Amerikan basını uzay dolmuşu Discovery’nin iki haftalık yolculuğunu tamamlayarak dünyaya dönmesine geniş yer Discovery’nin görevi sırasında büyük riskler üstlendiğini belirten Christian Science Monitor, yaşanan teknik sorunlar nedeniyle Atlantis uzay dolmuşunun fırlatılmasının ertelenebileceğini yazıyor:
"Geriye sadece üç uzay dolmuşu kaldığı ve bunlardan birisinin gerekli durumlarda kurtarma operasyonunda kullanılmak üzere daima uçuşa hazır bekletildiği göz önüne alındığında, NASA’nın hata yapma hakkı giderek azalıyor. Eğer NASA’nın risk almaması isteniyorsa, bunun tek yolu bundan sonra uzaya hiçbir roket fırlatılmamasıdır. Oysa, uzay biliminin hala roketlere ve uzay ekiplerine ihtiyacı var."
Boston Globe ise, Discovery mürettebatın ter döktüğü bir dönemde, Büyük Okyanus’un dibinde mahsur kalan Rus denizaltındasındaki gemicilerin de zorlu saatler geçirdiğini hatırlatıyor. Gazete, uzay boşluğunda ve denizin derinlerinde görev yapan bu insanların sağ salim yeryüzüne dönmesini kutluyor.
"Uzay dolmuşundaki yedi kişilik mürettebat, denizaltıdakiler gibi bir tehlike yaşamadı ama onlar da hayata pamuk ipliğiyle bağlıydı. Hem uzay dolmuşundakiler hem de denizaltıdakiler geçmişteki felaketlerin kabusuyla yaşadı. Her iki araçtaki mürettebat da, işerini kolay olduğu için değil, zor olduğu için seçmişti. Uzay ve deniz araştırmacıları, sizi yeniden aramızda görmek çok güzel."
Los Angeles Times Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının altmışıncı yıldönümünde Kuzey Kore ile İran’ın nükleer programının oluşturduğu tehlikeye dikkat çekiyor. Uluslararası topluluğun bu iki ülkenin nükleer silah sahibi olmasını önlemek için büyük çaba harcadığını hatırlatan gazete, bu çabaların sonuçsuz kalması durumunda başka ülkelerin de nükleer silah üretimine başlayabileceği uyarısında bulunuyor.
"Her iki ülkenin de nükleer silah sahibi olup olmayacağı belirsizliğini koruyor. Her iki ülkenin de ekonomik yardıma ve enerji desteğine ihtiyacı var. Her iki ülke de atom araştırmaları konusunda geçmişte yalan söyledi. Amerika’nın ve diğer ülkelerin, Kuzey Kore ile İran’ın dünyanın şimdiye kadar gördüğü en korkutucu silahları üretmemesi için kararlı ve ortak bir tavır geliştirmesi gerekiyor."
Washington Post ise Birleşmiş Milletler’in savaş öncesinde Irak’ta uyguladığı petrol karşılığı gıda programıyla ilgili yolsuzluk araştırmasını mercek altına alıyor. İddiaları soruşturan komisyonun, programın yöneticisi Benon Sevan’ı suçladığına dikkat çeken gazete, Birleşmiş Milletler’de kapsamlı bir reformun kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
"Birleşmiş Milletler’in insani bir programının böylesine yanlış bir işe dönüşmesini görmek, büyük bir rahatsızlık veriyor. Birleşmiş Milletler, petrol karşılığı gıda skandalinin Amerikan Kongre üyeleri ve onların medyadaki dostları tarafından uydurulan önemsiz bir gelişme olduğunu düşündüğü sürece, kağıt üzerinde ne kadar güzel görünürse görünsün reformların pratikte başarıya ulaşması çok zor olacaktır. Reform, insanın kendini kandırmasına son vermesiyle başlar."