendirdi


Başkan Bush Amerika’nın dünya sorunlarıyla yakından ilgilenmeye devam etmesi gerektiğini söyledi.

Bush Kongre’nin özel oturumunda yaptığı televizyonlardan naklen yayınlanan yıllık geleneksel Birliğin Durumu konuşmasında dış ilişkiler, terörle mücadele, ekonomi ve enerji alanında bağımlılığa son verme gibi alanlarda hedeflerini açıkladı.

Başkan Bush konuşmasına, dün ölen, Amerika’nın önde gelen medeni haklar savunucularından Rahip Martin Luther King’in eşi Coretta Scott King’i anarak başladı.

Amerika’nın dünyada diktatörlükleri sona erdirme hedefine bağlı olduğunu vurgulayan Bush, teröristlerin sürekli çaba harcadığı bir dönemde Amerika’nın taahhütlerinden vazgeçip sınırları içinde kendini dünyadan tecrit etmekle güven içinde olamayacağını belirtti. Bush şöyle konuştu:

“Diktatörlükler teröristleri barındırır, radikal akımları ve nefreti körükler, kitle imha silahlarıyla yıkım peşinde koşar. Demokrasilerse insan haklarına ve komşu ülkelerin haklarına saygı gösterir, nefretin yerini umudun almasını sağlar, terörle mücadele eder. Bu yüzden dünyada özgürlüğe, demokrasiye doğru atılan her adım, Amerika’nın da güvenliğini güçlendirir. Özgürlük ve demokrasi artık bir hayal değildir. 1945’te dünyada sadece 20 civarında demokratik ülke vardı. Bugün bu sayı 122’ye ulaştı. 2006’da dünya nüfusunun yarısı demokratik ülkelerde yaşıyor. Suriye, Burma, Zimbabwe, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerde yaşayan öteki yarıyı da unutmayacağız. Bu dünyada barış ve adalet için o insanların da özgürlüğe kavuşması şarttır.”

Bush’un konuşması, son kamu oyu yoklamalarında, halktan gördüğü desteğin yüzde 39 gibi düşük bir orana indiği bir döneme rastlıyor. Bu yıl Kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinde Başkanın Cumhuriyetçi Partisi Kongre’de sahip olduğu çoğunluğu koruyabilmek için mücadele edecek.

Başkan Bush konuşmasında radikal İslam’ın, hedeflerine ulaşmasına izin verdiği takdirde Amerika’nın, dünyaya, kendi ideallerine inanmadığı şeklinde bir mesaj vermiş olacağını söyledi. Başkan şöyle dedi:

“Bazıları özgürlüğe karşı mücadele ediyor, tepki gösteriyor ama bu tepki ve muhalefetin temel kaynaklarından biri radikal İslam’dır. Bazılarının asıl amacı bir dini terör ve ölüm ideolojisi haline dönüştürmektir. Bin Ladin gibi teröristler kitleleri öldürmeye kararlıdır ve hepimiz onların tehditlerini ciddiye almak zorundayız. Bu teröristler bütün Ortadoğu’da totaliter bir sistem kurmak istiyor ve kitle imha silahları edinmeye çalışıyorlar. Irak’ta iktidarı ele geçirmek, bu ülkeyi Amerika ve dünyaya saldırılar düzenlemek için kullanmak istiyorlar. Buna fırsat vermeyeceğiz.”

Bush Amerika’nın Orta Doğu’da demokratik reformları desteklediğini vurguladı. ABD Başkanı İran ve Suriye’den sözederken, İran’ın terörü desteklemeye devam ettiğini, Suriye’de demokrasi olmadığını söyledi.

Bush dünyanın İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermemesi gerektiğini vurguladı; İran’ın dinadamlarından oluşan küçük bir grup elitin elinde rehin olduğunu ve Amerika’nın İran halkının kendi geleceğini tayin hakkına saygı duyduğunu bildirdi.

Bush, Filistin seçimlerini kazanan Hamas örgütünün İsrail’i tanıması, silahlarını bırakması, terörizme reddetmesi ve kalıcı barış yönünde çalışması gerektiğini belirtti. Başkan, Mısır hükümetinin barışçı muhalefete izin vermesi gerektiğini söyledi; Bunun radikalizmi çekici olmaktan çıkaracağını bildirdi.

Başkan, sorunlu bölgelerde ve Ortadoğu’da ekonomik ilerleme yolunda adım atılmasının demokrasiyi teşvik için en iyi yol olduğunu söyledi. Bush, terörün de ekonomik kalkınmayla zayıflatılacağını savunurken şunları söyledi:

“Terörle mücadelemiz sadece askeri yollarla yapılmıyor. Teröristleri yenmenin tek yolu, nefret ve korkunun yerini alacak umudu ve siyasi özgürlüğü sunmaktır. Amerika bütün Ortadoğu’da demokratik reformu destekliyor. Dünyadaki tehlikeleri yenmek için ekonomik ilerlemeyi sağlamalı, hastalıklarla mücadele etmeli, umutsuz bölgelerde umut ışığını yakmalıyız.”

