Washington Post, Amerikan dış yardımıyla ilgili reform arayışlarını masaya yatırıyor. Bush döneminde yardım miktarının hızla arttığını ve 2004 yılında 19 milyar doları aştığını kaydeden gazete, dış yardımlar konusunda kapsamlı bir reforma gidilmesini istiyor.
" Yönetimin, dışişleri bakanlığının denetim rolünü artırarak dış yardımı kontrol etmeye çalıştığı yönünde şikayetler geliyor. Ancak dış yardımın zaten siyasi amaçlarla yapıldığı göz önüne alınırsa, bu şikayetlerin fazla anlamı olmadığı görülür. Ayrıca yardımları dağıtan Amerikan kuruluşlarının da kendileri açısından tehdit olarak gördükleri bazı düzenlemelere itiraz etmesi de beklenmelidir. Ancak bu direniş, yoksul ülkelere yardım amacından çok, kendi çıkarlarını koruma çabası olarak algılanmalıdır."
New York Post da Amerika’nın Mısır’a yaptığı ekonomik ve askeri yardımı gündeme getiriyor. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in ülkeyi 1981 yılından bu yana olağanüstü halle yönettiğini hatırlatan gazete, son olarak muhalefet lideri Ayman Nur’un 5 yıl hapse mahkum edildiğine dikkati çekiyor. Gazete, Mısır’da demokrasinin gelişmesi için Amerikan yardımının bir baskı aracı olarak kullanılmasını istiyor.
" Bush yönetimi, Ayman Nur’un mahkum edilmesinden büyük üzüntü duyduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. Ancak bu yetmez. Mısır, Amerikan hazinesinden aldığı yıllık iki milyar dolarla, en fazla yardım alan ülkeler listesinde İsrail’den sonra ikinci sırada bulunuyor. Eğer Mübarek, Mısır’ın bu yardımı almaya devam etmesini istiyorsa, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermelidir. Muhalefet liderinin hapsedilmesi ise buna aykırı bir tutumdur. Ya Ayman Nur serbest bırakılmalıdır ya da Mısır bunun bedelini gerçek anlamda ödemelidir."
New York Times ise Kuzey Kore’nin nükleer programı konusunda yürütülen görüşmeleri mercek altına alıyor. Dört yıl boyunca görüşmelerden bir sonuç alınamadığını yazan gazete, Amerikalı yetkililerin Kuzey Kore hakkında sert açıklamalar yapmakla vakit kaybettiğini savunuyor ve zamanın Kuzey Kore lehine çalıştığını vurguluyor.
" Durumun sadece rahatsızlık verici olarak tanımlanması yetersiz kalır. Gelişmeler, son derece tehlikeli bir yöne doğru gidiyor. Kuzey Kore’nin ne yapacağının belli olmadığı konusunda herkes aynı düşünceyi paylaşıyor. Nükleer silah üretmek için her türlü imkana sahip olduğunu herkes kabul ediyor. Dünyanın böyle bir gelişmeyi kaldırma lüksü yok."
Los Angeles Times, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ekonomi danışmanı Andrei Illarionov’un istifasını, Rusya’da son muhalefet sesinin de kesilmesi olarak yorumluyor. Illarionov’un son olarak Rusya’nın enerji kaynaklarını bir silah gibi kullanmasına karşı çıktığını hatırlatan gazete, Putin’i dar görüşlü ve otoriter bir yönetim kurmakla suçluyor.
" Illarionov’un istifası, Putin ve arkadaşlarında bir rahatsızlık yaratarak, bir süre için kendilerine çeki düzen vermelerini sağlayabilir. Eğer Sekizler Grubu üyeleri de Rusya’ya yönelik baskılarını sürdürürse, bu düzelme daha da uzun sürebilir. Ancak Sekizler Grubu üyeleri bunu yapmaz ve Putin’de gittiği yoldan dönmezse, bir süre devam edecek bir sessizliğin ardından daha makul ve muhalif sesler yükselmeye başlayacaktır."
" Yönetimin, dışişleri bakanlığının denetim rolünü artırarak dış yardımı kontrol etmeye çalıştığı yönünde şikayetler geliyor. Ancak dış yardımın zaten siyasi amaçlarla yapıldığı göz önüne alınırsa, bu şikayetlerin fazla anlamı olmadığı görülür. Ayrıca yardımları dağıtan Amerikan kuruluşlarının da kendileri açısından tehdit olarak gördükleri bazı düzenlemelere itiraz etmesi de beklenmelidir. Ancak bu direniş, yoksul ülkelere yardım amacından çok, kendi çıkarlarını koruma çabası olarak algılanmalıdır."
New York Post da Amerika’nın Mısır’a yaptığı ekonomik ve askeri yardımı gündeme getiriyor. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in ülkeyi 1981 yılından bu yana olağanüstü halle yönettiğini hatırlatan gazete, son olarak muhalefet lideri Ayman Nur’un 5 yıl hapse mahkum edildiğine dikkati çekiyor. Gazete, Mısır’da demokrasinin gelişmesi için Amerikan yardımının bir baskı aracı olarak kullanılmasını istiyor.
" Bush yönetimi, Ayman Nur’un mahkum edilmesinden büyük üzüntü duyduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. Ancak bu yetmez. Mısır, Amerikan hazinesinden aldığı yıllık iki milyar dolarla, en fazla yardım alan ülkeler listesinde İsrail’den sonra ikinci sırada bulunuyor. Eğer Mübarek, Mısır’ın bu yardımı almaya devam etmesini istiyorsa, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermelidir. Muhalefet liderinin hapsedilmesi ise buna aykırı bir tutumdur. Ya Ayman Nur serbest bırakılmalıdır ya da Mısır bunun bedelini gerçek anlamda ödemelidir."
New York Times ise Kuzey Kore’nin nükleer programı konusunda yürütülen görüşmeleri mercek altına alıyor. Dört yıl boyunca görüşmelerden bir sonuç alınamadığını yazan gazete, Amerikalı yetkililerin Kuzey Kore hakkında sert açıklamalar yapmakla vakit kaybettiğini savunuyor ve zamanın Kuzey Kore lehine çalıştığını vurguluyor.
" Durumun sadece rahatsızlık verici olarak tanımlanması yetersiz kalır. Gelişmeler, son derece tehlikeli bir yöne doğru gidiyor. Kuzey Kore’nin ne yapacağının belli olmadığı konusunda herkes aynı düşünceyi paylaşıyor. Nükleer silah üretmek için her türlü imkana sahip olduğunu herkes kabul ediyor. Dünyanın böyle bir gelişmeyi kaldırma lüksü yok."
Los Angeles Times, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ekonomi danışmanı Andrei Illarionov’un istifasını, Rusya’da son muhalefet sesinin de kesilmesi olarak yorumluyor. Illarionov’un son olarak Rusya’nın enerji kaynaklarını bir silah gibi kullanmasına karşı çıktığını hatırlatan gazete, Putin’i dar görüşlü ve otoriter bir yönetim kurmakla suçluyor.
" Illarionov’un istifası, Putin ve arkadaşlarında bir rahatsızlık yaratarak, bir süre için kendilerine çeki düzen vermelerini sağlayabilir. Eğer Sekizler Grubu üyeleri de Rusya’ya yönelik baskılarını sürdürürse, bu düzelme daha da uzun sürebilir. Ancak Sekizler Grubu üyeleri bunu yapmaz ve Putin’de gittiği yoldan dönmezse, bir süre devam edecek bir sessizliğin ardından daha makul ve muhalif sesler yükselmeye başlayacaktır."