Erişilebilirlik

8 Kasım 2005: Paris'ten Yayılan Şiddet Eylemleri ABD Basınında


Paris’te başlayıp giderek yayılan şiddet olayları, Amerikan basınında da geniş yer tutuyor. Washington Post, olayları ayak takımının işi olarak nitelendirmenin yüzeysel bir yaklaşım olacağını savunuyor. Fransız yetkilileri kriz yönetimi konusunda beceriksizlikle suçlayan gazete, sorunun çözümü için daha kapsamlı bir bakış açısının gerekli olduğunu vurguluyor.

"Fransız yetkililer kısa vadede düzeni sağlamak için etkin tedbirler almalıdır. Fakat orta vadede, azınlıklara ve göçmenlere karşı izlediği politikaları gözden geçirmelidir. Sefalet içinde küçücük apartmanlarda tıkış tıkış yaşayan Kuzey Afrika kökenli yoksul Müslümanların diğer Fransızlarla eşit olduğu varsayımında ısrar etmek artık bir anlam taşımıyor. Eğer ılımlı politikacılar bu insanları toplumla bütünleştirmeyi gündemine almazsa, bu boşluğu militan gençler dolduracaktır."

New York Times da “Paris Yanarken” başlıklı yorumunda eleştiri oklarını Fransa başbakanı Dominique de Villepin ile içişleri bakanı Nicolas Sarkozy’ye yöneltiyor. Yapılan yorumda, Fransız politikacıların sınıfsız bir toplum yaratıldığı varsayımıyla hareket ettiği ve bu nedenle olaylar karşısında hazırlıksız yakalandığı öne sürülüyor.

"Paris ve diğer Fransız şehirlerinin varoşlarını hızla etkisi altına alan olaylar kadar, Cumhurbaşkanı Jak Chirac ve bakanlarının yetersizliği de şaşırtıcı oldu. Ne yapacakları ve kimi muhatap alacakları konusunda hiçbir fikirleri olmadığı izlenimi doğurdular. Bu çırpınmaları da yaşanan olayların kökenindeki sorunları gözler önüne serdi; göçmenlerin topluma kazanılması konusunda başarısız bir politika ve bugünün yakıcı sorunlarına çözüm bulmaktan çok iki yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgilenen siyasetçiler ve bakanlar."

USA Today, İsrail ve Amerikan karşıtı açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çeken İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın, Humeyni tarzı sertlik politikası izlediği yorumunda bulunuyor. Ahmedinecad’ın tavrının ülke içinde de tepkilere yol açtığını belirten gazete, bu tepkilerin desteklenmesi gerektiği görüşüne yer veriyor.

"Irak’taki Amerikan askeri varlığı ve nükleer programı konusunda Tahran hükümetine yapılan uluslararası baskı, İran’da tepkiye yol açtı. Bu faktörler, İran’da iç tartışmaların durmasına neden oldu. Ancak buna rağmen demokrasi özlemi hala kendisini hissettiriyor ve bu özlem zaman içinde daha da artabilir. Yeni cumhurbaşkanının sert açıklamalarına yönelik tepkiler, İran’da daha güçlü bir tartışma ortamı yaratılmasına katkıda bulunabilir."

Los Angeles Times ise Bush yönetiminin Hindistan’la nükleer işbirliğine gitme kararını eleştiriyor. Yönetimin, Hindistan’la vardığı anlaşmanın ayrıntıları konusunda Kongreye yeterince bilgi vermediğini hatırlatan gazete, anlaşmanın Kongre tarafından onaylanması için Bush yönetiminin daha ikna edici bir tavır izlemesi gerektiğini vurguluyor.

"Hindistan ve Amerika Soğuk Savaş döneminde aralarında sorun olan bir çok konuyu son yıllarda çözüme kavuşturdu. Ancak Hindistan’ın Nükleer Silahsızlanma ve Nükleer Denemelerin Yasaklanması anlaşmalarını imzalamasına rağmen, bu ülkenin sivil amaçlı nükleer programına destek vermek, söz konusu anlaşmaları imzalayan ülkeleri cezalandırmak anlamına gelir. Hindistan’la Amerika arasındaki anlaşma ayrıca, Bush yönetiminin Kuzey Kore ve İran’ın nükleer programlarına karşı yürüttüğü mücadeleye de zarar verecektir."

XS
SM
MD
LG