Erişilebilirlik

31 Ekim 2005: Cheney'nin Baş Danışmanı Hakkındaki Skandal Gündemde


Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin baş danışmanı Lewis Libby hakkında bir CIA ajanının kimliğini açıkladığı gerekçesiyle dava açılmasıyla patlak veren skandal, Amerikan gazetelerinde geniş yer tutuyor. USA Today, bu skandaldan kimsenin kazançlı çıkmadığını, başta Bush yönetimi ve gazetecilik mesleği olmak üzere herkesin zararlı çıktığını vurguluyor. Gazetenin yorumuna göre, bu skandalın tek faydası, Amerika’nın Irak’ı işgalinin yanlış gerekçelere dayandığını bir kez daha ortaya çıkarması.

"Bush yönetimi, Irak’ta kitle imha silahları bulunduğu ve Saddam Hüseyin rejiminin 11 Eylül saldırılarını düzenleyenlerle ilişkili olduğu yönünde bir kamuoyu kampanyası yürüttü ancak her iki iddia da yanlış çıktı. Savaşı eleştirenleri gözden düşürmek için girişimlerde bulundular ve hata yaptılar. Libby ve diğer Beyaz Saray yetkililerinin savaşa girmek için istihbarat bilgilerini tahrif edip etmediği veya muhalifleri susturmaya çalışıp çalışmadığı; Kongre, gazeteciler, tarihçiler ve Amerikan halkı açısından cevaplandırılması gereken bir sorudur. Yalan yere yemin etmek ve adaleti engellemek suçlamaları ise, jürinin karar vereceği suçlamalardır."

Christian Science Monitor de sorunun sadece bir yetkilinin yanlış davranışı olarak ele alınamayacağını savunuyor ve Bush yönetiminin de sorumlu olduğunu vurguluyor. Skandalın, Irak savaşına verilen desteğin daha da azalmasına yol açacağı öngörüsünde bulunan gazete, Başkan Bush’un şaibe altında kalabileceği görüşüne yer veriyor.

"Bush, şimdi hem savaşa hem de kendisine verilen desteğin azalmasını önlemenin bir yolunu bulmak zorunda. Başkanın halkın destek ve güveni olmadan önümüzdeki 3 yıl görev yapması çok zor olacak. Geçmişte başkanlar görevlerinin ikinci dönemlerinde yaşadıkları başarısızlıkları aşmayı becermişti, Bush’un bunu yapması için yeterince zamanı var. Fakat bunun için önce yeniden halkın güvenini kazanmak zorunda, çünkü geri kalan her şey buna bağlı."

New York Times
, 11 Eylül saldırıları sonrasında çıkarılan ve çeşitli eleştiriler alan Yurtseverlik Yasası’nın bazı maddelerinin bu yıl sonunda yürürlükten kalkacağını hatırlatıyor. Kongre'nin bu maddelerle ilgili çalışmaları sürdürdüğünü belirten gazete, Cumhuriyetçi Partinin Temsilciler Meclisi'nde, terörle bağlantılı suçlarda idam cezasını kolaylaştırmayı amaçlayan girişimlerini eleştiriyor.

"Terörle mücadele adına Amerikan yargı sistemini zayıflatmaya çalışmak çok yanlıştır. Fakat Temsilciler Meclisi, federal davaların, savunmanın itirazına rağmen, hakimin gerekli görmesi durumunda 12 kişiden az bir jüriyle görülebilmesine destek verdi. Temsilciler Meclisinin “sertlik” adına böyle hareket etmesi, Yurtseverlik Yasasını yenilerken, yurtseverlik anlayışına zarar vermekten başka bir işe yaramayacaktır."

XS
SM
MD
LG