Erişilebilirlik

16 Kasım 2005: Refah Sınır Kapısının Açılması Konusundaki Anlaşma


Bugünkü Amerikan gazetelerinde İsrail ve Filistin’in Refah sınır kapısının açılması konusunda anlaşmaya varması geniş yer tutuyor. Anlaşmanın, Dışişleri Bakanı Condolleeza Rice’ın yürüttüğü mekik diplomasisi sayesinde mümkün olduğunu belirten New York Times, böylece Filistin ve İsrail arasındaki görüşmeleri tıkayan önemli bir sorunun aşıldığını vurguluyor:

"İsrail hükümetinin bundan sonra atacağı adımlara ilişkin bir planı olduğunu düşünmek için ortada bir neden yok. Rice devreye girene kadar, İsrail ve Filistin 20 hafta boyunca Gazze’nin sınır kapıları konusunda kilitlenip kaldı. Öyle görünüyor ki, Rice’ın geçen hafta yaptığı yoğun çalışma, bundan sonra yaşanacak çok daha zor bir sürecin sadece başlangıcını oluşturuyor."

Washington Post da, varılan anlaşma sayesinde Gazze Şeridi’nin bir toplama kampı görüntüsünden kurtulacağını ifade ediyor ve yol haritası planının hayata geçirilmesi için uygun bir ortam hazırladığı yorumunda bulunuyor. Ancak gazete, barış sürecinin geleceğine ilişkin belirsizlikleri sürdüğünün de altını çiziyor:

"Dışişleri bakanı Rice, militanlara karşı daha sert tavır alması için Filistin yönetimi başkanı Mahmud Abbas’a, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin genişlememesi konusunda da İsrail başbakanı Ariel Şaron’a ısrarla baskı yaptı. Bunlar, yol haritası planı çerçevesinde tarafların atması gereken ilk adımlar. Ancak, bunların hayata geçmesi için, Rice’ın geçen hafta harcadığından çok daha fazla çaba harcaması gerekecek."

Los Angeles Times dışişleri bakanı Rice’ın aktif biçimde devreye girmesini, Başkan Bush’un ilk döneminde izlediği kenardan seyretme politikasında önemli ve olumlu bir değişiklik olarak değerlendiriyor. Gazete, bu anlaşmanın yaklaşan Filistin parlamentosu seçimlerinde Mahmud Abbas’ın elini güçlendiren bir koz olacağı görüşüne de yer veriyor:

"Başkan Clinton’ı Ortadoğu barış sürecine çok fazla karışmakla eleştiren Bush yönetimi, tam tersi bir politika izledi ve gelişmelerin dışında kaldı. Yönetimin Salı günü sağladığı başarı sonrasında, Bush Amerika açısından büyük önem taşıyan konularda diplomasinin ve üst düzey müdahalenin önemini artık kavramalıdır. Dışişleri bakanı Rice ise, bunun zaten farkında."

Christian Science Monitor ise Başkan Bush’un Asya gezisi çerçevesinde Çin-Amerika ilişkilerini masaya yatırıyor. Gazete, Richard Nixon’un 1972 yılında yaptığı Çin gezisinden bu yana iki ülke arasındaki ilişkilerde ticaretin en önemli konu olduğunu hatırlatıyor. ancak yapılan yorumda, Çin’in artık etkisini her alanda hissettiren büyük bir güç olduğu kaydediliyor ve bu ülkeyle ilişkilerin ticaretin ötesine geçmesi gerektiği savunuluyor:

"Sorumlu bir dünya vatandaşı olmak kavramı, hem yurt içinde hem de yurt dışında daha gelişkin ve demokratik bir Çin düşüncesini akla getiriyor. Amerika’nın uzun vadeli politikası açısından Çin’i böyle bir sorumluluk anlayışına yönlendirmek çok doğru bir tavır gibi görünüyor. Ancak Çin’in daha iyi bir dünya vatandaşı olmasını sağlamak için fedakarlıkta bulunmasını beklemek doğru olmaz. Bu anlayışın hayata geçmesi için, Çin’in ulusal çıkarlarına uygun olduğunun da gösterilmesi gerekir."

XS
SM
MD
LG