İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi bugün bir yazılı açıklama yaparak vatandaşlarını, Türkiye'ye özellikle de Antalya ve Kemer gibi güney sahillerindeki turistik yerlere gitmemeleri konusunda uyardı.
Açıklamada Türkiye'de terör saldırısı tehdidinin en üst düzeyde olduğu ancak bunun geçici bir süre için sözkonusu olduğu belirtiliyor. Ulusal güvenlik konseyi ayrıca bölgede olan vatandaşlarına bir an evvel İsrail'e gelmelerini de tavsiye ediyor.
İsrail geçtiğimiz hafta sonuna doğru da 3500 İsrailli turisti taşıyan 4 yolcu gemisini Alanya'ya demirlemekten alıkoymuş ve gemileri Yunanistan ile Güney Kıbrıs'a yönlendirmişti. Aynı şekilde bu sabah da ulaştırma bakanlığı 650 yolcuyu taşıyan İsrail turist gemisini son anda Antalya'ya giderken yoldan çevirdi ve geminin Güney Kıbrıs'a gitmesini istedi.
İsrail hükümeti böyle bir açıklamayı son olarak Mayıs ayı sonlarında Mısır'ın Sina yarımadası için yapmıştı. Uyarı sonrasında, 23 Temmuz'da Şerm El Şeyh'te meydana gelen patlamalarda aralarında Türklerin de bulunduğu yüze yakın kişi hayatını kaybetmiş çok sayıda kişi de yaralanmıştı.
Öte yandan, İsrail 15 Ağustos'da yapılacak Gazze'den çekilme öncesinde içişleri açısından hareketli günler yaşıyor. İsrail Başbakanı Ariel Şaron dün çekilmeyi protesto etmek için hükümetten istifa eden Maliye Bakanı Benyamin Netenyahu'nun yerine, yakın arkadaşı olarak bilinen Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert'i atadı.
Başbakan Yardımcısı Olmert, ticaret ve endüstriden sorumlu bakandı. Ariel Sharon atama sonrasında gazetecilere verdiği demeçte "Çekilme planlandığı gibi yapılacak istifalar bunu değiştirmez" dedi.
Bir diğer hareketlilik de İsrail ordusunda yaşanıyor. Geçen hafta İsrailin kuzeyindeki Durzi kenti Shafaram'da 4 israilli arabı öldüren eski ordu mensubu yahudi gencin linç edilmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Savunma Bakanlığı firari 9 İsrailli askerin yakalanması için üst düzey alarm verildiğini açıkladı. . Aşırı dinci eğilimleri olduğu açıklanan 9 firari İsrail'in Gazze'den çekilmesin de rol almamak adına askerlik görevlerini yapmayı reddetmişti. Shafaram'daki olayda saldırganın ordu malı silahla ateş açması ve ailesinin yetkilileri olay öncesi çocuklarının silahına el konulması için başvuruda bulunmuş olmaları ancak bu konua yeterince hızlı davranılamaması İsrail savunma bakanlığının tepkilere maruz kalmasına neden olmuştu.
