Lübnan kökenli Alman vatandaşı El Masri´nin CIA tarafından kaçırılması ve Afganistan’da sorgulanmasının ortaya çıkmasıyla patlak veren skandal Almanya’da gündemi belirleyen olay Büyük Koalisyon hükümetini giderek daha zor bir duruma sokuyor.
Dışişleri Bakanı Steinmeier´in geçen hükümette Başbakanlık eski başmüsteşarı ve Haber Alma Servisi eski başkanı sıfatlarıyla bu olaydan 2004 yılında haberdar edildiklerini açıklamasının ardından, durum dünden bu yana Federal Parlamento’da ve parlamento komisyonlarında ele alınıyor.
El Masri olayında karanlıkta kalan noktaların aydınlatılması için Steinmeier meclisi bilgilendirdi, buna paralel Adalet Bakanı Zypries hukuk komisyonunda soruları yanıtlarken, İçişleri Bakanı Schäuble de içişleri komisyonu önünde ifade verdi.Steinmeier, hiçbir Alman makamının El Masri’nin kaçırılması olayına karışmadığını söyledi. Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble ise ABD’nin, isim benzerliği yüzünden yanlışlıkla kaçırıldığı ortaya çıkan el Masri’den özür dileyerek tazminat ödediğini öne sürdü.
Schäuble, öte yandan Suriye kökenli Alman vatandaşı Muhammed Haydar Sammar’ın terör zannıyla Federal Emniyet Dairesi tarafından sorgulandığını ve ABD’nin Guantanamo üssünde tutulan Murat Kurnaz vakasında da Alman makamlarının aktif rol aldığını açıklayarak olaya yeni bir boyut getirdi.
Kamuoyu şimdiye dek yapılan açıklamalardan tatmin olmamışa benziyor, özellikle medyada yer alan yorumlarda yetkililerin Almanya’nın bu olaylara ne boyutta karıştığını net bir şekilde açıklamamaları eleştiriliyor. Nitekim ülkenin önde gelen gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’da "Eğer bir devlet ellerini kirletiyorsa yeri geldiğinde, bunun sorumluluğunu üstlenmesini de bilmelidir," deniliyor.
Konuyla ilgili gelen haberlerde, CIA’in Avrupa’daki tüm yasadışı faaliyetlerinin ve özellikle Almanya’da yaşananların Avrupa Birliği’nin bugün Brüksel’de başlayan liderler zirvesinde de an azından kapalı kapılar ardında konuşulacağı belirtiliyor.
