Birleşmiş Milletler tüm dünyada 40 milyon kişinin AIDS’e yolaçan HIV virüsünü taşıdığını bildirdi.
Örgütün yeni yayınlanan yıllık raporunda, yalnızca 2005 yılında 5 milyon kişiye HIV virüsü bulaştığı kaydedildi. 3 milyon kişi de AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi.
Çağımızın Salgın Hastalığı AİDS
Çağımızın salgın hastalığı olarak nitelendirilen AIDS, ilk kez 25 yıl önce, Amerika’nın San Francisco kentinde görüldü. O zamandan beri beş kıtaya yayılan ve yayılmaya devam eden AIDS hastalığı şimdiye kadar 33 milyon kişinin canını aldı.
Birleşmiş Milletler AIDS’le Mücdale Dairesi Başkanı Peter Piot, Yeni Delhi’de yaptığı açıklamada, 1995 yılında 20 milyon olan AIDSli sayısının iki misli artarak 40 milyona çıktığını söyledi. Piot, AIDS hastalığının en hızlı şekilde Sahra çölünün güneyindeki ülkelerde yayıldığını en hızlı artışın ise Doğu Avrupa ve Orta Asya’da görüldüğünü belirtti.
Birleşmiş Milletler yetkilisi AIDS hastalığının en çok eski Sovyet cumhuriyetlerinde arttığını, AIDS vakalarında son 20 yıl içinde Doğu Avrupa ve Orta Asya cumhuriyetlerinde 20 misli artış gözlendiğini söyledi. 2005’teki vakaların üçte ikisinin Afrika’da Sahra Çölünün güneyindeki ülkelerde kaydedildiğine dikkati çeken Peter Piot, durumun Asya için de fazla parlak olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler yetkilisi “10 yıl önce Asya’da her on kişiden birinde AIDS virüsü vardı. Şimdi ise her beş kişiden birinde” dedi.
AIDS hastalığına yolaçan HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebekleri, çocuk, genç, yaşlı kadın erkek herkesi tehdit edebiliyor. Başlangıçta sadece eşcinselleri hedef aldığı sanılan hastalığın kadın erkek ayırımı yapmadığı anlaşıldı. Öyle ki bazı Afrika ülkelerinde AIDS hastalarının üçte ikisi kadın. AIDS hastalığı zengin ülkelerde ölümcül hastalık olmaktan çıkıp, ömür boyu ilaç kullanımını gerektiren bir hastalığa dönüştü. Pahalı ilaçların ulaşamadığı yoksul ülkelerde ise ölümler sürüyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre bu yıl içinde 3 milyon kişi AIDSden öldü ve ölenlerin yarım milyonu 15 yaşın altında.
HIV virüsü üç yolla bulaşıyor: Kan ve kan ürünleriyle, korunmasız yapılan cinsel temasla ve bebeklere, gebelikte, doğum sırasında veya emzirmede annelerinden. Dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı yerde oturmak, aynı havayı teneffüs etmek, aynı tabaktan yemek yemekle hastalık bulaşmıyor.
Raporda AIDS hastalığıyla mücadelede en etkin yolun eğitim olduğu belirtiliyor ve Zimbabve ile Kenya’da AIDS’li sayısında düşme olması bu ülkede uygulanan başarılı programlara bağlanıyor. Peter Piot, Karayıp adalarında da hastalığın yayılmasının azaldığını söylüyor.
Birleşmiş Milletler yetkilisine göre, eğitim programlarında üstünde en çok durulan unsur davranış değişikliği. Yani mümkün olduğu kadar az insanla ilişki ve koruyucu önlemler.
Rapor, AIDS'in önlenmesi amacıyla tüm dünyada kapsamlı mücadele programları başlatılmasını öneriyor.
Örgütün yeni yayınlanan yıllık raporunda, yalnızca 2005 yılında 5 milyon kişiye HIV virüsü bulaştığı kaydedildi. 3 milyon kişi de AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi.
Çağımızın Salgın Hastalığı AİDS
Çağımızın salgın hastalığı olarak nitelendirilen AIDS, ilk kez 25 yıl önce, Amerika’nın San Francisco kentinde görüldü. O zamandan beri beş kıtaya yayılan ve yayılmaya devam eden AIDS hastalığı şimdiye kadar 33 milyon kişinin canını aldı.
Birleşmiş Milletler AIDS’le Mücdale Dairesi Başkanı Peter Piot, Yeni Delhi’de yaptığı açıklamada, 1995 yılında 20 milyon olan AIDSli sayısının iki misli artarak 40 milyona çıktığını söyledi. Piot, AIDS hastalığının en hızlı şekilde Sahra çölünün güneyindeki ülkelerde yayıldığını en hızlı artışın ise Doğu Avrupa ve Orta Asya’da görüldüğünü belirtti.
Birleşmiş Milletler yetkilisi AIDS hastalığının en çok eski Sovyet cumhuriyetlerinde arttığını, AIDS vakalarında son 20 yıl içinde Doğu Avrupa ve Orta Asya cumhuriyetlerinde 20 misli artış gözlendiğini söyledi. 2005’teki vakaların üçte ikisinin Afrika’da Sahra Çölünün güneyindeki ülkelerde kaydedildiğine dikkati çeken Peter Piot, durumun Asya için de fazla parlak olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler yetkilisi “10 yıl önce Asya’da her on kişiden birinde AIDS virüsü vardı. Şimdi ise her beş kişiden birinde” dedi.
AIDS hastalığına yolaçan HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebekleri, çocuk, genç, yaşlı kadın erkek herkesi tehdit edebiliyor. Başlangıçta sadece eşcinselleri hedef aldığı sanılan hastalığın kadın erkek ayırımı yapmadığı anlaşıldı. Öyle ki bazı Afrika ülkelerinde AIDS hastalarının üçte ikisi kadın. AIDS hastalığı zengin ülkelerde ölümcül hastalık olmaktan çıkıp, ömür boyu ilaç kullanımını gerektiren bir hastalığa dönüştü. Pahalı ilaçların ulaşamadığı yoksul ülkelerde ise ölümler sürüyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre bu yıl içinde 3 milyon kişi AIDSden öldü ve ölenlerin yarım milyonu 15 yaşın altında.
HIV virüsü üç yolla bulaşıyor: Kan ve kan ürünleriyle, korunmasız yapılan cinsel temasla ve bebeklere, gebelikte, doğum sırasında veya emzirmede annelerinden. Dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı yerde oturmak, aynı havayı teneffüs etmek, aynı tabaktan yemek yemekle hastalık bulaşmıyor.
Raporda AIDS hastalığıyla mücadelede en etkin yolun eğitim olduğu belirtiliyor ve Zimbabve ile Kenya’da AIDS’li sayısında düşme olması bu ülkede uygulanan başarılı programlara bağlanıyor. Peter Piot, Karayıp adalarında da hastalığın yayılmasının azaldığını söylüyor.
Birleşmiş Milletler yetkilisine göre, eğitim programlarında üstünde en çok durulan unsur davranış değişikliği. Yani mümkün olduğu kadar az insanla ilişki ve koruyucu önlemler.
Rapor, AIDS'in önlenmesi amacıyla tüm dünyada kapsamlı mücadele programları başlatılmasını öneriyor.