Christian Science Monitor Almanya’da başbakanlık görevini devralmaya hazırlanan Hristiyan Demokrat Angela Merkel’in işinin çok zor olduğunu yazıyor. Almanya’nın ekonomisini canlandırmak için kapsamlı bir reforma ihtiyaç duyduğunu belirten gazete, Hıristiyan Demokratlarla Sosyal Demokratların üzerinde uzlaştığı hükümet programının bu ihtiyaca cevap vermekten uzak olduğu görüşünde.
"Eylül ayındaki seçimler sonrasında ülkenin iki büyük partisi, koalisyon pazarlıklarında sadece bütçe açığının kontrol altına alınması konusunda anlaşabildi. Gelir vergisinin azaltılması ve emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi bazı konularda da reforma gidilecek. Ancak bu Almanya tarihinde yeni bir dönem başlatmaktan çok, eski bir sayfanın kapatılmasına benziyor. Bu durum, kapsamlı bir reforma gitmesi gerektiğini bilen ancak bunu bir türlü gerçekleştiremeyen bir ülkenin çelişkilerini yansıtıyor."
Irak’taki işkence iddialarına değinen New York Times milli polis teşkilatının Şiilerin eline geçmesinden duyulan rahatsızlığı yansıtıyor. Sünni Iraklıların bu durumdan büyük rahatsızlık duyduğunu vurgulayan gazete, Bush yönetiminin Irak’taki cezaevlerini kapsamlı bir incelemeye alması gerektiğini savunuyor. Ancak gazete, yönetimin bu konuda inandırıcı olabilmesi için önce Amerika’nın elindeki tutuklulara yönelik işkence iddialarının soruşturulmasına izin vermesi gerektiğinin de altını çiziyor.
"Amerika, iddiaların ortaya çıkmasının hemen ardından Irak’taki cezaevlerinin kapsamlı biçimde denetlenmesini istedi. Irak hükümetinin kendi kendini denetlemesinin doğru olmayacağını fark eden Bush yönetimi, Adalet Bakanlığı ile federal polis teşkilatını bu işle görevlendirdi. Ancak aynı yönetim, 18 aydır Senatonun Ebu Gurayb cezaevi ile diğer yerlerdeki işkence iddialarını soruşturmasını engelliyor. Iraklıların Iraklılara işkence yapması konusunda yönetimin uyguladığı baskı bizi çok sevindirdi. Ama Amerikalıların Iraklılara işkence yapması konusu ne olacak?"
Boston Globe da, Bush yönetiminin Cenevre Sözleşmesinin Guantanamo, Irak ve Afganistan’daki tutuklulara uygulanmasını reddetmekle büyük bir hata yaptığını belirtiyor. Gazete, yönetimin son olarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun tutuklularla ilgili araştırma yapma talebini de reddetmesini eleştiriyor.
"Savunma Bakanlığı’nın Guantanamo’da soruşturma yapılmasını engellemesi, sadece Amerika’yla ilgili şüpheleri artırmakla kalmayacak aynı zamanda Washington’un diğer ülkelerdeki işkence iddiaları konusunda adım atmasını da zorlaştıracaktır. Amerika’nın, bu alandaki eski nüfuz ve itibarını tekrar kazanabilmesi için, denetçilerin bağımsız ve objektif bir araştırma yapmasına olanak sağlamalıdır."
Washington Post gazetesi ise Tunus’ta yapılan Dünya Enformasyon Toplumu Zirvesi ve zirvenin en önemli konusu İnternet’in kontrolünü ele alıyor. Zirve esnasında delegelerin büyük bir kısmının İnternet’in Amerika tarafından kontrol edilmesine karşı çıktığını hatırlatan gazete, buna rağmen güvenlik açısından bunun gerekli olduğunu savunuyor.
"İdeal bir dünyada, tek yanlı tavırlardan kaçınmak gerekir. Ama mükemmel olmayan bir dünyada, verimli bir biçimde işleyen tek yanlı çözümler, çok yanlı çözümlerden daha iyi olabilir. Deniz ulaşımının güvenliğinin büyük ölçüde Amerika tarafından sağlanması bazılarına doğru gelmeyebilir. Ama küresel ticaret bu sayede yapılabiliyor. Birleşmiş Milletler öncülüğündeki deniz polisini savunarak Amerikan donanmasını devre dışı bırakmak kimsenin işine gelmez. Aynı şey, İnternet için de geçerlidir."