Erişilebilirlik

13 Ocak 2006: İran Güvenlik Konseyi Yolunda


New York Times, İran’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine havale edilmesi ve bir yaptırım kararı alınması durumunda bile, bunun Tahran’ın nükleer programını durdurmasına yeterli olmayabileceğini belirtiyor. Gazete, askeri müdahale seçeneğinin de gerçekçi olmadığını savunuyor.

"Bütün bunlara rağmen, dünya İran’ın nükleer güç olma niyetini ve diplomatik çabaları küçümsemesini görmezden gelemez. Nükleer silahlanmaya karşı alınan önlemlerin yetersizliği bunlardan vazgeçmenin değil, bu önlemleri güçlendirmenin bir gerekçesi olabilir. Çin ve Rusya, Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın İran’ı Güvenlik Konseyine havale etme çabasına destek vermeli ve Tahran’ın bir tehdit oluşturan tavrını kınamalıdır. Özellikle geleneksel diplomasinin şu ana kadar başarısız olduğu düşünüldüğünde, ortak bir cephe oluşturulması ve net bir tavır alınması hiç de kötü bir düşünce değil."

Christian Science Monitor de, küresel bir nükleer silahlanma yarışının önlenmesi açısından İran’ın nükleer programından vazgeçmesinin büyük önem taşıdığını vurguluyor. Yapılan yorumda, havuç ve sopa politikasının daha güçlü bir biçimde uygulanması öneriliyor.

"Üç büyük Avrupa ülkesinin yaptırım kararı alınması için Rusya ve Çin’le koalisyon kurması gerekiyor. Ayrıca İran’daki rejimin halk arasındaki meşruiyetini azaltacak diğer önlemleri de gündeme getirmek gerekiyor. Ancak bir yandan da İran yönetimindeki bölünmüşlüğü de göz önünde tutarak, pragmatistleri ikna edebilmek için güvenlik garantisi verilmeli ve ekonomik destek önerisi yapılmalıdır."

Los Angeles Times Amerika’nın Çin’le ticaretinden her iki ülkenin de kazanç sağladığını kaydediyor ve Amerika’nın Çin’le ticaretindeki 114 milyar dolarlık açık nedeniyle Pekin yönetiminin suçlanmasına karşı çıkıyor. Gazete, Çin’in para birimi Yuan’ı dalgalanmaya bırakmasının da durumu değiştirmeyeceğini savunuyor.

"Çin’e ilişkin şikayetler, 15 yıldır sürdürdüğü ekonomik büyümeden kaynaklanıyor. İmalat sektörünün Amerikan ekonomisindeki payının azalması ve bazı iş alanlarının yurt dışına kayması nedeniyle bir telaş yaşandığı ortada. Ancak herkesin faydalandığı bir küresel ekonomik sisteme dahil olduğu için Çin’i suçlayamayız."

Washington Post Yüksek Mahkeme yargıç adayı Samuel Alito’nun atama kararıyla ilgili olarak Senato Adalet Komitesinde yapılan oturumların beklendiği kadar faydalı olmadığı görüşüne yer veriyor. Demokrat Partili senatörleri doğru soruları sormadığı için eleştiren gazete, sonuçta Alito’nun yargı anlayışının hala net bir biçimde açığa çıkartılamadığını ifade ediyor.

"Alito’nun verdiği cevaplar, yürütme erkinin yetkileriyle ilgili görüşleri konusunda varolan kaygıları gidermeye yetmedi. Alito, sadece başkanın yasaların üstünde olmadığı yönündeki klişe ifadelerle yetindi. Ayrıca federal hükümetin ticari yetkileri konusundaki görüşleri de hala bilinmiyor. Kısacası, yapılan oturumlar bir çok insanın düşüncesini değiştirmeye yetmedi. Ancak oturumlardan önce kaç kişinin düşüncesini değiştirmeye açık olduğu da ayrı bir tartışma konusu."

XS
SM
MD
LG