Erişilebilirlik

31 Ağustos 2005: Manşetler Katrina Kasırgasına Ayrılmış


Bugünkü Amerikan gazetelerinin manşetleri Meksika Körfezi kıyısındaki eyaletlerde büyük tahribata yol açan Katrina kasırgasına ayrılmış durumda. New York Times, yaptığı yorumda kasırganın etkisini geçen yıl yaşanan tsunami felaketiyle kıyaslıyor ve yönetimi gerekli önlemleri almamakla suçluyor. Ancak gazete, “şu anda hataları tartışmanın değil, yaraları sarmanın zamanıdır” diyerek, herkesi harekete geçmeye çağırıyor.

"Biz New Yorklular, Louisiana’dan gelen görüntüleri izlerken 11 Eylül sonrasında yaşananları hatırlıyoruz. O zaman, ülkedeki herkes New York’u kendi şehri gibi sahiplenmiş ve yeniden onarılması için çaba harcamıştı. New Orleans’ın da, hiç gitmemiş olsalar bile, bütün Amerikalıların kalbinde özel bir yeri vardır. Şimdi, New Orleans’ı kurtarmak, 1906 San Francisco yangınından bu yana karşılaştığımız en ağır görev gibi görünüyor. Ve bu hepimizin görevi olmalıdır."

USA Today ise, Katrina kasırgasının doğanın gücünü gösterdiğini ve bundan ders çıkartılması gerektiğini belirtiyor.

"Önümüzdeki günlerde, Amerikan tarihinin en yıkıcı kasırgasının etkisi daha net ortaya çıktıkça, alınacak dersler de daha belirgin hale gelecek. Çıkartılacak bu dersler, hiç kuşkusuz bundan sonraki felaketlerde çok işe yarayacak. Bilemediğimiz nokta ise, bir sonraki felaketin ne zaman yaşanacağı. Benzer bir kasırga, bir daha bir yıl sonra mı, beş yıl sonra mı, otuz yıl sonra mı yaşanacak? Yıllardır beklenen Los Angeles veya San Francisco depremi ne zaman olacak? Veya yeni bir tsunami? Bütün bu soruların cevabı, doğanın içinde gizli."

Washington Post Almanya’da 18 Eylül’de yapılacak seçimleri mercek altına alıyor ve Almanya’nın Sosyal Demokrat Başbakanı Gerhard Schröder’i, Amerikan karşıtlığı yaparak oy toplamaya çalışmakla suçluyor. Ancak gazete, yapılan kamuoyu yoklamalarında Hristiyan Demokratların daha önde olduğunu hatırlatıyor ve Schröder’in bu taktiğinin işe yaramayacağını iddia ediyor.

"Almanya’da seçim sonrasında yaşanacak değişimin boyutu, sadece Hristiyan Demokrat lider Angela Merkel’in liderlik gücüne değil, aynı zamanda Sosyal Demokratlarla birlikte “büyük koalisyon” kurmak zorunda kalıp kalmayacağına da bağlı. Schröder’in dışlanması hiç kuşkusuz Avrupa - Amerika ilişkilerindeki bir rahatsızlık unsurundan kurtulmak anlamına gelecektir ama seçim sonrası ortaya çıkacak tablo sadece Avrupa - Amerika ilişkilerini ilgilendirmiyor. Avrupa’nın ekonomik durgunluktan çıkarak, küresel ekonomideki tehlikeli dengesizliklerin düzeltilmesine katkıda bulunup bulunmayacağı da Alman ekonomisinin eski canlılığına kavuşmasına bağlı."

Christian Science Monitor’da ise gazetenin muhabiri Yigal Schleifer’ın Güneydoğu Anadolu izlenimlerini içeren bir haber dikkat çekiyor. Bölgede büyük bir yoksulluk yaşandığını ve işsizliğin diğer bölgelere göre çok daha yüksek olduğunu belirten muhabir, şiddet eylemlerindeki artışın bölgede yaşamı daha da zorlaştırdığını vurguluyor.

"PKK’nın giderek artan eylemlerine karşı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu ay başında Diyarbakır’a gitti. Erdoğan, Kürt sorununun daha fazla demokrasiyle çözüleceğini açıkladı. Fakat bölgedeki işadamları ve yetkililer, Kürt sorunun çözümüne ilişkin her türlü çabanın siyasi ve kültürel hakların yanı sıra, ekonomik kalkınmayı da içermesi gerektiği konusunda ısrar ediyor."

XS
SM
MD
LG