Erişilebilirlik

26 Ocak 2006: Amerika'nın İç Gündemindeki Gelişmelere Dikkat Çekiliyor


New York Times, yargıç Samuel Alito’nun Anayasa Mahkemesi üyeliğinin artık onaylanmak üzere olduğunu belirtiyor ve senatörleri, Kongre’nin gücünü azaltarak başkanın yetkilerini artırmayı savunan bir yargıca karşı çıkmaya çağırıyor. Gazete, özellikle terörle savaşın sürdüğü bir dönemde başkanın mutlaka denetlenmesi gerektiğini savunuyor ve yargıç Alito’nun güçler dengesinde Kongre’yi fazla önemsemeyen görüşlerinin, Amerika açısından bir tehlike olduğunu vurguluyor:

"Senato Adalet Komitesi’nde Yargıç Alito’ya karşı ortak cephe oluşturan Demokratlar, oylamayı engelleyerek kamuoyundan eleştiri alma riskini üstlenmek istemiyor. Üstelik böyle bir engellemenin fazla bir başarışansı da yok... Alito’yu destekleyenler, nihai oylama için gerekli 60 imzayı toplamakta zorluk çekmeyecektir. Elbette, oylamanın engellenmesi çok radikal bir yöntem. Demokratların bu yöntemden korkması anlaşılır bir şey. Fakat bizce daha korkunç bazı şeyler de var; Alito’nun Anayasa Mahkemesi üyesi olması da bunlardan biri."

USA Today ise, Cumhuriyetçi Parti’nin seçeceği yeni Temsilciler Meclisi çoğunluk liderinin kim olacağının büyük önem taşıdığını belirtiyor ve eski çoğunluk lideri Tom DeLay’in hakkındaki yolsuzluk suçlamaları nedeniyle görevden ayrılmak zorunda kaldığını hatırlatıyor. Temsilciler Meclisi çoğunluk liderinin Kongre’nin gündemini belirlemekte büyük bir rol oynadığını kaydeden gazete, bu nedenle seçilecek kişinin temiz bir geçmişe sahip olması gerektiğini yazıyor:

"Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilere, gelecek Perşembe yapılacak olan oylamada adaylardan hangisini seçmeleri gerektiğini söylemek bizim işimiz değil ama seçilecek kişinin kim olacağı kamuoyunu yakından ilgilendiriyor. Liderlik yarışı Kongre’deki yolsuzluk kültürünün ne kadar derinlere kök saldığını gösteriyor. Öne çıkanlar mevcut sistemi en iyi uygulayan kişiler oluyor. Bu sistem de, lobicilerin para karşılığında bazı avantajlar sağlamasına ve Kongre üyelerinin de aldıkları paralarla hem seçimleri hem de meslektaşlarının desteğini kazanmasına dayanıyor."

Los Angeles Times, Bush yönetiminin ülke içi casusluk programını eleştiriyor. Gazete, Beyaz Saray’ın bu programa “terörist izleme programı” adını takmasını başarılı bir halkla ilişkiler çabası olarak değerlendiriyor ancak uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor ve bireysel özgürlüklerin çiğnendiğini vurguluyor:

"11 Eylül saldırıları sonrasında Ulusal Güvenlik Dairesi’ni yöneten ve istihbarat hiyerarşisinde ikinci sırada bulunan General Michael Hayden, ülke içindeki bazı haberleşmelerin yanlışlıkla izlenmiş olabileceğini itiraf etti. Daire’nin bu programıyla ilgili Senato oturumları 6 Şubat’ta başlayacak. Eğer Cumhuriyetçi senatörler, Başkan Bush’un değil de anayasanın koruyucusu olarak hareket ederse, bu oturumlardan çok ilginç sonuçlar çıkabilir."

General Motors ve Ford şirketlerinin on binlerce kişiyi işten çıkarma kararı aldığını hatırlatan Washington Post, Amerikan otomotiv sektörünün ciddi bir rekabet baskısıyla karşı kaşıya olduğunu ifade ediyor. Gazete, olumsuz gelişmelerin özellikle Detroit’i etkilediğinin de altını çiziyor:

"General Motors ve Ford, açıkladıkları yeniden yapılanma planıyla iflastan kurtulur mu, bilinmez. Ancak Kongre, otomotiv sektörünün sorunlarını değerlendirirken bir şeyi unutmamalıdır: Yaşanan sorunlar, rekabet sonucu olarak ortaya çıktı ve bu Amerikan ekonomisinin bir çok sektörü için geçerli. Oysa, Amerika’nın dünyanın en büyük ekonomisi olmasını sağlayan unsur da rekabetti."
XS
SM
MD
LG