Erişilebilirlik

Kök Hücre Araştırmalarında Yeni Dönem


Organ nakli ve ölümcül bazı hastalıkların iyileştirilmesinde gelecek vaadeden kök hücre araştırmaları, Amerika’daki yasal engeller yüzünden çok zor ilerliyor. Bu nedenle, doktorlar hücre üzerindeki çalışmalarını farklı alanlarda yürütüyor. Örneğin embriyonel kök hücrelerle aynı özelliği taşıyan karma hücreler geliştiren Harvard Üniversitesi uzmanları bu yeni buluşun birçok hayat kurtaracağına inanıyor.

Harvard Üniversitesi uzmanları, insan derisi hücrelerini embriyonel kök hücrelerle birleştirdi. Bu şekilde, insan embriyolarının doğrudan kullanımına gerek kalmadı. Normal kök hücreler, insan cenini içinde istenen herhangi hücreye ya da dokuya dönüşebiliyor. Bilim adamları, yıllardır kök hücrelerle yeni organlar oluşturulabileceğini, bu şekilde kanser gibi ölümcül hastalıkların tedavi edileceğini savunuyor. Ancak kök hücre elde etmenin yolu, insan embriyolarından geçiyor.

Araştırmacılar, laboratuar ortamında çoğaltılan bir embriyonel kök hücreyi, insandan alınan bir deri hücresine naklederek karma bir hücre oluşturdu. Yeni karma embriyonel -benzeri kök hücre, deri hücresinin sahibi olan kişinin genetik özellikleriyle birlikte, laboratuarda oluşturulan embriyonel kök hücrenin özelliklerini taşıyor.

Harvard uzmanları embriyonel kök hücre özelliği taşıdığını belirttikleri bu yeni karma hücreyi, kendi tanımlarıyla “yeniden programladıklarını” söylüyor. Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi kök hücre araştırmacılarından Doktor John Gearhart, yeni geliştirilen karma hücrenin, benzer özelliği taşısa da embriyonel hücre olmadığını vurguluyor:

“Bu yeni çalışmanın olası sonuçlarını temkinli karşılamamız gerek. Sonuçta bu çalışma, daha bir başlangıç. Yeni üretilen karma hücrede halen iki ayrı kromozom bulunuyor. Bu ciddi bir sorun. Bu kromozomlardan birini ayıklamak gerek. Aksi takdirde birbirlerini etkilemeleri kaçınılmaz olur.”

Deri hücresine enjekte edilen embriyonel kök hücrenin DNA’sının alınması ve dolayısıyla; ortaya çıkan karma hücrenin nakledildiği insanda, doku uyuşmazlığı yaşanmasının önlenmesi gerekiyor. Amerikalı ve Avustralyalı araştırmacılar, karma hücredeki bu ikinci DNA’yı ayıklamanın yollarını arıyor. Doktor Gearhart, tıbbi alanda uygulamaya geçmeden önce bu çalışmaların yıllar sürebileceğine dikkat çekiyor:

“Araştırmacıların da dikkatini çektiği gibi önümüzde uzun bir süreç var. Bu süreçte, yeni geliştirilen karma hücrelerin, hastalıkların güvenli bir şekilde tedavi edilmesinde vereceği sonuçları görmek önemli.”

Kök hücrelerin oluşturulmasında insan embriyolarının kullanılması, Amerika ve diğer ülkelerde büyük tartışmalar yaratan bir yöntem. Yeni tekniğin bu tartışmaları önleyebileceği düşünülüyor. Amerikan yasaları, bu tarz araştırmalarda hükümet bütçesinden fon ayrılmasını yasaklıyor. Bu yasağı kaldırmak için Kongre’ye sunulan bir tasarı ise bekletiliyor. Başkan Bush yeni tasarının geçmesi durumunda veto edeceğini açıkça söyledi. Ancak yeni tedavi yöntemlerine kapıyı aralayan kök hücre araştırmalarına destek gittikçe artıyor. Doktor Gearhart, yeni geliştirilen tekniğin ise, vicdani kaygıları giderebileceği görüşünde.

XS
SM
MD
LG