Suudi Arabistan’ın reform yolunda ilk adımları attığını belirten Bush bu yöndeki çabaların devam etmesi gerektiğini söyledi.

Amerika’nın terör şebekelerinin peşinden gitmeye devam ettiğini söyleyen Başkan, Amerikan kuvvetlerinin birçok terörist lideri öldürdüğünü ya da yakaladığını belirtti “diğerlerinin de zamanı gelecektir” diye konuştu.

Afganistan’daki gelişmeleri memnunlukla izlediklerini ve bu ülkeye destek vermeye devam edeceklerini söyleyen Başkan Bush, Irak’ta da ilerleme kaydettiklerini belirtti. Irak’ta Amerika’nın işinin zorluğunu kabul eden Bush, “bunun nedeni, düşmanların çok zalim olmasıdır,” dedi. Başkan, Irak halkının özgürlük isteğinin sonunda kazanacağına inandığını vurguladı ve Amerika’nın da zafer kazanmadan Irak’tan ayrılmayacağını tekrarladı. Bush Irak’ta hedefi zafer olan bir planın uygulandığını, bu plan çerçevesinde ayrıca ülkenin yeniden imar edilip bütün Iraklıları kucaklayan bir yönetim kurmak için çalıştıklarını bildirdi. Başkan, Irak kuvvetlerinin isyancıları yenilgiye uğratma yeteneğinin giderek güçlendiğini söyledi. Bush Irak’taki görev tamamlandığı zaman Amerikan kuvvetlerinin çekileceğini ancak bu konuda kararı Washington’daki siyasetçilerin değil, askeri liderlerin vereceğini belirtti. Başkan Irak'taki gelişmeler hakkında şunları söyledi:

“Galibiyet için açık bir planımız var. Önce Iraklıların bütün grupları temsil eden bir hükümet kurmalarına yardım ediyoruz. Amacımız eski kızgınlıkların unutulmasını ve direnişin zayıflamasını sağlamak. Yeniden yapılandırma çabalarımız devam ediyor, Irak hükümetine yolsuzlukla mücadele ve modern bir ekonomi oluşturmada yardımımız sürüyor. Terörist hedefleri vuruyoruz, Irak kuvvetlerini eğitiyoruz. Iraklılar da ellerinden geleni yapıyorlar, bu yüzden özgürlük davalarında Irak halkının müttefiki olmaktan onur duyuyoruz.”

Bush, Irak konusunda yönetimine yöneltilen eleştirileri yanıtlarken, askerlerin Irak’tan hemen çekilmesini istemenin sorumsuzluk olduğunu, böyle bir stratejinin büyük bir hata olacağını söyledi. Başkan şöyle konuştu:

“Irak’taki deneyimimizden sürekli ders alıyoruz. Askeri taktiklerimizi yeniden düzenledik, yeniden yapılanmaya yaklaşımımızı tekrar gözden geçirdik. Kongrenin iki kanadındaki üyelerden gelen yapıcı eleştirilerden ve yaptığımız danışmalardan büyük ölçüde yararlandık. Ancak sorumlu eleştiriyle yenilgi mantığı arasında fark var. Irak’taki askerlerimizi ani bir şekilde geri çekersek, Iraklı müttefiklerimizi ölüme ve hapse mahkum etmiş oluruz. Bu ülkeyi, Bin Ladin ve Zarkawi gibi teröristlerin eline bırakmış oluruz. Bu, Amerika’nın verdiği sözleri tutmadığı anlamına gelir. Herkesin şunu anlaması gerekir: Sözümüzü tutmalı, düşmanlarımızı yenmeli, bu hayati görevde Amerikan ordusunun arkasında durmalıyız.”

Bush yaklaşık 45 dakika süren konuşmasında, son günlerde yoğun tartışmalara yolaçan ve "ülke içi casusluk" olarak da nitelenen, telefon konuşmalarını ve elektronik posta haberleşmelerini mahkeme kararı olmadan izleme programını savundu, bu uygulamanın terörist saldırıları önlemekte etkili olduğunu öne sürdü. Başkan, Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından yürütülen uygulamanın sadece Amerika içindeki bireylerle temas kuran yabancı terörist zanlılarının haberleşmelerini kapsadığını söyledi. Bush anayasanın ve yasaların kendisine böyle bir uygulama için yetki verdiğini tekrarladı. Kongre üyelerine bu konuda bilgi verildiğini söyleyen Başkan Bush ayrıca Kongre'yi tartışmalı Yurtseverlik Yasası'nın süresini uzatmaya çağırdı. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra çıkarılan bu yasa terörist zanlısı olduğu belirlenen kişilerin uzun sürelerle gözaltında tutulması gibi uygulamalara imkan veriyor.

Başkan Bush konuşmasında, ekonomiyi güçlendirme, sosyal sigorta sisteminde reform, Amerika’nın dış kaynaklı enerjiye bağımlılığını azaltma, AIDS'le mücadele gibi ülke içi sosyal ve ekonomik konulardaki hedeflerini de dile getirdi.

XS
SM
MD
LG