Erişilebilirlik

5 Ekim 2005: Türkiye-AB İlişkileri Hala Gazetelerin Gündeminde


Washington Times yazarı Helle Dale, Türkiye’nin 1963’te başlayan Avrupa macerasının her seferinde yeni engellerle karşılaştığını ifade ediyor. Türkiye’nin üyeliğine yönelik itirazların Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanan tarihi bulunduğunu belirten Dale, son zamanlarda ise İslamiyet’ten duyulan korkunun öne çıktığını vurguluyor. Ancak yazar, Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında bir köprü olduğunu kaydediyor ve Batı’nın Türkiye’yi dışlamaması gerektiği görüşünü savunuyor:

"Müslüman ve Hıristiyan dünyalarının buluşmasında Türkiye’nin üstlenebileceği rol çok önemli. Bu yüzünü Batıya dönmüş Müslüman ülkenin bizim ekonomik ve siyasi sistemlerimiz içinde kalması uzun vadede hem Amerika’nın hem de Avrupa Birliği’nin çıkarınadır. Her ne kadar Irak savaşında Bush yönetiminin isteklerini yerine getirmemiş olsa da, Türkiye bir NATO üyesi olarak stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Kafkasya ile Ortadoğu’ya komşu olan Türkiye’nin Avrupa tarafından reddedilerek belirsizliğe terk edilmesi hiç de güzel bir düşünce olmaz."

Washington Post muhabiri Karl Vick ise müzakerelere başlanmasına rağmen üyeliğe giden yolun uzun ve zor olduğunu hatırlatıyor. Müzakereler sonunda üyeliğin bile garanti olmadığını vurgulayan muhabir, buna rağmen müzakerelerin Türkiye’yi reform yolunda tutmak gibi önemli bir işlevi olacağını belirtiyor:

"Türkiye son üç yıl içinde idam cezasını kaldırdı, devlet güvenlik mahkemelerini lağvetti, ceza yasasını değiştirdi ve 1960’dan bu yana üç kez iktidara el koyan ordunun gücünü azaltan düzenlemelere gitti. Bütün bu reformlar, Avrupa Birliği’nin emri üzerine gerçekleşti. Türkler her ne kadar beklentilerini düşük tutmaya çalışsa da, kamuoyu yoklamaları halkın Avrupa Birliği üyeliğini istediğini gösteriyor. Bu ihtimali canlı tutma gayreti, daha önce yıllarca dış baskıya karşı tepkisiz kalan Türkiye’de, zaten atılmış adımların yanı sıra yeni bir değişim havasını da diri tutuyor."

New York Times ise Kürtlerle Şiiler tarafından hazırlanan ve Sünnilerin karşı çıktığı anayasa referandumu öncesinde Irak’taki son gelişmeleri masaya yatırıyor. Kürt-Şii ittifakının anayasanın onay almasını sağlamak amacıyla seçim yasasında da anti demokratik değişikliklere gittiği kaydeden gazete, Sünnilerin yanı sıra Birleşmiş Milletlerin de bu düzenlemeye karşı çıktığını vurguluyor:

"Kürt-Şii ittifakı, böyle yaparak Sünnileri isyandan vazgeçiremeyeceklerini ve anayasal sürece dahil edemeyeceklerini anlamalıdır. Umarız ki Amerika ve Birleşmiş Milletler, demokratik sürece vurulan bu son darbe karşısında sağlam durur ve taviz vermez."

Los Angeles Times son dönemde gündemin arka sıralarına düşse de Afganistan’da şiddet eylemlerinin sürdüğüne dikkat çekiyor ve ülkede istikrarın sağlanması için uluslararası topluluğun harekete geçmesi gerektiğini savunuyor. Gazete, ülkede istikrarın sağlanamamasında Pakistan hükümetinin büyük bir rolü bulunduğunu yazıyor:

"Eğer Pakistan üzerine düşeni yaparsa El Kaide ve Taleban’ın etkisizleştirilmesi daha kolay gerçekleşecektir. Pakistan’ın 11 Eylül saldırıları öncesinde destek verdiği Taleban’a karşı operasyonlarda gönülsüz davranması Amerikan, NATO ve Afgan birlikleri açısından tehlike oluşturmaktadır. Washington, terörle mücadelede daha etkin olması için Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref’e baskı yapmalıdır."

XS
SM
MD
LG